Mezar

16K 275 68
                                    

Sırılsıklam zeminde ellerim Demir'in kanına bulanmış öylece oturmuş Demir'i götürmelerini izliyordum. Soğuk zemin tüm vücuduma işliyordu. Transa geçmiş gibi yerdeki kana bakıyordum. Mektubum hala sol elimde sımsıkı bir şekilde duruyordu. Düşündüğüm tek şey ise arkadaki sağlık görevlisinin söylediği 'intihar'  kelimesiydi.

'intihar..'

Bu kadar kolaydı intihar etmek demek ki.. Arkandakileri umursamadan bırakıp gitmek her şeyi. Onlar için kolay tabi olan bize oluyor. Göz yaşlarım hiç durmadan, bir birini takip ederek akıyordu. Ben ise hala yerdeki kana bakıyordum. Demirimin kanına... Daha önce kimseyi kaybetmemiştim. Anne annemleri bile. Kaybettiğim ilk kişinin sevdiğim adam olması ironik değil mi? Demir için sevdiğim adam demem daha ironik bence.. Bu kadar kısa sürede Demir'e aşık olmak saçma değil mi? Aşk kelimesi saçma değil mi? Bak işte her şekilde bir son buluyor. Son bulan şeye nasıl sonsuz sevgi denir ki? Ufuk işlemleri hallederken ben lavabonun üstünde duran uyuşturucuya baktım. Ayağa kalkıp beyaz tozun yanına gittim. İşaret parmağımı  yalayıp toza batırdım ve parmağıma tozun yapışmasını sağladım. Aynada kendi görüntüme baktım. 

'Gerçekten acıyı böyle mi yok edeceksin Masal?' 

İç sesim konuşmuştu gene. Haklıydı ama. Elimi silah şeklinde tutup tozlu olan parmağımı şakağıma dayadım. Gözlerimi tek bir an bile aynadan çekmedim. Şakağımda uyuşturucu izi çıktığında silahı ateşliyormuş gibi yaptım ve 'paow' diye ses çıkardım (bir nevi aşağıdaki gibi)

 Şakağımda uyuşturucu izi çıktığında silahı ateşliyormuş gibi yaptım ve 'paow' diye ses çıkardım (bir nevi aşağıdaki gibi)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimde şimdi hem Demir'in kanı hemde uyuşturucu vardı. Kafamı olumsuz anlamda iki yana sallayarak iyice kafayı sıyırdığımı anladım. Islak zeminde Demir'in yerdeki kanına baka baka geri geri yürümeye başladım. Kapıya gelince hızla Demir'in odasına yöneldim. Demir'in parfümü burnuma değdiğinde gözlerim doldu. Yerdeki cam kırıkları ona en son dediklerimi hatırlamama neden oluyordu. Yatağın üstünde siyah bir elbise gördüm. Kaşlarımı çatmış bir halde ne olduğunu anlamak için yatağa doğru ilerledim yerdeki camların canımı yakmasını umursamadan.yatağın altında da siyah topuklu ayakkabıları gördüm.

Elbisenin üzerinde yeni tanıdığım el yazısını gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbisenin üzerinde yeni tanıdığım el yazısını gördüm

"Sana yakışacağını düşünüyorum ufaklık.."

BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin