Karanlık

143 13 13
                                    

Odada ne kadar çok attığımı saymayı bırakmıştım. Durumum o kadar içinden çıkılmaz bir hal almıştı ki, ne yapacağımı bilemez halde duvarlara sürünerek yürümekten başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Bağırıyor, ama sesimi duyamıyordum.

Acaba şu an beni izliyorlar mıydı? Onlara yaşattığım zorluklar için intikam mı alıyorlardı yoksa? İki şekilde de, ölesiye korkuyordum.

Genişliğini hala kestiremediğim odada dolanmaktan vazgeçerek yere çömeldim. Ellerimi kurtarmam gerekiyordu, yoksa burada asla çıkamazdım. Kulaklarımı tırmalayan iğrenç sesten de kurtulmalıydım, yoksa kafayı yiyecektim. Ama ne yazık ki, şu aralar her şeyde olduğu gibi, ellerimi bağlı olduğu ipten kurtarmakta da çok zorluk çekiyordum. Kısa bir süre sonra, bileklerimin delice acımasıyla, uğraşmayı bıraktım. Burada ölüp gideceğimi hissetmeye başlamıştım. Hiçbir şey yapacak gücüm yoktu. Kendimi tamamen yere bıraktım. her tarafım uyuşmuştu. kısa süre sonra, kulaklıktan gelen ses bile kaybolmuştu.

COLİN

" Ne yapacağız şimdi?"

" Şunu sormayı kes. Sinirimi bozuyorsun."

" Sen beni çok rahatlatıyorsun ya zaten."

" Düşünmeye çalışıyorum, tamam mı? O yüzden, çeneni kapasan, iyi edersin."

Colin gözlerini devirdi. Beatrice olmayınca, bu adam daha da huysuzlaşıyordu.

Beatrice yarım saattir yoktu. Tom onunla iletişim kuramıyordu, ama bunun nedeninin Beatrice' in hayati durumu olabileceğini inadına reddediyor, ve onu özel bir odaya kapatmış olmalarını umuyordu. Bu sırada, Helen ve Sam' e uyumalarını emretmiş ve karavanı olabildiğince uzağa sürmüştü. Yakalanmamaları gerekiyordu, eğer başlarına bir şey gelirse, her şey biterdi.

" Sanırım ne olduğunu biliyorum." dedi Tom, aniden frene basarak. Colin cama yapışmaktan kıl payıyla kurtulmuştu. Ama şu anki durumda, Tom' a kızmanın ne yeri, ne de zamanıydı.

" Ne? Ne?"

Tom emniyet kemerini çözdü ve ayağa kalktı. Colin' e açıklama yapacak vakti bile yoktu anlaşılan.

" Ne yapacaksın, söylesene!"

" Tehlikeli bir şey."

" İyi de, ne?"

Tom bir anda Colin' e döndü. Colin sonunda biraz aydınlanmayı umarken, Tom saniyeler sonra gözlerini yemek masasına kaydırdı, ve masadaki büyük ahşap kutuyu açtı.

İçinde, Beatrice gelmese Colin' in kendine enjekte edeceği ilaçlardan vardı. Colin ilk başta Tom' un amacını anlayamadı.

" İlaç alsam bile ne işe yarar ki?" dedi başını yere eğerek. " Sen bile başaramazken ben-"

" Senin için değil bunlar."

" Efendim?"

" Bu ilaç senin için değil. Zaten bu saatten sonra işime yaramazsın."

Colin yutkundu. Tom, ilacı kendine enjekte edecekti.

" Tehlikeli olduğunu söylüyordun."

" Hala da tehlikeli."

" O zaman..."

" Birimiz risk almak zorunda, değil mi?"

Saniyeler önce Colin' in aklına söyleyecek sürüyle şey gelirken, şimdi, adeta beyni durmuştu. Tom' u engelleyemezdi, zaten engellemek de istemiyordu. Beatrice' e ne olduğunu öğrenebilecek biri varsa, o da Tom' du. Ama içinden bir ses, buna engel olması gerektiğini söylüyordu. Ve, son ana kadar, bu sesi dinlemeye karar verdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin