Hiç etraftaki seslerin susup aklınızdaki şarkının çaldığı oldu mu? Peki aklınızda o şarkı sürekli çalarken o şarkı çalmaya başladı mı?
Burak'ın iğrenç karı kız muhabbetinden kurtulmak için boynumdan kolunu çektim.Her zaman ki gibi yürüyerek gideceğimizi düşündüğümde mat siyah bir Mercedes CLS'nin önünde durduk. Rengine aşık olmuştum. Bu ne der gibi bizimkilere baktığında Ali kafasıyla Demir'i işaret etti. Mert
"Sen öne biniyorsun güzelim. Bu lavuklarla sıkış tepiş otutturmam seni" diyerek arka tarafa bizimkileri tıkıştırdı. Ben de havada bir öpücük attım ona. Ön koltuğa oturup emniyet kemerini bağladım. Bizimkiler maç muhabbeti yapıyordu. Şuan onlara katılacak hiç havam yoktu. Yolda yürürken dinlediğim şarkı aklımda çalıp duruyordu.
"Tell me is this freedom baby (Söyle bana bu özgürlük mü bebeğim )
Chasing after danger (Tehlikenin peşinden koşmak (özgürlük mü?))
Making my heart race (Kalbimi bu kadar hızlı attıran (özgürlük mü?))"
Kafamdan şarkıyı atmak için elim radyonun açma düğmesine doğru gitti. Ben daha düğmeye basamadan sert bir ses
"Radyoyu açma!" dedi. Demir'e baktığımda bana hiç dönmemiş yola dikkatini vermişti. Bende kafamı cama yaslayıp kafamdaki şarkıyı biraz daha dinlemeye devam ettim.
" Maybe if the stars align (Belki yıldızlar tek bir sırada dizilirse)
Maybe if our worlds collide (Belki dünyalarımız çarpışırsa )
Maybe on the dark side (Belki karanlık tarafta )
We could be together, be together (Biz beraber olabilirdik . beraber olabilir )
Maybe in a million miles (Belki bir milyon mil içinde )
On a highway through the stars (Yıldızların içinden geçen bir yolda )
Someday soon we'll be together (Yakında bir günde biz beraber olacağız )"
"Ohooo bizim kız şarkı söylemeye başladığına göre iyice uçmuş" diyen Vural'ın sesiyle kendime geldim.
O kadar dalmış olmalıyım ki şarkıyı mırıldandığımı farketmemiştim. O sırada gözüm Demir'e kaydı dudağının tek kenarı yukarıya kaymıştı. Ah lanet olsun rezil olmuştum. Usta bir şekilde arabayı park ettikten sonra bizde bara doğru yürüdük. Girişteki koruma gözümü korkutmuştu. Yıl olarak 18 olabilirdim ama Vural ve ben daha 18'e girmemiştik.
Demir kafası ile güvenliğe selam verdi ve hiç problem çıkmadan içeri girdik. İçerisi sakindi. Öyle yılışık yılışık ayakta sevişenler yoktu. Herkes kendi masasında yapıyordu bunu. Ama dans edecek alanda yoktu. Hayal kırıklığım çok büyüktü. Ortam loş bir ışıkla aydınlatılıyordu. Ama duvardaki plaklar posterler ayrıca kitaplık olması çok samimi bir ortam yaratmıştı. Duvarlarda çoğunlukla aynalar bulunuyordu. Sakin bir yerdi herkes kendi alemindeydi. Ama beni en çok etkileyen şey müzik sesinin mükemmel ayarlanmış olmasıydı. Ne fazla abartılı ne fazla sessiz tam dozajında. Demir sanki her zaman ki oturduğu yermiş gibi geniş kanepelerin olduğu bir yere geçti ben de Mert'in yanına (yani Demirin tam karşısına) oturdum. Mert kulağıma eğilerek
"Ne içmek istersin. Yada nereden başlamak istersin" dedi gülerek.
"Birayla başlayalım, Jackle devam edip shotla bitirelim gecemizi" dedim.
"Tamam. Dediğin olsun bakalım" O sırada garson gelmiş Demir'e "Hoşgeldin abi" demiş ve bir viski bardağı koymuştu. Gözlerim Demir'İn gözleriyle buluştuğunda bana bakarak sigara paketinden sigara çıkarıyordu. Sırayla Ali Vural ve Mert ne istediklerini söyledikten sonra
"Siz ne alırdınız" dedi. Kafamı kaldırıp garsona "bomonti filtresiz" diyecekken otobüsteki sarışınımı görmemle ağzımın şaşkınlıktan açılması ve kaşlarımın havaya kalkması bir olmuştu. Oda beni görüp hafif bir şaşırsada geniş bir şekilde sırıtarak bana bakmaya devam etti. Sessizce "Bomonti filtresiz" dedim. Oda başını onaylar anlamda sallayıp gülümsemeye devam etti siparişlerimizi getirmek için gitti. Bugün bu kadar tesadüf olması normal değildi. Hadi hayırlısı. Kafamı çevirip önüme döndüğümde mecburi olarak Demir'e baktım sert bir şekilde bana bakıyordu sanki sinirlenmiş gibi. Boynundaki damarlar belirginleşmişti ( damar manyağı biri olarak o damarlara dokunma isteğimi bastırıyordum). Mert'in
"Kimdi o" demesiyle bakışlarımı Mert'e çevirdim
"Otobüste karşılaştığım bir çocuk. Tekrar görünce şaşırdım oda tanımış olacak ki oda şaşırdı" dedim. Başını anladım anlamında salladı. Sarışınım geldiğinde en son benim biramı koydu ve bana bakıp gülümseyerek
"Afiyet olsun" dedi. Sadece teşekkürler anlamında kafamı salladım. Daha fazla tesadüf istemiyordum. Sonra Demir sigarasından son bir nefes alarak sigarasını söndürdü. O kadar güzel sigara içiyordu ki insanın sigara dumanı olası geliyordu. Gözlerini gözlerime kenetleyerek dumanı geri verdi. Canım sigara çekmişti ve bizimkiler rahatsız oluyordu. Çantamdan sigara pakedimi çıkararak Mert'e
"Yer değiştirelim mi rahatsız olma " dedim . Oda kalkıp yer değiştirdik. Tek bir sorun vardı çakmağım çantamdaydı.
"Meeert çantamdan çakmağımı versenee"
"Kızım bu çantada çakmak bulunmaz ki" derken çantamı karıştırmaya başladı. Aradı, aradı, aradı......
"Yok lan burda çakmak felan" dedi çantamı aldığı yere sertçe koyarken. Tek çarem Demir'di ve en son çakmak olayı bana hastaneyi hatırlatmıştı. Bakışlarımı ona çevirdim ve ister istemez yutkundum. Pis pis sırıtıyordu. Gıcık unuturmuydu hiç. Tam o sırada çalmaya başlayan şarkı ile olduğum yerde kaldım. Major Lazer- Be Together ''mı çalıyordu??
Demir bana bakıp gülüşünü hiç eksiltmeden
"Büyü yeteneğin felan mı var" dedi. Arabada mırıldandığım şarkıyı duymuştu ve şimdi çalması, Otobüsteki çocuk, Mert'in kuzeninin Demir olması...
"Olsa ikinci defa senden çakmak istemek zorunda kalır mıydım?" Gözlerindeki karanlık ve dudaklarındaki pis sırıtışla çakmağı uzattı. Parmaklarım parmaklarına değdiği an boğuk sesiyle.
"Desene bugün tesadüfler üst üste geliyor" Dedi. Ve şarkının sözlerine bıraktım kendimi
"Let me escape in your arms (Bırak kollarının içinden kaçayım)
Baby I'm yours (Bebeğim ben seninim )
Baby I'm yours (Bebeğim ben seninim)"
Her geçen dakika kayboluyordum gözlerinde. O kadar dikkatli bir şekilde sigara içişimi izliyordu ki rahatsız olup gözlerimi birama indiriyordum. İkinci viskisi gelmişti. Ben şarkıyla sarhoş olmuştum bildiğin sözleri fazla güzeldi. Ve aşık ettiriyordu. Sanki her şey Demir'e aşık ol diyordu.
"Will be together (Birlikte olacağız)"
Biramdan büyük bir yudum aldım ve sigaramın dibine baktım. Bitmesine üzülüyordum. Demir büyük bir yudum daha alıp sessizce dudaklarını oynatarak
"Will be together" dedi ve izin isteyip kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEN
ChickLitBedenim benim değildi artık. Bu tanıyamadığım vücûd benim olamazdı. Peki sahibi kimdi? (+18) (19.01.2016 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır. )