Bilmediklerim

291 23 3
                                    

" Ne yani? Bu güçler olmasaydı, sakat mı doğacaktım?"

"Aynen öyle. Annen ve baban da tabii ki deneyi hiç düşünmeden yaptırdılar. O zaman ilacın etkisinin kalıcı olacağını bilmiyorlardı. Küçükken bu gücünü hiç kontrol edemiyordun ve çok tehlikeliydin. Doktor Dawson güçlerinin kalıcı olduğunu öğrendiğinde ailenle yeni bir anlaşma yaptı."

" Ne gibi bir anlaşma?"

" On yedi yaşına gelince seni Doktor Dawson' a ve ekibine teslim edeceklerdi."

Ne? Annem ve babam? Ciddi olamazdı. Doğru söylüyor olamazdı. Bana bunu yapmış olamazlardı.

Oturduğum eski püskü kahverengi koltuklpta başımı geriye yasladım. Şu anda yaşadığıma bile emin değildim. Bunce zaman anneme hep sonsuz bir güven duymuştum. Şimdi ise kendimden bile şüphe duyuyordum. Gözlerimden yaş geldiğini hissetmiştim, ama Colin' in yanında yapamazdım. Ağlayamazdım.

" İyi değilsen seni evine bırakayım."

" Ne? Hayır, daha değil. Her şeyi öğrenmek istiyorum."

" Sen bilirsin. Ama önce izin ver de sana bir su getireyim. Kötü görünüyorsun."

Suyumu bir dikişte bitirdikten sonra, Colin bardağı götürüp tekrar yanıma oturdu. Bir süre öylece bakıştık.

" Ailen seni seviyordu Beatrice. Sadece, ne yaptıklarını bilmiyorlardı. Bunu sakın aklından çıkarma, tamam mı?"

" Şu anda onlar hakkında düşünmek istemiyorum."

" Ama düşünmeden duramıyorsun."

Ne? Düşüncelerimi mi okuyordu? Tabi ya, onda da aynı güçler vardı.

" Kes şunu Colin. Ciddiyim."

" Tamam, tamam."

" Merak ettiğim bir şey var: Neden buradasın? Tam olarak ne yapıyorsun? Beni gözetlemek senin işin mi, yoksa işin içinde kendi çıkarların da mı var?"

" Bak. Doktor Dawson' ın seni istemesinin bir nedeni var. Ailen anlaşmayı yenilemeden önce o ve John Adams isimli bir general birlikte çalışmaya başladılar. General Tel- ein' in etkisini arttırmak ve kısaca kendine düşünce gücü olan yeni askerler yetiştirmek istiyordu. Ancak ne kadar uğraştılarsa da ilacı güçlendiremediler. Bir sürü deney yapıldı, bir sürü kişi bu güce kısa bir süreliğine de olsa sahip olmayı başardı. Ama en güçlüleri her zaman sen olmuştun. Neden olduğunu ise kimse bilmiyordu. Tek bildikleri seninki gibi bir kapasiteyi boşa harcamamaları gerektiğiydi. Anlaşmaya göre, ailen geçen doğumgününde seni Doktor Dawson' a teslim edecekti ve o da seni generalin isteklerine göre eğitecekti. Mam işler sandıkarı gibi gitmedi."

" Ailem öldü."

" Evet. Sen yetimhaneye yerleştiğinde, devreye biz girdik."

" Nasıl yani?"

" Eğer Helen ve Sam seni almamış olsalardı Doktor Dawson' ıncellerinde olacaktın."

" Ne yani, onlar... Biliyorlar mı?"

Bu kadarı da fazlaydı. Yedi yıldır onlarlaydım, güçlerime de bakılacak olursa mutlaka anlamam gerekirdi.

" Hayır, bilmiyorlardı. Sadece, onları seni almaya ve uzaktaki bir kasabaya taşınmaya ikna ettik diyelim."

" Haa..."

" Bunun yeterli olmayacağını düşünüyorduk ama gerçekten de seni izlemeyi bıraktılar. Bir ay önce Doktor Dawson' ın kasabanın yakınına taşındığını öğrenince, doğumgününde geleceklerini anladık ve harekete geçtik."

" Bir dakika, siz de kim oluyorsunuz?"

" Ben ve Harwey. Tabi bir on kişi daha var ama hepsinin adını sayamayacağım. Kendini generali durdurmaya adamış bir grup insan."

" İyi de, senin de özel güçlerin var."

" Deneylere küçükken ben de katıldım. Yaklaşık bir ay kadar. Fakat sonra, ilacı bırakamadım."

" Ne? Lütfen bana ilacın bir de bağımlılık yaptığını söyleme."

" Kurtulması çok zor hem de."

" Kanser falan da yapıyor mu bari? İçinde nikotin var mı?"

" Beatrice, şaka yapmıyorum."

" İyi be. Devam et."

" Bana senin özel hayatın hakkındaki bilgileri üç hafta önce verdiler ve beni Harwey ile buraya yolladılar."

" Beni, koruman için mi?"

" Sen kendini korumayı öğrenene kadar evet. Ve tabi seni eğiteceğim. Şu anda gücünün yarısını bile kullanmıyorsun. Bu da seni çok kötü etkiliyor."

" Nasıl yani?"

" Beyninin içinde yarısını bile zor kontrol ettiğin devasa bir enerji var ve senin normal hayatını kısıtlıyor. Neden bu kadar unutkan ve beceriksiz olduğunu dahanönce hiç düşünmüş müydün? Veya niye sürekli hastalandığını veya hiçbir şeye elinin yatkın olmadığını? İşte hepsi, gücünün kontrol edemediğin kısmından kaynaklanıyor.

Gerçekten de daha önce unutkanlığımla gücümün bir bağlantısı olabileceğini hiç düşünmemiştim. Oysa şimdi, bütün parçalar yapboz gibi yerine oturuyordu ve her seferinde büyük resmi görmeye daha da yaklaşıyordum. Bu, benim gibi bu güne kadar yapbozun sadece bir parçasına bakan at gözlüklü biri için korkutucuydu.

" Gücünle insanların anıları arasında gezebileceğini, dünyanın diğer ucundaki bir insanın bile düşüncelerini okuyabileceğini ve o düşünceleri kontrol edebileceğini, hatta istediğin insanı kılını bile kıpırdatmadan öldürebileceğini biliyor muydun?"

" Ne diyorsun sen?! Tabi ki de bilmiyordum!"

" Öyleyse hazır ol. Bilmediklerin seni bekliyor."

NE DÜŞÜNÜYORSUN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin