Gözlerimi çalan telefonumun sesiyle açtım daha doğrusu açamadım çünkü aşırı uykum vardı. Uyuşuk hareketlerle telefonumu alıp ekrana rastgele dokundum ve kulağıma götürdüm."Sonunda telefonu açmayı başardın! Hazırlan aşağıdayım." Eren'in sinirli sesiyle güne başlamak pek bir keyifli oluyordu..
"Tamam.." Baygın bir şekilde cevap verip telefonu hızla kapattım. Odada ölü gibi yatan kızları gülerek izledim, dün gerçekten çok eğlenmiş ve çok yorulmuştum. Yattığım yataktan yavaşça kalkıp ses çıkamamaya özen göstererek dolaptaki kıyafetlerimi aldım ve odadan çıktım.
Yaklaşık beş dakika içerisinde üzerimi değiştirmiş ayakkabılarımı giyiyordum.Kızların hepsine teşekkür mesajı atıp Eren'in beni almaya geldiğini belirttim, uyandırmaya kıyamadığım için bu şekilde onlara veda etmiştim. Adımlarım apartman merdivenlerini hızla inerken kalbim yeniden hızlanmıştı, onu gerçekten çok özlemiştim.. Hiç görmediğim günler oluyordu ama en azından gece uyurken kokusunu ve varlığını hissediyordum. Ondan ayrı bir yerde olmak çok farklı bir duyguydu, uzun zamandır o olmadan uyumuyordum...
Dış kapıyı açıp arabasına yaslanmış adama baktım, kusursuz bir ten ve kusursuz yüz hatlarına sahipti.. Yüzündeki belli belirsiz gülümsemeye karşılık verdim,kokusunu buradan alıyordum. Hızlı adımlarla ona koşup boynuna atıldım, mükemmel kokan tenine dudaklarımı dokundurdum. "Seni özledim.." belime sardığı kolları güven veriyordu.
"Bende güzelim." boynumdan yanağıma ardından dudaklarıma öpücüklerle yol çizdi. Yorgun bakan gözlerine odaklandım. Saçlarımın arasına soktuğu parmakları dün geceden kalma bir tüy parçasını tutuyordu. "Eğlenmiş gözüküyorsun." kıkırdayarak kafamı salladım.
"Yastık savaşı yaptık." kaşlarını hafifçe havaya kaldırıp güldü. "Bensiz nasıl geçti günün?" birbirimizden ayrılırken bende gülüyordum. Arabanın kapısını açıp içeri binmem için işaret etti, hızlıca koltuğa oturup yanıma oturmasını bekledim.Arabayı çalıştırıp gaza basarken soruma cevap vermesi için yüzüne bakıyordum.
"Eve gitmedim, tüm gün çalıştım." bana kısa bir bakış atıp gaza yeniden bastı.
"Nereye gidiyoruz?"Düşünceli tavrı her zamanki gibi endişelenmeme neden olsa da sakin kalmaya çalıştım.
"Biraz sabret güzelim.." kafamı sallayıp sırtımı koltuğa yasladım, kapanmak isteyen gözlerimi kapattım.
****
"Esila.. Aç gözlerini geldik." mızmızlanarak gözlerimi açtım.
"Çok... uykum var." kolumdan çekiştirerek arabadan çıkarınca etrafa baktım. Garip bakışlarımı etrafta dolaştırırken ürkmüştüm.. "Neden geldik buraya..?" Eren bileğime asılıp beni çekiştirerek yürüttü. "Eren.." gözümden süzülen yaşa engel olamıyordum. "Neden geldik buraya sevgilim..."hiç bir şey söylemeden beni yürütmeye devam etti. Ayaklarımın altında ezilen yeşil çimenleri geçerek etrafa bakıyordum.
"Buraya neden getirdiğimi tahmin edebiliyorsun..." fısıltılı sesi tenimi okşayıp geçerken akmak için bekleyen göz yaşlarım bir bir yanaklarımdan süzüldü. Önünde durduğumuz iki mezara şaşkın bakışlarımı gönderdim.
"Anne....Baba.." titreyen bacaklarımı zorlamayarak bedenimi yere bıraktım. Acıyı tüm hücrelerimde hissediyordum, sanki ilk defa öldüklerini öğrenmişim gibi... "Eren bana onları getirdin. Bana getirdin.." göz yaşlarımı elimin tersiyle silip toprağı avuçladım ve kokusunu ciğerlerime çektim.. "Cennet kokulu ailem!" hıçkırıklarla ağlamaya başladığımda tepkisizce bekleyen adam omuzlarıma koydu ellerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA...?
General FictionKaranlık sokaklarda geçen yalnızlığın öyküsü... Aşk ile aydınlanabilir mi? Bir tarafta hiç sevilmeyen hayatı boyunca teyzesi tarafından hep dayak yiyen ürkek bir kız. Diğer tarafta ise büyük bir iş adamı, karanlığın sahibi mafyaların en tehlikelisi...