24.Bölüm- Tatlımı vermeyecek misin?

88.5K 2.6K 299
                                    

Vote sayıları çok düşük gelmiyor mu? Yoksa kitabım güzel değil mi? 5 saniyesini ayırıp vote veremeyecek okuyucularım varken yazma isteğim kaçıyor çünkü kitabımı beğenmediklerini düşünüyorum.

Her vote ve yorum daha çabuk yb getirir...!

Belime doladığı kollarını kendine çekerek yatağa yatmamızı sağladı, kollarımı göğüsünün üzerine koyarken sıcaklığı içimi ısıtmıştı. Saçlarıma kondurduğu bir kaç öpücükle gözlerimi kapattım, kokusunu içime çekerken mayışmış ve uykunun kollarına bırakmıştım kendimi.

----------

Huysuzca kıpırdanarak gözlerimi açtım, yorgunlukla esnerken Eren'in sert yüz ifadesiyle gülümsedim. Uyurken bile sert ve ciddiydi...  Gözlerimi kapatıp ona daha çok sokuldum, kokusunu içime çekerken huzur bulmuştum. Belimi kavrayan kolları beni kendine çekip kalbimin ritmi yine hızlandırmıştı,  dolgun dudaklarını açıp bir soluk verdi. Büyülenmişcesine onu izliyordum.

Bacaklarımdan akan sıcak sıvıyla gözlerimi olabildiğince açtım, lanet olsun! Eren'in kollarını itiklerken o bana daha çok sarıldı.  Üzerimizdeki battaniyeyi hafifçe kaldırıp yatağa baktım, çarşaf hep kan olmuştu!   Rezilliğin hat safasındaydım,  onu uyandırmadan kalkmam gerekiyordu! Bakışlarımı yavaşça Eren'e çevirdim , gözlerini açıp beni izliyor oluşu her şey için çok geç olduğunu gösteriyordu.

"Neyin var senin?" Uykulu bakışlara beni süzerken derin bir soluk aldım.

"Ii-iyiyim. Hadi biraz daha uyuyalım" onu iterek yatmasını sağladım, ardından  bende bedenimi yanına bırakmıştım. Gözlerini kısıp beni süzerken ne yapmaya çalıştığımı kestiriyordu.

"Ben uyandıktan sonra tekrar uyuyamam küçük hanım, bana sarılmak için  uyumamız gerekmiyor " üst dudağı havaya kıvrıldığında utançtan yüzüm kızarmıştı.  Battaniyeyi tutup kaldırırken koluna yapıştım.

"Dur!"  Kaşlarını kaldırıp şaşkınlıkla bana baktı, ne yapacağımı şaşırmıştım.  Yüzüme pompalanan kan  ağlamama neden olacaktı, hırsla yataktan kalkması geriye savrulmamı sağlarken utançtan ölmek istedim. Kendinden bağımsız göz yaşlarım yanaklarımdan akıyordu ve ben utançla titriyordum, yüzümü yatağa çevirdim, yüzüne bakamayacak kadar rezil olmuştum...

Eren'in bakışları alt eşofmanı ile yatak arasında gidip geliyordu, gri eşofmanındaki kan lekeleri daha çok utanmama neden olurken  kızarmıştım. Yavaşça yatağa oturduğunda huzursuzca kıpırdadım, baş parmağı ile çenemi  tutarken yüzümü kendine çevirdi. Alt dudağımı ısırıp gözlerimi ondan kaçırdım.

"Benden utanma..." Yumuşak sesi kulaklarımı okşayıp beni rahatlatmıştı, tedirgince ona baktım. Bakışları dudaklarımdayken sıkıntılı bir iç çekti, yüzümü okşayıp göz yaşlarımı sildi. İnananın şuan yerin dibinde olmak çok daha cazip geliyor... Benden uzaklaşıp utanmamam için göz temasından kaçınıyordu, odadan çıktığında derin bir soluk verdim.

Yavaş hareketlerle ayağa kalkarken bu kadar kanamam olmasına şaşırmıştım, hızlıca odanın kapasını kapatıp banyoya doğru ilerledim üzerimdekileri çıkarırken kan olan kirli çamaşırlarımı kirliliğe attım, ardından hızlıca küvvete girdiğimde  sıcak suyun tüm bedenimi temizlemesine izin verdim. Üzerindeki kan akıp giderken  vücudum gevşemiş ve rahatlamıştı, hızlıca ıslanan saçlarımı sampuanlamaya başlamıştım, iyice köpürtüp durulmaya başladığımda kapıyı hızlı hızlı çalan kişi beni korkutmuştu.

MAFYA...?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin