25.Bölüm-Sen nasıl bu kadar duygusuzsun?

74.9K 2.2K 67
                                    

Her vote ve yorum daha çabuk yb getirir!!!

"Sende çok güzel yapmasaydın." kıkırdayarak ayağa kalkıp masayı toplamaya başladım, Eren  yanıma gelip kolumu tuttu, tabakları masaya tekrar bırakıp  anlamayan gözlerle onu izlemeye başladım.  Belimi saran kollarını kendine çekti. Dudaklarımız arasında bir kaç santim kalmıştı, kesik kesik nefes alarak sakinleşmeye çalışıyordum.

"Tatlımı vermeyecek misin?" Boğuk çıkan sesi beni korkuturken yüzüne bakmaya çekiniyordum.

"Şeyy. Tatlı yapmadım ki.." Dudaklarıma bastırdığı dudakları tüm hücrelerimi titremişti. Vücudum yayılan ısı yine beni yakıp kavuruyordu. Dudaklarıma işkence ederken bacaklarımın titrediğini hissettim, kollarımı Eren'in boynuna dolayarak ondan destek almaya çalıştım, kalçalarımdan tutarak beni havaya kaldırırken bacaklarımı beline doladım. Alt dudağımı emerken bende üst dudağını emmeye başladım, karşılık verdiğimde öpücüğünü daha derinleştirerek beni kendine bastırdı. Hareket ettiğimizi farkettiğimde heyecanlanmıştım, koltuğa oturup beni kendine bastırırken tüm her şeyini hissediyordum. Huzursuzca kıpırdadığımda ağızımın içine boğuk bir inleme bıraktı, dili ağızımın içini keşf ediyordu. Tüm benliğim alt üst olmuştu, kendimi bambaşka bir dünyada hissediyordum.

Alt dudağımı ısırıp emmeye devam etti, parmaklarımı saçlarının arasına daldırıp hırsla çekiştirmeye başladım. Hırıltısı sessiz salonu doldururken alt dudağımı ısırmasıyla ikimizde inledik.

Nefes nefese birbirimizden ayrıldığımızda Eren'in koyulaşan gözleri irkilmemi sağladı. İşaret parmağı ile saçlarımı geriye iterken ben olduğum yerde put gibi kalmıştım. Ne ondan ayrılmak istiyorum , ne de bu heyecana devam etmek... Açığa çıkan boynuma yaklaşıp derin bir soluk aldı, dudaklarını boynuma sürterek kulağıma doğru yol çizdi. Kulak mememi dişlerinin arasına aldığında titredim, Eren'in baskı yapan pantolonu beni kıpırdatırken onun kasılmasına neden oluyordu.. Isıırarak bıraktığı kulağım benden bağımsız gibiydi, sanki canlanmış ve benden ayrı bir birey olmuştu.  Elleri belimin kıvrımlarını incelerken boynuma bıraktığı küçük ısırıklarla inledim.

"Sen benimsin!"  Net ve bir o kadar sert ses tonu ürkmeme sebep olmuştu, bakışlarımı Eren'e çevip gözlerine odaklandım. Az önce ben ne yapmıştım?  Yüzüm kırmızıya dönerken gözleri hala yüzümdeydi.

"Gecenin en çok beğendiğim kısmı..." Alt dudağımı parmaklarıyla okşarken boğuk ve ifadesiz sesi ona bakmamı sağladı. "Tatlı kısmı..."  Göz bebeklerinin genişleyip büyüdüğünü fark ettiğimde kucağından kalkma girişiminde bulundum. Belimden tutup beni kucağına oturturken koltukta yatar pozisyona geçmiştik.

"Eren... ben masayı toplasam iyi olacak."  Bakışlarındaki soğukluğu iliklerime kadar hissediyordum. Bu adam neden bu kadar sert ve ciddiydi?  

"Bu evin temizliğini sen yap diye onca adamı emrine sokmadım ben!"  Dişlerini sıkarak söylediği sözler 'yerini bil sabrım taşmaya başlıyor' diyordu.  Eren'in üzerimde olması soluğumu keserken  kalp atışlarımı duyabildiğine emindim.

"Şey.. Ben.. Kızlara ayıp olur, dağıtıp bırakmak hoş olmaz." Gözlerindeki ateşi görünce yattığım yere sindim. Yüzüme vuran sıcak nefesi içimi titretirken bir kaç dakika önceyi hatırlatarak kızardım.

"Ne düşündün?" Dedi gözlerini kısıp beni süzerek...

"Ben. Hiç..." Alt dudağımı ısırıp yüzüne baktım "Nerden anladın?" Dedim tek gözümü kapatıp diğerini açarak.

MAFYA...?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin