Selamlar :)
sınav sonrası kendime geldiğim gibi bölüm yazdım.. :) Çok çok olaylı bir bölüm oldu.. Bazı terslikler yaşanacak okuyunca anlayacaksınız bana kızmayın ama :) :* hepinizi öptüm.. İyi okumalar :)~°~°~°~°~°~°~
Yazar: Meh-pare
Bölüm: 22(DEFOL!)
-Hadi Hülya gelmişler bizi bekliyorlar aşağıda, diye seslendi genç kız.
-Tamam hadi çıkalım, dedi Hülya kapıda bekleyen genç kızın yanına ulaştığında.
İki kız kendilerini aşağıda bekleyen arkadaşlarının yanına ulaşıp selamlaştılar.
-Tamam şimdi Rana ve Hale siz doğruca Rabia'ya gidiyorsunuz. Bugün onu güzelce oyalayıp bizi aklına getirmiyorsunuz.
-Tamam biz gidelim o zaman. Size kolay gelsin, dedikten sonra Samet ve Mehmet'in arabasıyla oradan ayrıldılar.
-Abimler gelmiyor mu?
-Onları bırakıp öyle gelecekler, diye yanıtladı genç kızı Mücahit.
-Hadi gidelim ne duruyoruz?
-Beklememiz gerekenleri bekliyoruz.
-Kimi?
-Geldik, arkadan duyulan tanıdık sevecen sesle iki kız da başını çevirip gelenlere baktı. Zümra kendilerine doğru gelen Doğan ve Selin çiftini görünce gülümsedi. Ancak tam arkalarındaki Yiğit'i fark etmesiyle Mücahit'e döndü soran bakışlarla. Genç adam arkadaşına sevimlice gülümsedi. Zümra gözlerini devirip arabaya bindi. Hülya'da onun yanına geçip oturdu.
-Öne sen bin diye buraya oturdum. Mücahit'e çok sinirlendim de. Sen niye buraya oturdun.
Ancak sorusunun cevabını Hülya'dan alamadan arabanın ön kapıları açıldı. Şoför koltuğuna Mücahit binerken diğer tarafa da Yiğit oturdu. Sessiz geçen bir saat sonunda mudanya sahiline ulaştılar. Arabadan inip sahildeki çay bahçesinde oturdular.
-Samet'le Mehmet gelene kadar biraz oturalım. Hem neler yapabiliriz bana fikir verirsiniz? Diye açıklama yaptı Mücahit. Böylece Zümra'nın üzerine yönelttiği öldürücü bakışlarından kurtulmuş oldu.
-Senin kafandaki şey ne? Yani nasıl bir şey istiyorsun?
-Ya Hülya.. Nasıl desem ki.. Romantik olsun işte. Rabia biraz fazla romantizm düşkünü. Eğer romantik bir teklif yapmazsam kabul etmez üstelik yaptığım hazırlığı da kafama geçirir, dedi gülerek.
-İşin zor olum senin, dedi Doğan. Yanında oturan Selin'in kendisine dirseğini geçirmesiyle,
-Yani bak benim sevgilim ne kadar tatlı anlayışlı, dimi aşkım.
Doğan'nın değişen tutumu herkesi güldürürken Zümra gözlerini üzerinden hiç çekmeden kendisini izleyen Yiğit'e daha fazla dayanamayıp,
-Ben bir hava alayım, diyerek masadan ayrılıp marinaya doğru yürümeye başladı. Yiğit'te hemen genç kızın peşinden ayaklandı,
-Ben bir telefon görüşmesi yapmam lazım, dedi.
-Tabi tabi, arkasından gelen Doğan ve Mücahit'in ima dolu sesini umursamadı bile.
Adımlarını hızlandırıp az ileride banka oturup denizi izleyen kıza yaklaştı,
-Zümra, biraz konuşalım mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)
Romance01.06.17* Romantizm #36 * Aşk, edep ile güzeldir... ***** Uzun yıllardır sürüp giden bir arkadaşlık. Bu arkadaşlığın içinde büyüyen masum bir sevda kuşu ve bu sevda kuşunu yüreğine konduramayan bir adam... **** -Hani beni çok seviyordun ne o pes mi...