HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)

«H.K.D.~10

Öncelikle Selâmun Aleykum
Çok değerli okuyucularım... Güzel.bir bölümle karşınızdayım... Ben bile beğendim. :)

Bu bölümde hem Yiğit'in hem de Zümra'nın iç dünyasına göreceksiniz.. Ortalığı biraz karıştırdım.. İyi okumalar yorum ve beğenilerinizi bekliyorum...
Media: Zümra'nın son kısımdaki şaşkın ifadesi... ;)

Yazar:Meh-Pare

Bölüm:10(Kalp ağrısı, Başka tenler...)

ZÜMRA..

Zafer amcayla konuştuktan sonra okuldaki tek saatlik önemsiz dersimi ekip neredeyse şehir turu atacak kadar yürümüştüm. Sabah ki karşılaşma dışında ne onu ne de bizimkilerden birini görmüştüm. Zafer amcayla olan konuşmam ve sonrasındaki yürüyüş gerçekten de iyi gelmişti. Şu anda ise yaptığım uzun banyo sonrası saçlarımı taramaya başladım. Karşımdaki aynada yansımama baktım. Sanki bir süredir gözlerimin içinde sönen umut pırıltıları yeniden yanmış gibiydi. Üzerimdeki huzur ve hafiflik paha biçilmezdi. Durumdan istifade kendimi yatağıma attım. Bizimkilerin okuldan gelmesine daha zaman vardı. Yüzümdeki huzurlu gülümsemeyle gözlerimi yumdum.

- - -

Omzundaki elin beni sarmasıyla gözlerimi açtım. Rana tepeme dikilmiş beni uykumdan ayırmanın verdiği zevkle ukala ukala gülümsüyordu.

-Kalk bakalım uykucu şirin. Bu saatte ne uykusu bu hadi herkes salonda dışarı yemeğe çıkıyoruz. Hazırlan gel, dedikten sonra yanağımdan makas alıp çıktı.

Gülümseyerek yataktan kalktım. Siyah deri görünümlü pantolonumu ve beyaz tişörtümü giydim. Saçlarım hafif nemli olduğu için elimle düzeltip açık bıraktım. Deri ceketimi ve çantamı alıp bizimkilerin yanına salona geldim. Tüm kadro koltuklara kurulmuş gülerek konuşuyorlardı. Ben içeri girdiğim sırada Mehmet itiraz ederek Mücahit'e

-Yok olum bir daha senin dediğin bir yerde yemek yemem ben. Midemi bozmaya hiç niyetim yok benim, dedi.

-Siz söyleyin o zaman çok bilmişler topluluğu nereye gidelim, dedi Mücahit. İşte elime geçen fırsat hepsini Zafer amcayla tanıştırabilirdim. Gülümseyerek söze girdim;

-Bence balık yemeye gidelim. Bana dönen bakışlar ve onaylayan mırıltılarla gülümsemem genişledi. Samet yanıma gelip kolunu omzuma attı.

-Benim güzelim ne derse onu dinliyoruz bu akşam tayfa. Çünkü yüzünde güller açıyor, diyerek burnumu sıktı. Rahatsız olduğumu bildiği için yapıyordu. Eline vurarak burnumu kurtardım ancak hapşırmaya engel olamadım. Gırgır şamatayla arabalara doluşunca yolu tarif ettim. Zafer amcanın balıkçısına geldiğimizde ben önden girdim içeri onlar ise yüzlerinde beğeni ifadeleriyle arkamdan içeri girdiler. Elinde havluyla bizi fark eden Zafer amca gülümseyerek yanımıza yaklaştı.

-Hoş geldiniz gençler.

-Hoş bulduk Zafer Amca rahatsız etmiyoruz inşallah,dedim.

-Olur mu kızım öyle şey estağfurullah ne rahatsızlığı iyi ki geldiniz.

Bizi yönlendirmesiyle dışarıdaki masalardan üç tane birleştirip oturduk. Zafer amca da bize katılınca güzel bir akşam yemeği yemiş olduk. Arkadaşlarımın hepsi Zafer amcayı çok sevmesi beni de çok mutlu etmişti.