Canlarım... Bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz... Desteğinizi eksik etmeyin...
Yazar: Meh~Pare
Bölüm: 54 ( Minik Bir Mucize...)Genç kız çocukluğunu geçirdiği evinde, kendi odasında, her zaman oturduğu pencere önünden evin küçük bahçesini ve sokağı izliyordu. Aralık ayının sert havası etrafta ne var ne yok sağa sola savuruyordu.
Fırat Bey tarafından Bursa'dan İstanbul'a getirilmiş ve babasının evine teslim edilmişti. İlk geldiği gün babası ile karşılıklı oturmuş ancak kendisine sorulan hiçbir soruya cevap vermemişti. O günden beri tam bir hafta geçmişti. Babası artık Zümra'nın üzerine gelmiyor, her hangi bir şey sormuyordu.
Zümra'nın gözleri bir an için merdiven kenarındaki kırılmış saksıya takıldı. Gözleri dolarak burukça gülümsedi.
FLASHBACK
Genç kız oturduğu cam kenarında başını gökyüzüne çevirmiş uzun süredir göremediği yıldızları nihayet izleyebiliyordu. Saatin geç olmasından dolayı evdeki herkes uyumuştu çoktan. Zümra'yı ise uykusuz bir gece daha bekliyordu.
Buraya geleli üç gün olmuştu. Yiğit birkaç kez aramış ama genç kız telefonuna cevap veremeden babası açıp konuşmuş, ona uzak durmasını söylemişti. Diğer aramalara da kendisi cevap vermemişti.
Fırat Bey tarafından götürülürken Yiğit'in engel olmadığını farkındaydı. İsteseydi engel olabileceğini biliyordu ama olmamıştı işte. Genç kız içinde büyüyen kırgınlığı gidermek için gözlerini kapattığı sırada cama çarpan bir şey oldu. Zümra yerinden sıçrayarak gözlerini araladı. Camı açıp aşağıya edildiğinde ise şaşkınca bir süre baka kaldı.
-Yiğit!
-Sessiz ol! Benim.
-Ne işin var burada senin?
-Bana kapıyı aç konuşalım ya da sen aşağıya gel.
-Olmaz. Evdekiler uyanır.
-Kızım delirtme adamı! Konuşacağız. Hem benim kimseden çekincem yok. Karımsın sen benim!
-Yiğit olmaz bak...-
-Açmazsan bende pencereden girerim zor değil! Dedi ve merdiven kenarındaki korkuluklara tırmandı.
-Saçmalama düşeceksin. Çocuk musun sen?
Genç adam cevap vermeyip dikkatle yukarıya tırmanmaya devam etti. Pervaza tutunup kendini yukarıya çektiğinde artık pencerenin önündeydi.-Beni içeriye almayacak mısın?
Zümra karşısındaki adamın rahatlığına deyimi yerinde ise alık alık bakıyordu.
-Anladım, sen şok oldun tabi! Dur seni kendine getireyip diyerek karşısında duran kızı ensesinden tutup biraz daha cama yaklaştırdı.
Zümra'nın gözleri iri iri açılırken Yiğit onun dudaklarına yöneldi. Tam öpeceği sırada odanın kapısının açılması ile ikisi de panikle geriye çekildi. Yiğit boşluğa denk gelen ayağı ile dengesini sağlayamayıp aşağıya düştü. Çıkan kırılma sesi ile Zümra ve babası camdan aşağıya baktı.Metin Bey ayağa kalkan genç adamı görünce,
-Senin ne işin var burada? Ben sana kızıma yaklaşmayacaksın demedim mi?
-Baba...- diye konuşmaya yeltendi genç kız ancak Metin Bey genç adamı kovalamakla ilgileniyorken kızını duymuyordu.
-Bana bak, aşağıya inmeyeyim fena olacak! Git buradan!
Yiğit genç kıza son bir bakış attı. Onun başını önüne eğip gözlerini kaçırması ile arkasını dönüp çıkıp gitti. Arkasında ise kırılmış bir saksıyı anı olarak bıraktı.
SON-Yavrum hala uyumadın mı? Diye soran ses ile camdan uzaklaşıp annesine döndü genç kız.
-Yatacağım şimdi.
-Tamam, iyi geceler Meleğim.
Annesinin odadan çıkması ile genç kız yatağına uzandı.
Meleğim, demişti annesi. Yine onu hatırlatmıştı.
-Nerede? Ne yapıyor? Diye mırıldandı.
Düşünceleri arasında yorgun bedeni uykuya yenik düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)
Romance01.06.17* Romantizm #36 * Aşk, edep ile güzeldir... ***** Uzun yıllardır sürüp giden bir arkadaşlık. Bu arkadaşlığın içinde büyüyen masum bir sevda kuşu ve bu sevda kuşunu yüreğine konduramayan bir adam... **** -Hani beni çok seviyordun ne o pes mi...