HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)

«H.K.D. ~18

Öncelikle selamlar arkadaşlar... Arayı bayağı açtık farkındayım.. İnşallah bölüm beklentileri karşılar. Daha öncede dediğim gibi bölümler artık pazartesi gelecektir... İyi okumalar :) :)

Yazar: Meh-Pare

Bölüm: 18 (Beğenen beğenmiş zaten...)

Zümra yanında götüreceği küçük çantaya lazım olabilecek eşyaları yerleştirirken bir yandanda arkadaşları tarafından ağır soru bombardımanı altında tutuluyordu.

-Şimdi yarın akşam yola çıkacaksınız yani? Rana'nın muzip pırıltılarla parlayan gözlerine bakıp ya sabır çekti içinden genç kız.

-Size de iyi eğlence çıktı. İşiniz yok mu ya bir rahat bırakın beni, dedi.

-Tamam ya kızma. Sadece merak ediyoruz. Sonuçta başbaşa bir yolculuk yapacaksınız. Daha biz Mücahit'le bile yapmadık bunu, dedi Rabia. Zümra eline aldığı kazağı arkadaşının kafasına atarken,

-Aynı şey mi? Allah aşkına sanki bunu sevgilimle yapacakmışım gibi imalarda bulunmaktan vazgeçin. Bir kere keyfimizden değil ödev için gidiyoruz, dedi sinirle. Yan yana oturan üç kız tabi tabi dermişcesine başını sallayınca genç kızın da sabrı taştı. Yatağın üzerinde eline geçen eşyaları arkadaşlarına atmaya başladı. Yastıklar kazaklar ve daha niceleri niceleri havada uçuştu bir süre. Ta ki yoruluncaya kadar.

Kahkahalarla yatağa uzandılar.

-Burayı siz toplayacaksınız, dedi genç kız ciddiyetle. Zümra'nın ciddi olduğunu gören arkadaşları ayaklanıp odayı toplamaya başladılar. Zümra'nın odadan çıkmasıyla

-Kızlar aslında yanlış yapıyoruz. Ona sürekli imalarda bulunuyoruz ama böyle olunca daha çok aklını karıştırıyoruz, dedi Hülya.

-Evet haklısın. Onu kurtarmak istiyorsak böyle imalarda bulunmamamız lazım, dedi Rabia hak verircesine. Odayı toplama işini bitirip birlikte salona geçtiler.

-Film izleyelim hadi, dedi Zümra. Arkadaşlarının da onayıyla cips ve mısırları kapıp televizyonun karşısına kurtuldular.

-Ne izliyoruz, dedi Rana.

-Ayat ayat cinta yani aşk ayetleri, dedi Zümra ve filmi başlattı.

--------------

-Evdesiniz dimi?

-Evet hadi gelin bekliyoruz, dedi Doğan telefonun diğer ucundaki adama.

-Tamam birazdan oradayız, diyerek telefonu kapattı Mücahit.

-Samet bak ters bir şey yapmak yok. Zümra'dan uzak durması için adam gibi oturup konuşacağız, dedi.

-Tamam oğlum. Bir şey söylemeyeceğim. Ama ayağını denk almazsa ben o ayağı kırarım, dedi sert sesiyle.

------------

Çalan kapı sesiyle genç adam kapıyı açtı.

-Hoş geldiniz gençler, dedi Doğan arkadaşlarına. Hep birlikte salona geçip oturdular. Bir süre devam eden sessizlikten sonra,

-Ne zaman yola çıkacaksınız?

Yiğit kendisine gözlerini dikmiş bakan Samet'e bakıp

-Yarın altıda, dedi. Samet başını salladı anladım dercesine.

-Biz seninle bir şey konuşmaya geldik aslında, dedi Mücahit gerginlikle derin bir nefes alıp verdi.

-Nedir? dedi Yiğit.

Herkese tek tek göz gezdirdiğinde aynı ifadeyle kendisine baktıklarını gördü.

-Burada dönen olaydan haberi olmayan tek kişi benim galiba, dedi.