Bilmem Kaçıncı Yeni Ev

160 16 4
                                    

Uyandığımda her yarafım ağrıyordu. Dün olanlar aklıma geldikçe kusacak gibi oluyordum ve derin düşüncelere dalıyordum. Birini kolayca beni Seattle' a götürmesi için ayarlayabilirdim, ama içimden bir ses yapmamam gerektiğini söylüyordu. Acaba Colin burada mıydı? Ve ne yapıyordu? Beni unuttuysa buraya neden geldiğini de unutmuş olmalıydı. Dünki olaula Belki beyni kendi kendine buraya neden geldiği ve aylardır ne yaptığı hakkında saçma teoriler uydurmuştu ve gerçeğe en yakın olan fikri benimsemişti, belki de ortalıkta avare avare dolaşıyordu. Ki birinci seçenek daha mümkündü. Colin asla avare avare dolaşmazdı.

Kahvaltı falan yapmadan bavulumu da alıp otelden ayrıldım. Gideceğim yeri çok iyi biliyordum. Colin' i ne olursa olsun bulacaktım.

**************************

Ahşap ev bomboştu. Demek ki gitmişti. Hayal kırıklığına uğramıştım. Sinirle taksiye geri döndüm.

" Beni Seattle' a götürebilir misiniz?" dedim. Adam bana kafayı yemişim gibi bakmaya başlamıştı. Tam onu kontrol edecektim ki ilk defa sevindirici bir şekilde, Tom' un sesini duydum.

"" Orada kal.""

Neden böyle bir şey istiyordu ki?

" Çünkü buradayım!"

Arkamı dönmemle Tom' u görmem bir oldu. Dün olanların üzüntüsüyle hemen boynuna yapıştım. Yine duygusal yanım ağır basmış ve ağlamaya başlamıştım,

" Tamam tamam, sakinleş biraz."

Tom taksiciye parasını verip onu gönderdi. Birlikte yürümeye başladık.

" Colin her şeyi unuttu." dedim. Ama zaten büyük ihtimalle biliyordu.

" Biliyorum."

" Bunu nası düzeltebilirim?"

" Düzeltemezsin."

Donup kaldım. Bu da ne demek oluyordu şimdi? Her şeyi yapabilir, ama hafızasını geri getiremez miydim?

" Ne- Neden? Ben... Gücümün sınırsız olduğunu sanıyordum. "

" Gücün sınırsız diye her şeyi yapabilecek değilsin ya. Bir kere silinen hafıza geri getirilemez. Bunun için Michael formülü bir türlü öğrenemedi. Colin' in aklından silindin."

" Peki ya kalbinden?"

Bunu sorduğuma inanamıyordum, ama bazen hiç ummadığımız anda duygularımız bize çok garip ve beklenmedik şeyler yaptırabiliyordu.

" Tanımadığı birisini sevemez, değil mi?"

" Peki, ne yapacağım?"

" Ne istersen. Colin artık geride kaldı. Ailen ve arkadaşların gibi."

" Hayır. Bunu kabul etmiyorum. Gerçekten istediğim şey, onun beni hatırlaması. Ve ben istedikçe beni hiçbir şey durduramaz."

" O zaman sana tek önerim, onunla yeniden tanışman ve seni sevmesini umman. Zaten bir süre sonra arkadaşları seni aramaya başlayacaklar. Yani ondan tamamen ayrı sayılmazsın."

" Bir yolunu bulacağım. Beni hatırlayacak. Bu en çok istediğim şey. Ve bu işler istemekle yürür. Bunu bildikçe vazgeçmeyeceğim."

Birlikte karavana bindik. Beni Seattle' a götürüyordu. Yolda hep Zack, Klaus ve diğerlerini düşündüm. Acaba bana çok kızarlar mıydı? Beni tekrar aralarına alırlar mıydı? Off. Bunların hiçbiri Colin' in beni unuttuğu sorunuyla kıyaslanamazdı. İsterlerse beni sinirden dövsünlerdi de, Colin beni hatırlasındı.

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin