Berham

184 15 2
                                    

" Hadi hazırlan. Gidiyoruz."

Gözlerimi zorla açtım. Sabahın erken saatleriydi ve uyumak istiyordum. Gidiyoruz da ne demekti şimdi?

" Neden çalışmaya bu kadar erken başladığımızı sorabilir miyim?" dedim uykulu uykulu. Daha afyonum patlamamıştı.

" Çalışmıyorsun bugün. Çünkü kasabaya gidiyoruz."

Birden kollarımdan destek alıp doğruldum. Doğru duyduğuma emin olmalıydım.

" Ne dedin?"

" Kasabaya gidiyoruz dedim. Çok kalmayacağız ama. Oradakilerle ufak bir işim var. Hem sen de kıyafet falan alırsın."

İşte bu harika haberdi. Hemen yataktan fırladım. İçimi bir heyecan sarmıştı.

Hemen hazırlanıp motorla yola çıktık. Helen ve Sam' i çok özlemiştim. Sonuçta neredeyse bir aydır onları görmüyordum ve başımdan çok kötü şeyler geçmişti. Ve ne de olsa, onlar benim ailemdi.

Kasabanın bilindik caddelerindeydik. Ağzım kulaklarımdaydı ve her yerde tanıdık birini arıyordum. Sonunda evime geldik ve Colin motoru durdurdu.

" İstediğin gibi gezebilirsin. Tek şartım var. Seninle birlikte olacağım."

Motordan inerken somurttum. " Neden ki?" diye haykırırken kaskı kafamdan çıkarmaya çalıştığım için sesim olabildiğince boğuktu.

" Yanlış anlama. Etrafta Dawson' ın adamlarından birini görüp de çığlığı basmaman için. Veya, sonrasında olacakları önlemek için."

Masum masum ona baktım ve gülümsedim. " Seni korumak için." diyemiyordu. İşte onun tam da bu yönünü seviyordum.

Zili çalıp kapının önünde beklemeye başladık. Bir süre sonra karşıda Helen' in o tanıdık yüzü belirdi.

" Helen!"

Beni gördüğune hiç de şaşırmış gibi değildi. Sevinçle yüzüne bakıyordum, ama bir türlü onda aynı sevinci görememiştim.

" Neden bu kadar erken geldin ki? Okullar tatil falan mı oldu?"

Ağzım açık kalmıştı.

" Ne?"

" Okuldan diyorum. Niye bu kadar erken geldin? Ah! Colin' i de yanında getirmişsin! Seni görmeyeli uzun zaman oldu, nasılsın?"

" İyiyim efendim, teşekkürler."

" İçeri gelsenize!"

Ben şaşkın şaşkın etrafa bakarken, Colin her şey normalmiş gibi öylece içeri girdi.

"" Colin? Beni duyuyor musun?""

Bir süre cevap gelmedi, ama daha sonra Colin' in o sinir bozucu monoton sesini duydum.

"" Duyuyorum. Ne istiyorsun?""

"" Neden böyle davranıyor?""

"" Çünkü kaçırıldığını bilmiyor. Sam de aynı şekilde. Seni bir ay boyunca yanlarında zannediyorlardı.""

"" Ve tahmin edeyim, bunu sen yaptın.""

"" Teşekküre gerek yok. Yalnız, gitmeden önce ufak bir detayı atlamışım.""

"" Neymiş o?""

"" Zoe.""

Güldüm. Zoe' nin olanlardan haberi yoktu, ve kesin çok meraklanmıştı. En azından birinin beni düşünmesi iyiydi.

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin