Ödül

158 14 0
                                    

ŞİMDİ

" Kahvaltıyı toplamaya yardım etmediğini unutmayacağım."

" Üzgünüm  John, şu aralar aklım baya karışık. Yardıma gelmeyi unuttum."

" Bir dahaki sefere tek başınasın, ona göre."

Dudak büzerek gülümsedim. Beni yalnız bırakmayacağını biliyordum. John bu evdeki en yardımsever ve yumuşak erkekti. Odama çıktım ve üzerime güzel bir şeyler giyindim. Malesef, burada bana uygun pek fazla giysi yoktu. Bedenime uymasalardı hiçbirini giyemezdim. Tam odadan çıkıyordum ki, Colin ile karşılaştım.

" Ne yapıyorsun kapının önünde?"

" Ben de tam içeri giriyordum."

" Bir şey mi oldu? "

" Evet. Her gün olan şey, çalışacağız."

" Ne? Bugün de mi?"

" Ne bekliyordun?"

Ofladım. Bugün yeni yıla giriyorduk, ve ben hala Colin ile çalışıyordum. Colin' den gerçekten sert bir öğretmen olurdu.

" Bence bütün arkadaşların gibi sen de hazırlıklara yardım etmelisin. Hepsi yeni yıla geri sayım için heyecanla bekliyor. Biraz işe yarayabilirsin."

" Zaten işe yarıyorum."

O sırıtırken garip garip baktım.

" Ne işe yarıyormuşsun?"

" Seninle uğraşıyorum ya!"

Hiç de komik değildi. Ben somurturken, o kahkaha atıyordu. Gözlerimi devirdim.

" Komik olduğunu sanıyorsun değil mi, yazık sana."

" Şaka bir yana, çalışman gerek. Güçlerinin kotrolünü sağlayabilene kadar en azından."

Ofladım. İşte yine başlıyorduk.

**************************

  " Güçlerin sınırsız olduğundan çok uzaktaki insanların düşüncelerini okuyabilirsin. Ama bunun için düşüncelerini okuyacağın kişiyi daha önce görmüş, veya duymuş olman gerek. Bugün bunu deneyeceğiz."

Oturduğumuz koltuk yüz yıllık antika gibiydi. Bu evin çatı katına hiç çıkmamıştım, ve bugün, çalışmak için çıkıyordum. Harika.

" Nasıl deneyeceğiz?"

" Berham' dakilerle başlayabilirsin. Helen, Sam, Zoe..."

" Ama, orası baya uzak."

" Zaten asıl mesele bu."

Dudak büktüm. Yapabileceğimi sanmıyordum.

" Pekala, nasıl yapacağım? "

" Sadece istediğin kişiye odaklan. Sanki yanındaymış gibi aklını okmaya çalış. Biraz denedikten sonra yapacaksın, eminim."

Zoe' yi düşündüm. Beni merak etmiş olmalıydı. Ve ben de onu çok merak ediyordum. Helen ve Sam nedense ikinci planda kalmışlardı. Daha önce Zoe' nin aklını yüzlerce kez okuduğuma emindim. Şimdi de yapabilirdim.

Nefesimi tuttum. Onun şu anda evde sıkıntıyla oturuyor olduğunu, annesinin yeni yıl hazırlıklarından bıkmış bir halde film izleme hayalleri kurduğunu gayet iyi biliyordum. Gülümsedim. Zoe' yi özlemiştim. Ama ne yazık ki onun düşüncelerine odaklanmak çok zordu.

Birden, bir sürü insanın düşüncelerini bir arada duymaya başladım. Bunlar büyük ihtimalle civardaki insanlardı. İçlerinden biri de Zoe' ydi. Sadece onunkini duymam gerekiyordu. Kontrol etmem gerekiyordu. Tıpkı Norrow Hill ' de yapmaya çalıştığım gibiydi, ama bu sefer çok daha zordu. Derin bir nefes aldım, ve aldığım anda tozdan dolayı hapşurdum.

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin