Kısa bir bölüm yazdım. Ama nedeni diğer bölümü çok ayrıntılı ve dikkatli yazmam gerektiği için. Onun dışında karışsın ortalık :D Açelya'nın selamı var bu arada :D
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hani sevdiğiniz insanla yan yanayken çok güldüğünüzde içinizde bir sıkıntı olur ya, kesin kötü bir şey olacak çok mutluyuz dersiniz. Hah aynen öyleydim hastaneden çıktığımızdan beri.
Kıvanç'la durmadan konuşuyor, buluşuyor hatta ders bile çalışıyorduk.
Tabi Kıvanç her fırsatta beni öpüyordu orası ayrı konu...
"Ne yapalım bugün Cosmos'um?" dedi o aşık olduğum ses viteste tuttuğum elimi baş parmağı ile okşayarak.
"Ders çalışalım. Senin anlattığın dersleri seviyorum." dedim kararlılıkla, hafifte muzurca.
"Anlatmamı mı seviyorsun yoksa öpücükleri mi doğruyu söyle?" dedi bana gülerek bakarken kırmızı ışıkta.
"Hmmmm bilmem ikisi de olabilir." dedim bende ona gülerek eşlik ederken.
Başını koltuğa yasladı ve bana döndü. O kadar güzel bakıyordu ki mavileri...
Gözlerinde kayboluyordum.
"Seni çok seviyorum." diye fısıldadı.
Kalbim o kadar güçlü, hızlı atıyordu ki acaba duyuyor mu? diye düşünüyordum.
Elimi alıp dudaklarına götürdü ve uzun sıcak bir öpücük kondurdu.
Bu adam her hareketiyle eritiyordu beni.
Her teması vücudumun her zerresini titretiyor, alev alev yanmasına sebep oluyordu.
Kokusu aklımdan hiç çıkmayan tek unsurdu. Geceleri yattığımda gözlerimi kapadığımda gözlerimin önünde bana gülümseyerek bakan okyanusları beliriyordu.
O benim okyanusumdu. Ben onun gökyüzüsü.
İki mavi sonsuzluğa karışıyorduk birlikte. Ben onun gözlerine bulanıyordum o benim mavilerime renk katıyordu.
Bunları düşünürken Kıvanç önüne dönmüş.Yola vermişti dikkatini.
Hiç daha önce bu hisleri yaşayıp yaşamadığımı düşündüm bende.
Emre geldi aklıma birden.
İlkim. İlk aşkım. İlk hevesim. Çocukluğum. Masumiyetim.
Sevmiş miydim Emre'yi?
Düşününce evet. Emre'yi seviyordum ama Aşık değildim.
Bir kere çok küçüktük. Sürekli hata yapıyorduk. Kavga ediyorduk.Ama çok saf bir şekilde mutluydum.
Bu kadar çok üzülmemiştim. Bu kadar güçlü olmak zorunda kalmamıştım. Bu kadar olgunlaşmamıştım.
Saftı ilişkimiz. En büyük sorunumuz Emre'nin bana mesaj atmamasıydı.
Çok enerjiktim, bol bol gülümserdim. Nedensiz yere.
Bizimkilere enerji olurdum, onlara eğlenceli zamanlar geçirtir ve tek olumsuz düşünceye yer verdirmezdim.
Rakı sofralarımız bile çok nadir olumsuz hava etkisinde olurdu.
Herkese sarılabilirdim. Onlara sarıldıkça mutlu olurdum.
Ne kadar çok değiştim bir yılda.
Yolda yanımdan geçen sıra sıra lambalar gibi hissediyordum kendimi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEN
Literatura FemininaBedenim benim değildi artık. Bu tanıyamadığım vücûd benim olamazdı. Peki sahibi kimdi? (+18) (19.01.2016 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır. )