Çaresiz Aşık

162 15 0
                                    

COLIN

" Tamam Colin, sakinleş."

" Sakinleşemem. Onu bulmalısın. Diğer çocukları gönder, onu alsınlar. Bunu yapabilirler."

" Veya yakalanırlar. Merak etme, en kısa zamanda bir çözüm yolu bulacağım."

" Bulsan iyi edersin, yoksa kendim gideceğim."

Telefonu kapatmayı es geçip yere fırlattı. Çok sinirliydi. Telefon paramparça olmuştu.

Beatrice iki gündür yoktu. Lou da öyle. Tahmin etmeliydi. Lou' nun niyetini anlasaydı Beatrice' in başına bunlar gelmezdi. Nerede olduğunu biliyordu, Doktor Dawson' ın yanındaydı. Ama sırf Harwey izin vermiyor diye gidemiyordu. Gerçi gitse bile onu kurtarabileceğine emin değildi. Orada kendisinden daha güçlü olanlar vardı.

Helen ve Sam' i halletmişti. Şu anda Beatrice' in güvende olduğunu düşünüyorlardı. Oysa Colin biliyordu. Beatrice güvende değildi. Doktor Dawson' ın hazır fırsatını bulmuşken onu ne kadar zorlayacağını biliyordu.

Hepsi onun suçuydu. Beatrice ona karşı olan güvenini kaybetmişti. Ve kaçmıştı. Ne kadar inanmak istemese de, bu bal gibi de gerçekti.

Okul yeni bitmişti, ev ise çok sıkıcıydı. Norrow Hill' e gitmek üzere yola çıktı. Motorun arkasında Beatrice' in yokluğunu hissetti. Normalde motorda Colin' e tutunan kolları büyük ihtimalle koltuğa bağlanmıştı. Dawson bilerek ona acı çektirecekti. Bu onun eğlencesiydi.

Sakin olmaya çalıştı. Beatrice' i kurtarmalıydı. Ama bunun için sağlam bir plana ihtiyacı vardı. Oraya giderse kesin yakalanırdı. Herkesi kontrol edemezdi, sırayla yapmayı deneseydi yakalanırdı. En iyisi gizli gizli girmek ve gizli gizli çıkmaktı. Yakalanırsa kurtulamazdı.

Norrow Hill' e gelmişti. Motorundan indi. Beatrice' in her zaman oturduğu söğüt ağacının yanına oturdu. Manzarayı izlemeye başladı.

Beatrice burayı neden seviyordu ki? Bir sürü ev dışında pek de bir manzara yoktu. Etraf kalabalıktı ve çok ses vardı.

Tabi ya, sesler. Beatrice içindeki güçle bütün kasabanın düşüncelerini aynı anda duyabilirdi. Bunu seviyor olmalıydı. O çok hassas, çok narin, ama bir o kadar da cesur bir kızdı. Herkese yardım etmek istiyordu. Beceriksiz olduğunu düşünüyordu ama aslında güçlerini kullanmayı bilse çok becerikli olabilirdi. Çabuk öğreniyordu. Güçlüydü.

Her şeyi mahvetmişti. O berbat bir koruyucuydu. Berbat bir insandı. Berbat bir aşıktı.

Evet, aşıktı. Hisleri hakkında çok düşünmüştü. Ve artık buna emindi. Beatrice' i seviyordu. Onun yanındayken günleri aydınlanıyordu sanki. Gülüşü içini ısıtıyor, sakarlıkları onu neşelendiriyordu. Birlikte oldukları her saniye ona verilmiş yeni bir şanstı; mutlu olmak için yeni bir şans. Ve o şansını kaybetmişti. Onu gördüğü ilk an bunu anlamalıydı. Eğer anlasaydı her şey değişik olabilirdi.

" Colin?"

Arkasına baktı. Zoe gelmişti.

" Zoe?"

" Beatrice' i arıyordum. Ama burada da değil. Sen, nerede olduğunu biliyor musun?"

" Hayır."

" İki gündür okula gelmiyor. Telefonlarımı da açmadı."

" Evine gittin mi?"

" Gittim. Ama kimse kapıyı açmadı. Telefonlarını da açmıyorlar. Onlar için endişelenmeye başladım Colin."

" Bugün tekrar git, belki oradalardır."

" Tamam."

Zoe tam gidiyordu ki, bir şey onu durdurdu. Derin bir nefes aldı ve Colin' e yaklaştı.

" Colin, sen..."

" Evet, ben?"

" Neyse. Sana iyi günler."

Arkasını döndü ve gitti. Colin ne demeye çalıştığını biliyordu, ama cevap vermemişti.

Orada öylece oturarak onu düşündü. Saatlerce. Onu nasıl kurtaracağını düşündü. Kurtaramazsa ona ne olacağını düşündü. Kurtarabilirse ondan nasıl özür dileyeceğini düşündü. Kurtardıktan sonra ne yapacaklarını düşündü. Hiç düşünmediği kadar düşündü. Ama bir çıkış yolu bulamadı.

Çaresizdi.

BU SEFERKİ BAYA KISA OLDU AMA İDARE EDİN ARTIK OKUL BAŞLADI:))

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin