23.Bölüm-Senden nefret ediyorum!

73.1K 2.5K 235
                                    

Her vote ve yorum daha hızlı yb getirir!

Gürültülü bir ses duyduğumda kafamı kaldırdım, yerde yatan Zeynep'i görünce ağızım yarım metre açılmıştı, yerde boylu boyunca uzanan kadın bayılmış gözüküyordu. Eren'e hayretler içerisinde bakarken omuz silkti.

"Kimsenin seni üzmesine izin vermem!?"

Karnımın ağrısı ile yüzümü buruştururken Eren'e baka kalmıştım, o kadına attığı yumruğu görmediğim için şanslıydım. Yutkunarak ayaklarımı sedyeden sarkıttım, kadın hareketsizce yerde yatıyordu.

"Yat yerine! Ağrı kesici yapacaklar, ayağa kalkma." Bakışlarım Eren ve yerdeki kadın arasında git gel yaparken içeriye iki hemşire geldi.

"Zeynep hanım!"endişeli sesleri  Eren'in sert yüz ifadesini gördüklerinde kesildi, oldukları yerde durup korkuyla Zeynep denilen kadına bakıyorlardı... Eren'in sert bakışları arasında ufalanarak kayboluyorlardı adeta...

"Bu kadına kimse dokunmayacak! Buradan kendi ayaklarıyla kalkıp hastaneyi terk edecek, burada işi kalmadı. Şimdi İğneyi yapında gidelim." Bayanlar hızlıca bir kaç şişe çıkarıp iğneye doldurdular, iğneden korktuğum için ağrıma bakmadan ayağa kalktım. Bana gözlerini kısarak bakan Eren ne yaptığımı anlamaya çalışıyor gibiydi.  Hızlı adımalar arkasına saklanırken üst dudağı yukarıya kıvrıldı, kafasını bana çevirip alayla gülerken gözlerimi kaçırdım.

"Şeyy.. aslında benim ağrım geçti." Kadınlar şaşkınlıkla beni izlerken Eren bana önünü döndü, belimi kavrayıp kendi bedenine yaslarken titredim. Dudaklarını kulağımda hissedince gözlerim istemsizce kapandı, ılık nefesi içime işlerken karnıma giren keskin acıyla inledim, Eren erkeksi bir hırıltıyla beni daha çok kendine bastırırken kollarımı boynuna doladım.

"Mızmız kızım iğneden mi korkuyor?" Kafamı ona çevirip kaşlarımı çattım, tek kaşını kaldırmış yüzümü incelerken eğleniyor gibi duruyordu.

"Hiçte bile sadece ağrım geçti diye.." bakışları yalan söylediğimi biliyor gibiydi. Kafasını olumlu bir şekilde sallarken  gözlerini bir kez olsun gözlerimden ayırmıyordu.

"Peki, geç otur ve iğneni ol!"  Korkuyla kaslı koluna tırnaklarımı geçirdim, koyulaşan gözleri yüzümü incelerken ona biraz daha sokuldum.

"Korkuyorum..." sanki bir sır veriyormuşcasına kulağına uzanmak için ayak parmaklarıma bastım, sesim fısıltıyla çıkarken onun erkeksi kahkahası odayı sarmıştı. Dünyanın en iyi melodisi bu olmalıydı...

"Yanında ben varken hiç bir şeyden korkma küçüğüm." Çenemi kavrayan baş parmağı yüzümü kendine çevirmişti, nazik dokunuşlarla yüzümü okşarken büyülenmiş gibiydim. Acıyla elimi karnıma koydum, iğne olmak istemesemde zorundaydım, sıkıntıyla nefes verirken Eren karnımdaki elimi tutup çekti. Küçük adımlarla yatağa doğru ilerletirken canım acıyordu.

"Elimi hiç bırakmayacağına söz ver!" Elini sıkı sıkı tutmuş ondan güç almaya çalışıyordum. Üst dudağını sıkıntıyla yalayıp usul usul kafasını salladı. Korku dolu gözlerle kadınlara bakarken kendimi sıkmıştım. "Eren canım acıyacak..."  elini sıkarken hissetiğim sert cisim demir kadar sağlamdı. Kasılmış çenesi kadınlara bakarken ben elini sıkmaya  çalışıyordum.

"Canını yakmayacaklar, aksi taktirde hepsinin canını alacağımı biliyorlar." Gözlerim şaşkınlıkla açılırken kolumda hissetiğim sızıya bir tepki verememiştim. Bu kadınlarıda mı tehdit etmişti?

"Geçmiş olsun efendim." Kafamı koluma çevirdiğimde gülümsedim. Odadan çıkan kadınları izlemeyi bırakıp Eren'e döndüm, tuttuğum elini bırakıp ayağa kalkmaya çalıştım.

MAFYA...?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin