Hafta sonunun verdiği sıkıcılıkla evde oturuyordum ,Eren işlerinden dolayı bana bir gün dahi ayıramıyorken üstelik bir de dışarı çıkmamı yasaklıyordu. Telefonumun zil sesiyle oturduğum yerden kalkıp masaya doğru ilerledim, tanımadığım bir numara tarafından aranıyor olmamam biraz gerilmeme sebep olmuştu."Efendim?" hızla açıp kulağıma dayadığım telefondan tanıdık bir ses duymak istiyordum.
"Esila, sensin değil mi?" tatlı bir bayan sesi kulaklarıma ulaşınca gülümsedim.
"Evet buyurun."
"Ben okuldan Sinem, biz alışveriş merkezinde bir kafede kızlarla buluşacaktık da gelmek ister misin diye aramıştım." Bakışlarımı kapıya çevirip daha sonra umutsuzca sandalyeye oturdum.
"Sanmıyorum Sinemciğim, sana birazdan dönüş yapsam olur mu?" belki Eren izin verirdi gitmeme diye düşünerek şansımı denemeye karar verdim.
"Tabi.. bekliyorum." diyerek telefonu kapattı. Uzun zamandır hiç kimseyle buluşup konuşamıyordum daha doğrusu Eren hayatıma girdiğinden beri... Telefon rehberinden tek kayıtlı olan numaraya bastım, bir kaç çalışta açıldı.
"Güzelim bir şey mi oldu?" tedirgin ses tonu endişelendiğini belli ediyordu.
"Hayır, senden bir şey istemek için aramıştım." dedim yumuşak ses tonumla, umarım izin verir diye içimden dualar ederken Eren'in aniden sertleşen ses tonuyla karşılaştım.
"Dinliyorum." Öksürerek sesimi düzene soktum ardından ne diyeceğimi hızlıca düşünüp kendimi sakinleştirdim.
"Şey.. Sınıfımdan bir kaç kız buluşacakmış, beni de davet ettiler. Alışveriş merkezinde bir kafede, gidebilir miyim? Lütfen.." heyecanla cevap vermesini bekliyordum. "Eren?"
"Hayır." soğuk kanlılığıyla yine konuşmuş ve beni üzmüştü.
"Neden! Haftalardır evden dışarıya çıkmıyorum, aylardır kimseyle konuşmadan yaşıyorum ve sıkıldım. Sadece bir kaç saat kızlarla oturacağım o kadar, tek konuştuğum insan sensin ve hiç arkadaşım yok farkında mısın? Arkadaş edinmeme bile izin vermiyorsun, kızlar da mı bana zarar verecek Eren." dedim soluksuzca, evet bana kızacaktı ama gerçekten sıkılmıştım. Haftalardır evden dışarıya adım bile atmıyordum, sevdiğim adamın yüzünü bile göremiyordum, kimseyle konuşmadan otomatiğe bağlar gibi test çözüp duruyordum.
"Esila!" sinirlendiğini belli eden ses tonuyla ismimi söylemişti. "Canımı sıkma benim." diye bitirdi sözlerini.
"Eren lütfen.. Çok sıkıldım biraz hava alırım." diye direttim. Eren duyabileceğim şekilde küfür edip derin nefes aldı.
"İyi, git bakalım." dedi sinirli olan sesiyle. Mutlulukla çığlık atınca gülümsediğini hissettim.
"Teşekkür ederim." diyerek ayağa kalktım ve hızla odaya doğru koşmaya başladım.
"Aradığımda sana ulaşacağım, beni habersiz bırakma ve adamların gözünden kaybolma yoksa seni pişman ederim." dedi ciddi ses tonuyla, yanlış bir şey yaparsam beni öldürürdü buna emindim.
"Tamam, seni seviyorum. Görüşürüz." deyip telefonu kapattım. Hızlıca Sinemin aradığı numaraya dönüp biraz bekledim. Dolabımda ki kıyafetlere göz gezdirirken telefonu açtı.
"Geliyor musun canım?" son derece kibar biri olduğu kesindi.
"Evet, sen bana adresi konum at istersen." elime aldığım beyaz dar pantolonu yatağa bırakırken üzerine de bir şeyler bakınmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA...?
General FictionKaranlık sokaklarda geçen yalnızlığın öyküsü... Aşk ile aydınlanabilir mi? Bir tarafta hiç sevilmeyen hayatı boyunca teyzesi tarafından hep dayak yiyen ürkek bir kız. Diğer tarafta ise büyük bir iş adamı, karanlığın sahibi mafyaların en tehlikelisi...