HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)

-H.K.D.29-

*************************

SELAMMMMMMMMMMM... yENİ BÖLÜM VE BEN GELDİK... :) BÖLÜM KALACAK BEN GİDECEĞİM :) SİZDEN VOTE VE YROUM İSTİYORUM. BÖLÜMDE ŞAŞIRACAĞINIZ OLAYLAR VAR ÇÜNKÜ BU YÜZDEN TEPKİNİZİ MERAK EDİYORUM... DUYARLILIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM... İYİ  OKUMALAR...

Yazar:Meh-Pare

Bölüm:29(Komplo...)

***

Genç kız yavaş adımlarla, elleri yağmurluğunun cebinde yürüyordu. Burnuna düşen küçük bir damla ile başını gökyüzüne kaldırdı. Havanın da kendi içi gibi kapalı ve puslu olduğunu gördü. Yağmurluğunun şapkasını başına geçirip denize dönerek denizi izlemeye başladı. Gözlerini kapatıp asi dalgaların sesini dinledi, denizin kokusunu içine çekerken başını tekrar gökyüzüne çevirdi. Yüzüne düşen her bir yağmur damlası aklının gürültüsünü de alıp götürüyordu yavaş yavaş.

'Bir hafta... O geceden sonra bir hafta geçti. Ama ben hala dudaklarının sıcaklığını dudaklarımın üzerinde hissediyorum. Darmadağınık oldum. Kattın karıştırdın aklımı yüreğime.' diye düşündü.

Davet gecenin ertesi günü Bursa'ya dönüp arkadaşlarına Semih ile arasında geçen konuşmayı anlatıp ayrıldıklarını söylemişti. Semih'in arkadaş kalmak istemesi ve kendisiyle olan konuşması adeta yüreğine su serpmişti.

Bir süre daha yavaş adımlarla yürüdü. Başını kaldırıp karşısındaki küçük dükkana bakıp, ayaklarının onu getirdiği yeri görünce gülümsedi.

'Zafer Amca'nın Balıkçısı' kapıya yaklaşıp aralayarak içeri girdi. Kendisine bakan genç çocuğa gülümsedi.

-Zafer Amca yok mu?

-Hoşgeldin Abla. Dışarıda ustam, bahçeye çık demirli olan teknede, dedi ve işine döndü. Genç kız adımlarını dışarı çevirdi. Etrafa bakıp teknede oturan yaşlı adamı gördüğünde oraya doğru yürüdü.

-Zafer Amca?

-Zümra kızım? Hoşgeldin gel otur, dedi. Genç kız da tekneye atlayıp adamın yanına, sedirin üzerine, oturduğunda önüne uzatılan bir bardak sıcak çayla gülümsedi.

-Teşekkür ederim, dedi.

-Nasılsın? Ne zamandır yoktun?

-Eğitim için bir yıl yurt dışına gittim, yeni geldim sayılır.

-Ne güzel nereye gittin?

-Bosna, dedi genç kız bardaktan bir yudum alırken.

-Güzel yedir Balkanlar.

-Evet, çok güzeldi.

-Senin bir derdin var gibi kızım. Dök bakalım derman olabilecek miyiz?

Genç kız yaşlı adamın bu saptamasına gülümsedi. Hafifçe başını sallayıp onayladı. derin bir nefes alıp gözlerini denize dikerek en başından anlatmaya başladı.

-Ben ondan uzaklaşmak için gittim. Semih diye bir arkadaşım vardı, benimle gelen, yol arkadaşı oldu bana. Oradayken onun nişanlandığını öğrendim. Sonra karar verdim, unutmak için. Semih... O bana çok destek oldu. Ama ilgisi farklı duygulara dönüştü. Arkadaşlıktan öte duygulara. Uzun süre dil döktü, bana karşı duyguları olduğunu söyledi. Her şeyi bilmesine rağmen denemek istedi. Israrları sonunda bende kabul ettim. İki aydır onunla beraberdim. Uzaktayken bir şey yoktu ama gelir gelmez arkadaşlarla toplandık. O da geldi... Nişanlısıyla. Onu görmek kalbimin derinlerine gömdüğüm her bir duyguyu yüzeye çıkardı. Fırsat bulur bulmaz benimle konuştu. Bana değişmişsin dedi. Sanki kendisi aynı kalmış gibi.