Teklif

126 15 2
                                    

COLIN

Beatrice' in seslenmesiyle gözlerini açtı. Her zamanki gibi çok yorgun ve huysuz hissediyordu. Yaşlanmış gibi. Ama on sekiz yaşında olduğundan emindi.

" Ne var? Uyumaya çalışıyorum, görmüyor musun?"

" Biz Tom ile kahvaltımızı yaptık bile. Saat on iki buçuk. Sen hala uyumaya mı çalışıyorsun?"

" Artık uyumam da mı yasak?"

Beatrice sinirden ayaklarını yere vururken Colin yavaşça doğruldu. Bu kızı sinirlendirmeyi seviyordu.

" Beni niye uyandırdın? İlaç falan mı getirdin yoksa?"

" Hayır, hayır, hayır! Kaç kere diyeceğim, bu karavandan içeri ilaç falan giremez!"

Güldü. Bir şekilde ilacını alacaktı. Onu ne Beatrice, ne de Tom durdurabilirdi.

" Bugün, dışarı çıkıyoruz." dedi Beatrice. İşte bu, onu ilgilendiren kısımdı.

" Nereye?"

" Öyle spesifik bir yere değil. Sadece dolaşacağız."

" Tek başıma dolaşsam?"

" Şaka mı yapıyorsun? Hadi hazırlan. Tom bizi dışarıda bekliyor."

" O da mı geliyor?"

" Beğenemedin mi?"

Ofladı. Ne yapmaya çalışsa Tom engel oluyordu. Şimdi nasıl kaçacaktı?

" Ben gelmiyorum."

Beatrice tam eldivenlerini giyiyordu ki duraksadı.

" Ne?"

" Çok yorgunum. Gerçekten. Siz dolaşsanız daha iyi olur."

" Şey... Tamam. Emin misin?"

" Evet."

" Öyleyse, öneceden söyleyeyim. Karavandan beş metre bile uzaklaşsan, haberim olur. Yani, Tom' un haberi olur."

" Peki, tamam."

Beatrice tam gidiyordu ki, onu kolundan tutup kendine çekti. Kız neye uğradığını şaşırmıştı.

" Bana ilaç getirecek misin?"

" Tabi ki hayır. Peki ya sen, şu soruyu sormadan iki saniye durabilecek misin?"

" Tabi ki hayır!"

Beatrice sonunda çıkmıştı. Bu kızın hazırlanması hep uzun sürüyordu. Yalnız kalınca ayağa kalktı ve dolapları aramaya başladı. Tom bir yerden ilaç alıyor olmalıydı. Ama ne kadar ararsa arasın bu karavanda hiç ilaç yoktu.

Tam umudunu kaybettiği sırada arkasındaki kapı açıldı. Ne çabuk dönmüşlerdi.

" Merhaba Colin."

Arkasını dönünce tanımadığı bir yüzle karşılaştı. Ama belli ki, bu kız onu tanıyordu. İşte, üç aylık hafızasını kahbetmenin zararlarından biri de buydu.

" Sen de kimsin?"

" Adım Lou."

Gözlerini kısarak kısa boylu, sarışın kıza baktı. Gerçekten de hatırlamıyordu.

" Bu karavan senin değil."

" Biliyorum, ama ben bu karavan için gelmedim. Sana yardım etmeye geldim."

Şu aralar ona sadece tek bir şeyler yardım edilebilirdi. Kızda ilaç vardı.

" Dawson' ın adamlarındansın, değil mi?"

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin