********
1K olmamız şerefine yeni bölümle geldim... :)
***********
Yazar:Meh-Pare
Bölüm:13(Can parçam,Yaşam enerjim...)
Duyduğu uğultuyla gözlerini araladı genç kız. Yiğit'in yattığı odanın dışındaki sandalyelerden birinde oturuyordu. Koridorun loş olması genç kızı hayrete düşürdü. Etrafına baktığında arkadaşlarını göremediği için panikle ayağa kalktı. Yiğit'in yattığı odanın camına yaklaştı. Gördüğü şeyle şaşkınlığı katlandı. Yiğit yatağında yoktu. Odası boştu. Yüreğine dolan korkuyla yutkundu.' Nelere oluyor 'diye düşündü içinden. Panikle kimi yeri karanlık kimi yeri de loş aydınlık koridorda temkinli adımlarla yürümeye başladı. 'Herkes nerede? Niye etrafta kimse yok?
Yoksa...
Yoksa.. Ona bir şey mi oldu?' Bu düşüncesiyle genç kızın korkusu ikiye katlandı. Geçtiği siyah renk kapıları koridor boyunca denemiş ancak hiçbirini açamamıştı. Koridorun sonunda bulunan merdivenlerin önüne geldiğinde aşağı inmeyi düşündü bir an için ancak zifiri karanlık olması hemen bu düşünceyi unutturdu genç kıza. Merdivenin yukarı çıkan kısımda ise hafifte olsa bir aydınlık vardı. Adımlarını oraya yönlendirdi. Temkinli davranıyordu yine. Merdiveni bitirdiğinde karşısına aralık duran ve o aralıktan dışarı ışık süzülen beyaz bir kapı çıktı. Derin bir nefes aldı. Tam elini kaldırıp açacaktı ki kapı kendiliğinden yavaşça açıldı. Genç kız karşısında dimdik ayakta duran genç adamı görünce ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadı. Ama hemen kendini topladı;
-Yiğit... genç adamın adı dudaklarından fısıltı gibi çıkmıştı. Onun bu hayret dolu nidasına cevap ise genç adamın gözlerinin içine kadar ulaşan tebessümü oldu. Yiğit'in ona böyle güzel gülümsemesi bir an için kalbini durdurdu sonra yeniden atmaya başladı. Hala anlamıyordu ne ara iyileştiğini.
-Sen.. ne zaman uyandın? Durumun iyi değildi. ben çok korktum, dedi genç adamın gözlerine bakıp hüzünle gülümserken. Yiğit yine gülümseyerek genç kıza bir adım yaklaştı ve elini uzatıp Zümra'nın küçük ellerini tuttu.
-Merak etme ben iyiyim. Çok iyiyim, dedi güven verircesine ellerini sıkarken. ancak genç kız bu baskıyla fark etti ki Yiğit'in elleri çok soğuktu. kendi elleri sıcakken onun elleri sanki yaşam belirtisi vermeksizin buz tutmuştu. Gayri ihtiyari gözleri ikisinin birleşmiş ellerine takıldı. Sonra tekrar genç adamın yüzüne baktı. Yüzü solgun gibiydi. Gözlerini onun gözlerine diktiğinde ise içini bir korku kapladı,
-Sen iyi misin? Ellerin çok soğuk.
Genç adam yine gülümsemekle yetindi. Genç kızın endişeli bakışları gözlerine sabitlendiğinde bir elini kaldırıp yanağını okşadı.
-Korkma iyiyim ben. hiç olmadığım kadar iyiyim ve sende iyi ol. Sakın üzülme olur mu Meleğim?
Zümra ağzını açıp bir şeyler söylemek istedi ancak sesini bulup da konuşamadı. Korkuyordu. Bir anda kalbini kaplayan korku iliklerine kadar üşümesine neden oldu. Yiğit gözlerini genç kızın gözlerine dikip uzun uzun baktı bir süre. Zümra anlamıyordu. Hafifçe sağa sola salladı başını;
-Ne..neden ö..öyle bakıyorsun b.bana? diye sordu. Gözünden bir damla yaş kaçtı sorusuyla birlikte. Yiğit'in yanağındaki eli hemen yakalayıp sildi onu.
-Nasıl bakıyorum Meleğim?
Yine Meleğim demişti. Onun bu hitabı korkusu dağ gibi büyütüyordu. Önce dudaklarını büzdü ve gözleri yine Yiğit'in tuttuğu ellerine kaydı. Her zaman kendisini üzen duygusuz adam bu sefer bu duyguyu hissettiremiyordu. Bakışlarının yönü içinde bulundukları odanın sonsuz beyazlığında gezindi. Sonra tekrar genç adama çevirdi gözlerini. Odanın beyazlığına inat, Yiğit simsiyahtı. Her zamanki gibi baştan aşağı, simsiyah..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)
Romance01.06.17* Romantizm #36 * Aşk, edep ile güzeldir... ***** Uzun yıllardır sürüp giden bir arkadaşlık. Bu arkadaşlığın içinde büyüyen masum bir sevda kuşu ve bu sevda kuşunu yüreğine konduramayan bir adam... **** -Hani beni çok seviyordun ne o pes mi...