MAFYA...?

26.Bölüm- Un kavgası

Her vote ve yorum daha çabuk yb getirir!🌟💬👍.

Bu bölümü kitabımı aşkla okuyup bölüm yazmam için beni azarlayan kardeşime ithaf ediyorum= Zeynep Yiğit iyi okumalar balım 😍😘

Gözlerimi sıkı sıkı yumarken Eren'in kokusu uykumu getirmişti, korku filmi izlerken ilk defa huzurlarda uyuyabilirdim. Kendimi daha fazla zorlamadan gözlerimi kapattım ve o gürültülü çığlıklara rağmen uykuya teslim oldum.

Yüzüme değen şeyle kıpırdandım, rahatsızlık duyarak burnumu kıvırırken aynı şey dudaklarımda gezindi. Dudaklarımı çizgi haline getirerek kafamı çevirdim, küçücük alanda nefesim kesilirken gözlerimi açtım.

"Eren ne yapıyorsun?" Tek gözümü ovuştururken Eren'in üzerini inceledim ve kahkaha atmaya başladım, üzerindeki mutfak önlüğü ile oldukça komik gözüküyordu. "Eren bu halin ne..." Üst dudağı yukarıya kıvrılırken ona hayran  hayran bakıyordum, hayır! Ağızının suyunu akıtan kızlar gibiydim. Ne diyorum ben?! Kendimi azarlarken Eren'i süzmeyi kestim.

Salonun koltuğunda uyuduğumu fark edince toparlandım, mutfaktan gelen kokular iştahımı kabartırken alt dudağımı ısırdım.

"Kahvaltı mı hazırlıyorsun?" Ayağa kalkıp mutfağa ilerlerken bende ayağa kalkıp peşinden ilerledim, paytak adımlarla arkasından yürüyordum, kesinlikle çıplak sırtında bulunan göz kamaştırıcı kaslarını izlemiyordum. Paytak adımlarla mutfağa girdim, Eren bana dönerek tek kaşını kaldırdı. "Yardım edeyim mi?" Gözlerini kısıp beni inceledi, işe yaramaz bir edayla mutfağı inceliyordum... Bakışları vücudumu süzerken uykulu bir şekilde  kafamı kaşıdım. Vücudumun havalanmasıyla tiz bir çığlık attım Eren'in muzip ifadesine gülerken beni  tezgahın üzerine oturtmasına izin verdim.

"Gözümün önünde durman yeterli..." Gülerek tezgaha yerleştim ve bacaklarımı sallayarak onu izlemeye devam ettim.

"Peki."  Gözlerini benden çekerken hazırladığı bir kaç şeyi tavaya atıp çevirmeye başladı. Eren işine odaklanmış beni görmüyordu ,hemen yanımda bulunan çikolata kavanozunu elime aldım ve onu izlemeye devam ettim, Eren özenle tavadakileri karıştırırken oldukça çekici gözüküyordu, kafamdaki düşünceleri itiklerken kavanoza baktım. Biraz eğilip dolabın çekmecesini açtım ve içinden bir tane tatlı kaşığı aldım, üst dudağımı yalayarak kavanozun kapağını hızla çevirdim ve kaşığı içine daldırdım. Yoğun akışkanlıkta olan çikolata kaşığı doldururken kavonoz elimden çekildi. Kaşlarını çatarak karşımda bana bakan Eren'i görünce somurttum.

"Ya versene çikolatamı" diyerek kolumu kavanoza uzattım, ısrarla kavanozu geriye çekerken üzerine çıktım.

"Kahvaltıdan önce çikolata yiyemezsin!" Emrivaki bir şekilde konuşurken dudaklarımı büzerek ona baktım elim umutsuzca kucağıma düşerken kafamı da yere eğdim.

"Ama canım çok istemişti..." Sabır dilercesine havaya baktı daha sonra kavanozu bana uzatarak bekledi.

"Bir kaşık." Yaramaz çocuklar gibiydim, kafamı sallarken olabildiğince çikolata doldurduğum kaşığı ağızıma soktum, Eren kavanozu kapatıp dolaba kaldırırken kaşıktaki çikolata çoktan bitmişti, Eren bıçağı eline aldı ve kesme tahtasındaki domatesleri seri bir şekilde doğramaya başladı.

Sessizce onu izlerken elimdeki kaşığı dişlerime vurarak tiz sesler çıkartıyordum. Eren'in kısa bakışları üzerimde gezinirken ocakta pişen yemeği ilgiyle izliyordum.