Çıkmaz

184 15 1
                                    

Tüm haftasonu evden hiç çıkmamıştım. Yorgunluğum geçmesine geçmişti, ama kalbimdeki yarası geçmek bilmiyordu. Aslında öyle büyük bir şey de olmamıştı, altı üstü baş ağrısıydı.

İki gün boyunca Colin ile konuşmamak için elimden geleni yapmıştım. Bir ara o kadar çok aradı ki, telefonumu ezmemek için kendimi zor tuttum. Ama günlerden pazartesiydi, ve okulda onu göreceğime emindim.

Bahçede, büyük ihtimalle beni bekliyordu. Banklardan birine oturmuştu ve beni kapıdan girerken görür görmez ayağa kalktı. Onunla konuşmaya hiç niyetim yoktu. Bahçede dolaşmadan hemen içeri girmeye yeltendim, ama yanıma gelmişti bile. Deneyeceğini sanmıyordum ama yine de düşüncelerimi okumasını engelledim.

" Beatrice! Bir saniye bekler misin?"

" Geç kaldım Colin, üzgünüm."

" Dersin başlamasına daha var. Lütfen."

Elimi tutmaya kalkışınca hemen elimi arkama sakladım. Elimden de olsa bir şekilde düşüncelerime girmeye çalışmasını ve acı çekmesini istemiyordum.

" Gerçekten geciktim Colin."

" Öyleyse, ben de geciktim. Aynı yere gidiyoruz değil mi?"

Sinirlenmeye başlamıştım. Ama yapacak bir şey yoktu. Birlikte yürümeye başladık.

" Konuşabilir miyim şimdi?"

Bilmiyorum Colin. Ben-"

Bir anda Lou arkamızdan bağırdı. Ona döndüğümüzde koşarak bana sarıldı.

" Beatrice! Seni ne kadar merak ettim bilemezsin! Bana ne olduğunu anlat, yoksa meraktan çıldıracağım!"

" Sana telefonda anlattım ya..."

" Telefonda hiçbir şey anlamadım. Ayrıca benim de sana anlatmam gereken şeyler var. Hadi gel."

Göz ucuyla Colin' e baktım. Bana söyleyeceği şeyler olduğu kesindi.

"" Acaba akşam gelecek mi?""

Yine mi ders? Çıldıracaktım. İyi ki onunla konuşmamıştım. Hala düşüncelerimi engelliyordum.

Kesinlikle gelmeyecektim.

Bir anda Lou kolumu bıraktı ve durdu. Ne olduğunu anlamamıştım.

" İyi misin?"

" İyiyim. Sadece, başım döndü biraz."

" Tamam, sınıfa geldik zaten. Oturursun."

" Ben lavaboya gideyim. Sana daha sonra yetişirim."

Ne oluyordu şu kıza?

"" Kes şunu Beatrice, hadi!""

Ne yapıyordum ki? Düşünmeye başladım.

Olamaz.

Lou lavaboya giderken kendimi rahat bıraktım. Böyle bir şey olabilir miydi? Lou, düşüncelerimi mi okuyordu?

Otomatik olarak şaşkınlıkla etrafıma baktım. Colin' i arıyordum. Ama yoktu. Sınıfta da değildi. Bu problemi kendi başıma halledecektim. İçimden yanlış anlamış olmayı umdum. Lou da bizden biri olamazdı.

Hemen lavaboya koştum. İçeride sadece Lou ve ben vardık.

Şimdi tam sırasıydı.

Eğer yapmazsam anlayamayacaktım.

Beni engelliyordu, ama engelini aştım. Ne de olsa Colin öğretmişti.

"" Ne olur, anlamamış ol...""

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin