Zor

150 19 7
                                    

3 YIL ÖNCE

" Hadi Beatrice, okula geç kalacaksın!"

Alelacele çantasını sırtına taktı ve odasından çıktı. Sam onu bekliyordu.

" Benimle gelecek misin?"

" Hayır Sam, bisikletle gideceğim."

" Pekala, görüşürüz öyleyse. Helen, akşama Dean ve ailesi geliyor, unutma.

" Tamam canım."

Sam onun yanağını sıkıp evden çıktı. Helen ise kahvaltıyı topluyordu.Hemen onun yanına gitti.

" Deanler sizin neyiniz oluyor? Dur dur söyleme! Ben anlamaya çalışacağım."

Helen iç çekti ve " Tamam." dedi. Beatrice öylesine odaklanmıştı ki bir ara sıkmaktan dişleri kırılacak sandı. Ama işe yaramıştı.

" Sam' in patronu mu?"

" Vay canına, iyi tahmindi."

Sırıttı ve hızlıca Helen' a veda ederek bisikletle okula gitti. Derse geç kalmıştı. Sırasına oturdu ve ögretmeni dinlemeye başladı. Ne yazık ki, onun düşüncelere dalıp gitmek ve dersten kopmak gibi bir huyu vardı.

" Beatrice!"

Öğretmenin bağırmasıyla kendine geldi. Sırtını dikleştirdi ve masum masum önüne baktı.

" Beni dinliyor muydun?"

" Şey... Evet. Tabi ki."

" En son anlattığım şeyi özetler misin?"

Bu Beatrice için sorun değildi. " Bir dakika düşüneyim." dedi ve sınıfın gülüşmelerini görmezden gelerek odaklandı. Onları güldüklerine pişman edecekti.

" En son Marty' nin kompozisyonundan söz ediyordunuz. Dilinin biraz daha akıcı ve süslü olması gerektiğini söylediniz. Ondan önce de Sarah' ya ödevini amcasına yaptırdığı için kızdınız. Gördüğünüz gibi, sizi dinliyorum."

O sırıtırken, etrafındaki herkes ona şaşkınlıkla bakıyordu.

" Peki ya senin kompozisyonuna ne demeli? Bu bir haftada yapmayı unuttuğun ikinci ödev. Bu konuyu ailenle konuşacağım Beatrice, ve hiç hoşuna gitmeyecek."

Gülüşmeler tekrar başlamıştı. Beatrice' in hafızası hiçbir zaman iyi olmamıştı zaten. Ödevlerini yazmaya da üşeniyordu. Helen ve Sam hatırlatmasa okula gitmeyi unuttuğu bile oluyordu. Zayıf noktası, hafızasıydı.

Yemekhane dopdoluydu. Yemeğini alıp oturacak boş bir masa bulamayınca mecburen dolu bir masadaaki boş sandalyeye oturdu. Sessizce yemeğini yemeye başladı. Yanındaki büyük sınıflar saçma saçma şeyler konuşuyorlardı. Rahatsız olmasına rağmen sesini çıkarmadı. Tam yemeğini bitirmiş, kalkıyordu ki bir kızla çarpıştı. Bu Zoe' ydi. Beatrice Zoe' yi severdi, ama ikisinin ilgi alanları çok farklıydı. Bunun için onunla anlaşabileceğini düşünmüyordu.

" Afedersin."

" Önemli değil."

Tam gidecekken Zoe onun kolundan tuttu. Utangaç utangaç bakıyordu.

" Beaatrice, bir ara benim evime gelmek ister misin? Yani, fark ettim de... Çok arkadaşın yok. Belki, birlikte biraz eğleniriz diye düşündüm. Yarın doğumgünüm ve canım kimseyi çağırmak istemedi. Sonra aklıma sen geldin."

Gülümsedi. Belki de, iyi anlaşabilirdi. Bir ihtimal.

" Olur."

" Harika. Yarın okul çıkışı o zaman."

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin