20.Bölüm-Mucize

73.9K 2.4K 101
                                    

Her vote ve yorum daha çabuk yb getirir...

"Gitme" fısıltıyla çıkan sesi tüm duyguları barındırıyordu. Saçlarını okşayıp tekrar elini öperken içini çekti. "O görüntüyü tekrar görmeme izin verme.." derken gözlerinden tekrar bir kaç damla daha düşmüştü.

Küçük bir inilti duyduğunda kafasını kaldırdı ve Esila'ya baktı.

Onun o mavi gözlerine....

"Eren.."fısıltıyla çıkan sesi küçük bir kız çocuğunun sesinden daha masumdu. Eren'in ağladığını gördüğünde gözlerini kapattı, onun ağlaması sebepsizce canını yakmıştı... sanki günlerdir uykusuz kalmış ve hamlanmış vücuduyla saatlerce ağır spor hareketleri yapmış gibi hissederken gözlerini açık tutmakta zorlanıyordu. Sol kolunu güçlükle kaldırıp parmaklarını Eren'in yeni çıkan sakallarına sürttü. "Ağla..ma" çok kısık bir ses tonuyla söylemişti bu kelimeleri. Dudaklarını hareket ettirmek bile işkence gibiydi. Kolunu yattığı yatağa koyup gözlerini kapattı.

Şaşkınlıkla dona kalan Eren gördüğünün hayal olup olmadığını idrak etmeye çalışıyordu. Şaşkınlıkla gözlerini bir kaç kere kırpıştırdı ve Esila'ya öylece baktı.

"Esila.." kulağına doğru fısıldadığı ismine karşı bir tepki bekliyordu, istediği karşılığı alamayınca yumruklarını sıktı.

Gördüğü sahiden hayal miydi?

"Esila!" Kaba bir ses tonuyla yeniden bağıran Eren'e karşı gözlerini hafifçe aralayan genç kız, herşeyden habersiz ve çok yorgundu. Acıyla ağızını açıp geriye kapattı ardından yine o deniz mavisi kadar masum olan gözlerini kapatmıştı.

Hızlıca ayağa kalkıp kendini odadan çıkan Eren kendini hastane koridoruna zor atmıştı. Kıridorun başında onu gören hemşire hızla odaya doğru ilerledi, Eren'in bu dağımış halinden endişe duymuştu.

"Bir sorun mu var efendim?" Kızın gözleri korkuyla açıldı, Esila'nın öldüğünü düşünüyordu. Eren yeniden ifadesizleşen yüzünü hemşireye çevirdi.

"Uyandı!" Hemşirenin mırıltıyla söylediği kelime 'imkansız' kelimesiydi. Hızla odaya girip kablolarını kontrol etti, ardından Esila'nın kapalı olan göz kapaklarını parmaklarıyla ayırıp göz bebeklerini kontrol etti, Esila acıyla inleyerek homurdanınca Eren'in dudakları yukarıya doğru kıvrıldı. Hemşire gözlerini kocaman açarak Esila'ya bakarken şakınlığını saklamıyordu, hızla odadan çıktı.

"Ben Ta..Tanju beyi çağırayım." Diyerek uzaklaşırken titriyordu. Genç adamın yüzündeki gülümseme görülmeye değerdi, dudaklarınk kıpırdatarak 'benim güçlü sevgilim...' diye fısıldadı.

Esila'dan

Gözlerimi açmaya çalışıyordum fakat bir yük üzerimde oturuyordu, kalkmak için çabalamama rağmen üzerime baskı uyguluyordu... Yorgun vücudumu bırakıp ona teslim oldum, karanlığa hızla yuvarlanıyordum. Bu şeyle savaşmak imkansızdı....

Boğuk sesler kulağıma gelirken acıyla çığlık attım, biri bana yardım etmeliydi... vücudum bu acıya dayanamıyordu, yorulmuş ve bitap düşmüştüm.

Vücudumu sarsan acı kesilince kendimi toparlayıp tekrar ışığa doğru tırmanmaya başladım, vazgeçmemeliydim.!

İlerledikçe netleşen ses beni titretmişti, onun o sıcak ve yumuşak sesi acılarımdan arındırmıştı beni.

"Küçük sevgilim ,senin benimle olman . lazım... annem gibi çekip gidemezsin, sen benimsin! Ölemezsin..." beyaz ışığa tamamen ulaştığımda Eren'in sesini tamamen duyuyordum, karnımdaki acı nefesimi keserken en son Fatih'in beni bıçakladığını hatırladım.

MAFYA...?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin