H.K.D.-19/2-ALINTI

5.5K 235 13
                                    

Yazar: Meh-Pare

********************

SELAMLAR :) BİR SÜRPRİZ YAPIP SİZE KÜÇÜCÜK BİR ALINTIYLA GELDİM. :) ASLINDA VOTE SAYISI AZ OLDUĞU İÇİN MORALİM BİRAZ BOZUK OLSA DA YİNE DAYANAMADIM :D 

VOTE AZ OLSA DA YORUMLARDA BENİM GÖZLERİMDEN KALP ÇIKMASINI SAĞLAYAN CANIMCIKLARIM OLDUĞU İÇİN ONLARA KOCAMAN KALPLİ ÖPÜCÜKLER GÖNDERİYORUM. :) <3

SİZDEN BU BEKLENTİMİ KARŞILIKSIZ BIRAKMAMANIZI RİCA EDİYORUM :) İYİ AKŞAMLAR **********************

SİZDEN BU BEKLENTİMİ KARŞILIKSIZ BIRAKMAMANIZI RİCA EDİYORUM :) İYİ AKŞAMLAR **********************

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Yorulmadıysan seni bir yere götürmek istiyorum, dedi. Zümra genç adama gülümseyerek,

-Olur, gidelim, dedi. İkili tam hareket edecekken,

-Nereye gideceksiniz? Diye soran Peri'ye döndü genç adam.

-Seni ilgilendirdiğini hiç zannetmiyorum, dedi. Sonra genç kıza dönüp,

-Hadi, diyerek atını hızlandırıp uzaklaştı. Zümra'da genç adamın arkasından,

-Hadi kar tanesi uçur beni, diyerek hızlandı. Kısa sürede Yiğit'e yetişti. Genç adam yanına gelen kıza bakıp biraz daha hızlandı. Genç kız Yiğit'in arkasından,

-Oyun istiyorsun anlaşıldı, dedi kısık sesle. Atını daha da hızlandırdı. Yiğit'in yanından geçtiği sırada atın sarsıntısıyla kaskın içine sıkıştırdığı saçları sırtına döküldü. Rüzgardan dolayı savrulan saçlarından düşen toka arkada kalan genç adamın kucağına uçtu. Yiğit gördüğü manzaradan etkilense de bozuntuya vermedi. Yüksek tepeye ulaştığında genç kızın büyük çınarın altında atından indiğini gördü. O da atından inip,

-Neden durdun? Diye sordu.

-Burası çok güzel... Büyülendim, dedi gözlerini kapatıp alnını atının alnına yaklaştırıp küçük bir öpücük bıraktı. Yiğit atların yularını eline alıp iki atı da çınarın alçak dallarına sabitledikten sonra genç kızın yanına gidip çınarın altına yönlendirdi. Ikisi de oturduğunda,

-Seni getirmek istediğim yer burasıydı. Küçükken canım sıkıldığında gelip burada saatlerce otururdum. Bu çınarın gölgesi beni yakıcı sıcaktan korur, tepenin yamacından esen rüzgar bütün sıkıntımı alıp götürürdü. Aşağıda akan derenin şırıltısı, rüzgarların esmesiyle birbirine çarpan yaprakların sesi, kuş cıvıltıları benimle dertleşirdi. Yada çocukluk işte ben öyle hissederdim. Şimdi hava o zaman ki gibi değil. Şimdi kış. Soğuk,  yapraklar ve kuş cıvıltıları yok. Rüzgar sert esiyor. Ancak derenin şırıltısı hala duyuluyor...

Genç kız kendisine ufakta olsa iç dünyasını açan adamı ilgiyle izliyor her mimiğini, ağzından çıkan her sözü beynine kazıyordu. Bir süre susan genç adam gökyüzüne bakıp,

-Ama hava gün batımını görebilecek kadar açık durumda, dedi. Bir süre daha sessizce oturdular. Zümra gözlerini kapatıp bulunduğu anın tadını çıkarmaya çalıştı. Çünkü kendisi de biliyordu ki Yiğit'le yaşaya bileceği özel anlar çok nadirdi. Bu yüzden de genç kız eline geçen her fırsatı değerlendirmeye çalışıyordu. Akşam üzeri olduğu için biraz daha serteşen rüzgar içini titretse de umursamayıp rüzgarın getirdiği huzur dolu kokuyu ciğerlerine doldurdu. Sevdiği adamın kokusu... Kalbini sıcacık yapan, içini ısıtan, güven veren...

HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin