MEDYA YİĞİT VE ZÜMRA...
UMARIM BEĞENİRSİNİZ... BENİM ÇOK İÇİME SİNMEDİ AMA YAZMIŞKEN PAYLAŞAYIM DEDİM :) DESTEĞİNİZİ EKSİK ETMEYİN ŞEKERLERİM... :* İYİ OKUMALAR...
Yazar: Meh-Pare
Bölüm:32(Göründüğü gibi değil..)
ZÜMRA...
Hayat bazen kurduğumuz planları bozmak için türlü oyunlar çıkarır insanın karşısına. En can alıcı yerinden vurur. En hassas olduğumuz, en yaralayıcı yere vurur darbesini alt etmek için. Ben şimdi bu darbeyi tam kalbimin orta yerine yiyorum.
Her şeyi geride bırakmaya hayatımı düzene koymaya karar verdiğimde bunun için çabalarken, hayat yine en olmadık yerde onu karşıma çıkarıp planlarımı bozmaya çalışıyor gibi.
Onu şirkette gördüğüm an neye uğradığımı şaşırdım. Gömmeye çalıştığım bütün duygular hücum etti sanki üzerime. Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken, gözlerime hüzün çöktü. Ellerim heyecandan tir tir titrerken, ağzımı açıp içimdeki öfkeyi ona kusmak istedim. Ama olmadı. Hayata karşı tutumumu ona karşı da gösterip tepkisiz kaldım.
Şirkette toplantıdan sonra onu hiç görmedim. İşlerimi aceleyle tamamlayıp erkenden çıktım. Dört duvar arasında kalmak beni daha çok boğuyordu diye. Bir saatlik yolu nasıl olduğunu anlamadan içimdeki düşüncelerin savaşıyla yürüyerek geldim. Şimdi ise ağrıyan ayaklarımı dinlendirmek için kanepede oturup tavanı izliyorum. Ne yapacağım hakkında en ufak fikrim yokken böyle boş boş durmak beni daha çok yoruyor.
Çalan kapı ile yerimden doğruldum.
-Of Gizem anahtarını mı unuttun ya! Diye sitemle söylenerek kapıyı açtığımda karşımda Semih ve Samet'i bulmayı beklemiyordum. Onları içeri alıp hemen odama geçerek üzerime ince bir hırka aldım. Giydiğim eşofman altı ve askılı t shirt durumu biraz olsun kurtarıyordu. Örgü saçlarımı elimle biraz daha düzeltip salona geçtim.
-Hoş geldiniz. Kusura bakmayın çok yorgunum. Sizi böyle ölü gibi karşıladım ama, dedim mahcup bir gülümsemeyle. Abim önemi yok der gibi elini sallayıp güldü.
-Ne içersiniz ya da Gizem gelsin yemek yiyelim hep birlikte olur mu?
-Olur, hemde çok güzel olur ev yemeği özledim ya, dedi Semih gülerek.
Birlikte bir süre daha oturduktan sonra binanın içinden gelen seslerle birbirimize baktım. Samet önde biz arkada kapıyı açtığımızda Gizem'in Devran ile tartıştığını gördük. Asıl beni şaşırtan ise onlar tartışırken arkalarında durmuş gülerek izleyen Yiğit'i burada görmek oldu. Onu görünce bir şeylere tutunup destek alma ihtiyacıyla yanımda duran Semih'in kolunu sıktım. O durumu fark edip beni yanına çekerek kolunu omzuma attı.
-Bana bak! Sen kimsin de bana emir veriyorsun kalas bozuntusu seni!
-Kızım sen ne çok bağırıyorsun be!
Samet araya girip,
-Devran, olum sen bizim Gizem'i nereden tanıyorsun?
Samet'in sesiyle üçü de bize dönünce Gizem yanımıza gelip,
-Ay boş verin şunu sinirlerim gerildi zaten. Hadi içeri girelim, diyerek yanımızdan geçip içeri girdi. Samet dışarı çıkıp ikisiyle de selamlaşırken Yiğit ile gözlerimiz kesişti. Semih'in tamamen dostane olan ancak onun yanlış anladığı sarılmasıyla gözleri bir an karardı. Onun delici bakışlarının etkisiyle ben daha çok Semih'e yanaştım. Onlar karşı daireye girerken bizde içeri girdik. Dolaptan çıkardığım köfteleri kızartırken Gizem'de pilav ve çorbayı ısıtıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)
Romance01.06.17* Romantizm #36 * Aşk, edep ile güzeldir... ***** Uzun yıllardır sürüp giden bir arkadaşlık. Bu arkadaşlığın içinde büyüyen masum bir sevda kuşu ve bu sevda kuşunu yüreğine konduramayan bir adam... **** -Hani beni çok seviyordun ne o pes mi...