21.Bölüm-Beni bırakma!

83.9K 2.4K 220
                                    

Her vote ve yorum daha çabuk yb getirir!

"İşlemlerini halledip geliyorum ufaklık" derken olumlu anlamda başımı salladım. Seri adımlarla odadan çıkarken suratındaki ifadesizlik beni gülümsetmişti. Bu duygusuz adamı sevmeye başlamıştım.

Küçük bir hareketle bile sızlayan karnım put gibi durmama neden oluyordu, homurdanarak odayı incelemeye başladım. Beyaz rengin ağırlığıyla ferahlatılmış oda bebek mavisi rengiyle renklendirilmişti. Yoğun ilaç kokusuna alışan burnum rahatsız olmuyordu, köşedeki vazonun içindeki çiçeklere bakarak gülümsedim. Eren'in bu denli değişeceğini düşünemezdim, uyandığımdaki görüntüsünü hatırladıkça kendime inanamıyordum.

2 ay nasıl uyumuştum? Üstelik gözlerimi açtığımda günlerdir uyumamışcasına uykum vardı, 2 gün aralıksız uyumuş olmam ayrı bir olaydı. Üzerimdeki hastane çarşafını kaldırıp yaramı kontrol ettim, neden bunu bana yapmıştı. Fatih'in o korkutucu yüzünü hatırladıkça gözlerim doluyordu, delirmişcesine keskin bıçağı vücuduma defalarca sağlamıştı. Oysa ona gerçekten değer verip arkadaşım sanmıştım, beni düşünen ve bana zarar vereceğine inanmadığım tek kişi o sanıyordum. İlk gün ki gibi beni kandırmıştı.

Eren'e bıçaklayan kişinin Fatih olduğunu söylememeliydim, aksi taktirde Eren'in yapacaklarını tahmin edemezdim, onu kesinlikke öldürürdü.

Sıkıntıyla soluk verdim, hastaneleri oldum olası sevmezdim zaten. Her zaman kederli insanlar barındırıyordu burası, annesi babası yada kardeşi hasta olanların göz yaşları temizliyordu koridorları... çaresizlik vardı burada, ölümler oluyor ve insanlar yakınlarını kaybediyordu... her şey bu binada oluyordu... buraya hiç bir zaman mutlulukla gelmedim, küçük yaşımda annemle babamın ölüm haberini bile bu kasvetli koridorlarda aldım. Bu korkuç yerde bulunmak beni geriyordu... kötü şeyler düşünmekten başka hiç bir şey yapmıyorum.

Kapının açılmasıyla gözlerimi heyecanla büyüttüm. Eren odaya girerken gözleri parlıyordu, üst dudağını yukarıya kıvırarak bana baktı. Bu adama hissettiğim anlık duyguda neyin nesiydi? Ben ondan nefret etmiyor muydum? Komadan uyanmam neyi değiştirmişti , ondan hala nefret etmem gerekmez mi? Aklıma gelen annem ve babam ona olan hislerimin cevabıydı, bana Eren'in yanında olmam gerektiğini söylemişlerdi. Onlar her zaman benim yanımdalardı...

"Hazırlan evimize gidiyoruz..." gülümseyerek oturmaya çalıştım inanılmaz acı gözlerimi karartmıştı. Eren'in hızlıca yanıma yanıma gelmesi saniyeleri alırken nefesim kesilmişti. "Esila!" Elimi ve ensemi tutarak bana destek olmaya çalışıyordu. Odaya hızla gelen hemşireler beni Eren'in elinden alırken nefes almaya başlamıştım.

"Neler oluyor?" Kalkmaya çalıştığım yatağa yeniden yatarken soluk soluğaydım. Bakışlarım iki bayan hemşire arasında gidip geliyordu.

"2 aydır yatıyorsunuz ve zorlu bir ameliyat geçirdiniz bu çok normal bir durum. Organlarınız ani kalkış nedeniyle sizi zorlamış olmalı." Sarı saçlı olan kadın sözünü bitirirken baş örtülü olan kadın gülümseyerek bana yaklaştı.

"İhtiyaçlarınız için bizi çağırmanız yeterli, bir kaç gün içerisinde vücudunuz bu duruma alışıp daha çok dirençleşerek iyileşir." Kafamı sallarken bana destek veren kadın yavaşça yataktan kalkmamı sağladı, inleyerek ayağa kalktığımda Eren'in gözleri benim üzerimdeydi. Gözümden düşen bir kaç damla canımın acısını ifade ediyordu.

"Keşke biraz daha dinlenseydiniz" kafamı olumsuzca sallayıp bir kaç adım attım.

"Kendimi iyi hissediyorum" derken Eren'e bakıyordum. Kaşlarını olabildiğince çatmış bana bakıyordu, bir kaç adım atarak önümde durdu ve göz yaşlarımı baş parmaklarıyla sildi.

MAFYA...?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin