MAFYA...?

28.Bölüm-İhanet

Her vote ve yorum daha çabuk yb getirir🌟💬👍
😊
"Ne yapıyorsun?" Diye cırlarken gözlerindeki arzu beni korkutmuştu.

"Elimden kurtulamazsın...!" Eren'in gözlerine bakmaya dahi utanıyordum fakat ödeşecektik.

"Eren dikişlerim ağrıyor bırakır mısın?" Masum bir şekilde ona bakarken yüzündeki ifade  hoşuma gitmişti.

"Beni zor duruma sokuyorsun.." Boğuk çıkan sesi  benden ne kadar etkilendiğini gösteriyordu. Bakışları göğüslerime kayarken  kalbim hızlanmaya başladı, Eren'i itip ayağa kalktım. Şaşkınlıkla beni izlerken yavaş adımlarla banyoya doğru ilerledim. Arkamdan beni izlediğine emindim bu yüzden olabildiğince yavaş yürüyerek onu daha çok etkileyecektim.

Banyoya girip kapıyı kilitlerken derin bir soluk aldım,  Allah'ım utancımdan ölmezsem  bana bir şey olmaz diye söylendim. Lavaboya doğru ilerleyip  soğuk suyu açtım, yüzüme değdirdiğim su beni rahatlatırken elim ayağım titriyordu.  Suyu kapatıp banyodan çıkmaya hazırlandım, titreyen ellerimi kapının kulpuna koyup çevirdim. Ayakta bir şeyleri karıştıran Eren kapı sesiyle bana döndü, üzerinin çıplak olması gerilememe sebep olurken bakışları yine vücudumu süzüyordu tedirgin adımlarla yanına yaklaştım, bakışlarındaki arzu beni heyecanlandırsada bunu ona belli etmemeye çalışıyordum.

"Şu kremleri dikiş izlerime sürer misin?" Diyerek eline bir kaç tüp krem uzattım, kafasını yana yatırıp yüzüme bakarken gözlerini kısmış ve dudaklarını alayla kıvırmıştı.

"Ateşle oynuyorsun." Uyarı dolu sözlerine karşılık dudaklarımı ısırıp kremi yavaşça masaya bıraktım. Tamam. Sınırlarını zorlamamalıyım...

"Gel buraya" beni yatağa doğru oturtup önümde diz çöktü ve elbiseyi tamamen çıkararak siyah dantalli iç çamaşırlarımla kalmamı sağladı, kremin kapağını açıp nazik dokunuşlarla dikiş izlerimi sıvazladı.

Kremle işi bittiğinde kapanı kapatıp ayağı kalktı, bakışlarımla onu takip ederken dolaba doğru ilerleyip bir tişört seçti ve giyindi.

"Nereye gidiyorsun?" Fısıltıyla çıkan sesime karşı tepki vermemişti. Giyindiği tişörtü çekiştirip parmaklarını saçlarına daldırdı, benimle göz teması kurmamaya özen göstererek yanıma yaklaşıp köşedeki telefonunu cebine soktu ardından araba anahtarlarını eline alarak odanın kapısına ilerledi.

"Uyu!" Sessizce gidişini izlerken pişmanlığımla başbaşa kalmıştım.

Eren'den

Her şeyin tıkırında olması iyiydi, en azından beynim dolu değildi. Esila ve ben problemsiz günler geçiriyorduk ve bu beni rahatlatıyordu.

Onun artık yanımda oluşu huzur bulmama yetiyordu. Esila'nın beni kabullenişi her şeyi yerine oturtmuştu, ona işkence edebileceğim şeyler yapmayacağını bilmek iyi hissettiriyordu.

Şirkette biriken işleri günlerdir tamamlamaya çalışırken kendimi yoruyordum,  her gece kollarımdaki meleği uyuttuktan sonra tünele uğrayıp oradaki işlerimi hallediyordum. Sabaha karşı Esila'nın yanına geri yatıyor ve huzur veren kokusunu içime çekerek bir kaç saat dinleniyordum. Geceleri karanlık işlerimi hallederken gündüzleri şirketteki toplantılar ve dosyalarla ilgileniyordum.

Esila'nın dikişlerini aldıracağı aklıma gelince evdeki hizmetlilerden birini arayıp uyandırmalarını emretmiştim, bu gün sabaha kadar bitmek bilmeyen işlerimle uğraştığım için hatunumu ben uyandıramıyordum.