İlk Ders

245 24 1
                                    

" Bunu yapmak istediğine gerçekten de emin misin?"

" Yapmazsam bana çok kızacaklar. Yani evet, eminim."

" Sen bilirsin o zaman."

O sırada kapı açıldı. Sam ve Helen hem kızmış, hem de tanımadıkları bir adamla olduğum için şaşırmış görünüyorlardı.

" Beatrice! Neden dışarı çıktın? Hem de bize söylemeden!"

" Hasta olduğunu sanmıştık!"

Göz ucuyla colin' e baktım. Mesajı almıştı. Önce Helen' e yaptı.

" Sakin ol Helen. Unutma, beni tanıyorsun, ve Beatrice gayet iyiydi. Onu dışarı çıkarmak için senden izin aldım, sen de seve seve dedin. Ayrıca, Beatrice yarın okula gitmese de olur, tamam mı?"

Ardından gördükleri karşısında şok olmuş Sam' e.

" Az önce gördüklerini unutmanı istiyorum. Ayrıca Helen' e söylediklerim, senin için de geçerli."

Colin' e hayranlıkla bakıyordum. Böyle bir şey yapabilmek harikaydı.

" Ah, geldiniz mi? Nasıldı, eğlendiniz umarım."

" Evet Helen, çok güzel bir akşamdı."

" Hadi içeri gel Beatrice. Colin, tatlım sen de gelip bir çay içmek ister misin?"

" Hayır, teşekkürler. Ama izin verirseniz Beatrice ile dışarıda biraz konuşmak istiyorum."

" Tabi ki, ama çok uzatmayın olur mu, gece oluyor."

Helen ve Sam mutlulukla kapıyı kapatıp içeriye geçtiler. Ben de Colin ile verandadaki sallanan koltuğa oturdum ve onu dinlemeye başladım.

" Yarın eğer okula gitmeyeceksen sabah yine o ahşap eve gel. Harwey orada olacak."

" Neden geliyorum ki?"

" İlk dersimize başlayacağız. Daha doğrusu ben okulda olacağımdan Harwey başlayacak."

" Şey... akşam sen gelince başlasak?"

Şu anda Harwey' den dersler almak en son istediğim şeydi. Ama Colin olursa durum değişirdi tabii.

" Öyleyse okula gel. Günün sonunda birlikte başlarız."

" Of, pekala. Hiçbir şekilde okuldan kaçamayacağım."

" Ha şunu bileydin..."

Gülmeye başladım. Biraz kendimi kaybedip güldükten sonra Colin' e baktım. Beni izliyordu. Mavi gözleri benim gözlerime kilitlenmişti, bense anın heyecanıyla gülmeyi bırakmıştım. Onun da heyecanlandığı belli oluyordu. Yanaklarım kızarmıştı. Bana gülümsedi. Ben de ona. Sanki zaman durmuştu da ikimiz de bitmeyen saniyelerin arasında süzülüyorduk. Belki de son defa olacağını düşünerek, kendime denemek için izin verdim.

" ..."

Gerçekten de son defa olacaktı. Yeter ama yaa! Harwey heyecanlanınca kontrol edemiyordu ama o, düşüncelerini her saniye benden korumayı başarıyordu. Ben acıyla kıvranırken gülme sırası ondaydı.

" Durdur şunu Colin!"

" Eğer durmasını istiyorsan, yarınki derse geç kalma."

Kalktı. Bu kadar mıydı yani? Yine mi veda etmeyecekti? Gerçekten de gidiyordu, ve ben onun hızına yetişemiyordum.

Gıcıktı işte.

**************

" Ne oluyor sana Beatrice? Şu aralar kafan hep başka yerde."

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin