17.Bölüm- Zor karar

73.7K 2.4K 435
                                    

Her vote ve yorum yb getirir.!

"Dostum Esila'yı ameliyat etmemiz gerekiyor ve yüzde şansı çok düşük... yani masada kalabilir." gözlerimi kapatıp biraz bekledim. Masada kalabilir.

Ölebilir!

"Yüzde 20 bir şansı var, kabul edersen ameliyatı yapacağız."

İfadesizce Tanju'yu izlerken karşımda gerilmişti, tedirgince bana yaklaşıp omuzuma dokundu.

"Kararını ver. Eğer ameliyatı olursa ölebilir olmazsada ölü gibi yaşar." Deyip odadan çıkmıştı. Derin düşüncelere dalarken yine hissizleşmiştim, nasıl bir seçimdir bu? Hayatımda ilk defa bir şeyi seçerken tedirginlik  duygusunu hissediyordum, bu korku beynimin her hücresini yiyip bitiriyordu.

Derin bir soluk alıp kafamı toparlamaya çalıştım, mümkün değildi! Sakin olmak imkansızdı. Dosyaların olduğu dolaba tekme atıp öfkemi bastırmaya çalıştım, olmuyordu! Telefon sesim susmak bilmiyordu, hızlıca açıp kulağıma dayadım.

"Eren bey şirketimiz yine ihaleyi başarıyla kazandı. Sizi tebrik ederim"

"Beni sakın rahatsız etmeyin!" Dişlerimi sıkarak söylediğim kelimeler karşısında 'peki' demekten başka hiç bir şey diyememişti. Telefonu kapatırken titriyordum, onu görmekten başka hiç bir şey sakinleştiremezdi beni.

Odadan çıkarken karşıma Tanju çıktı, beni anlamış olacak ki hemşireleri bana doğru yolladı.

"Buyurun efendim" diyerek beni yönlendiren kadının peşindem ilerledim, büyük bir kapıdan girerken tenim soğumuştu. bir kaç koridoru geçip beyaz kapının önünde durduk, eleriyle kapıyı işaret ederken kafamı salladım. Kadın yanımdan uzaklaşıp giderken kendimi toparlayıp yavaş hareketlerle kapıyı açtım, açılan kapının arkasında gördüğüm yatak ve üzerinde yatan meleğim...

Donuk bakışlarla Esila'yı izlerken kendimden geçmiştim. Ağırlaşan kalbim bana inat atıyordu, dünya bana inat dönüyordu.!

Kapıyı kapatıp Esila'nın yanına yaşlaşırken beynim uyuşmuştu. Solgun teni yorgun gözüküyordu, yanındaki sandalyeyi yatağa yaklaştırıp oturdum, elini ellerimin arasına alırken sersemlemiştim.

Saçlarını okşayıp onu bir süre izledim, canı acıyor muydu? Sorusu aklımdan çıkmıyordu, üzerine eğilip kurumuş olan dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.

Bal kadar tatlı ,pamuk kadar yumuşak olan dudakları morarmış ve soyulmuştu. Pembe olan yanakları rengini kaybetmiş ve çökmüştü, üzerimdeki ağırlık her saniye büyürken bu yüke katlanamıyordum.

"Esila..." ifadesiz ve fısıltıyla çıkan sesimi duyuyor muydu? Dudaklarımdan çıkan ismi canımı yakmıştı. "Seni her şeyden çok istedim. Her şeyden çok... gitmene göz yumamam, gülen yüzünü yeniden görebilmen için o % 20 şansına güvenebilmem gerekiyor." Derin bir soluk alıp kendimi toparladım " İlk defa tercih yaparken pişman olabileceğimi düşünüyorum. Bu çok acı... eğer beni terk edersen seni asla affetmem! Beni hayata bağlayıp yaşama sebebim olurken, beni yüz üstü bırakıp yere çakılmama izin veremezsin." Ona karşı sesim yükselirken gözlerimi kapatıp bir müddet bekledim. "Ben bırakmadan gidemezsin! Gitmiyceksin!" Dişlerimi sıkarken kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum, kapalı olan gözlerinden aşağıya akan bir damla susmama sebep oldu.

Elini öpüp yatağa usulca bıraktım...

"Ağlama! Sen ağlayınca acı çekiyorum, ağlama Esila! Ağzından çıkan her kelime benden nefret ettiğindi! Ne kadar sinirlensemde şuan o kelimeleri senden tekrar duyabilmek için herşeyi veririm." Yatağın üzerindeki parmağını kımıldattığını fark ettiğimde gülümsedim. "Güçlü kızım benim!"

MAFYA...?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin