Seviyorum...

10.8K 216 75
                                    

Kapağımı yapan Thendd123'e sonsuz teşekkürlerimi ve öpücüklerimi gönderiyorum. Seviliyorsun.

İyi okumalar :*

~~~~~~~~

Tamamen hazır olduğumuza emin olduktan sonra beş dakikalık mesafe için taksiye bindik. Çünkü bu halde, saat on birde, kız başımıza gidemezdik. Ve o kadar kısa mesafe için beş lira verdik. Koskoca beş lira.

Neyse sakinim!

Tek bir sorun vardı: Çok paramız yoktu. Üstelik ne olur ne olmaz diye beş on lira da sütyenlerimize sıkıştırmıştık. Tek bir çanta almamızda çabası. Ama en azından kaybetmeyecektik ikimizde bir çantaya göz kulak olacaktık.

Az paraya çok içki içip, deli gibi dans etmek istiyorduk. Utana sıkıla Deniz'i aradım. O böyle mekanları biliyordur belki tavsiye verirdi. Tabi onu geri aramadığımı düşünürsek bana küfretmesi daha olasıydı.

"Alo? Deniz benim Masal."

"Biliyorum hayırsız. Numaran kayıtlı!" dedi. Tam tahmin ettiğim gibi. Çalışıyor olmalıydı. Arkadan büyük bir gürültü geliyordu.

"Ya söz kendimi sonra bir kahveyle affettireceğim." dedim . İşime gelirdi doğrusu.

"Kaptım sözünü ama unutturmam. Söyle bakalım derdin neymiş." dedi 

"Ya şey benim yanımda çok yakın bir kız arkadaşım var ama paramız çok yok. Ama çok içki içip deli gibi dans etmek istiyoruz. Parti gibi bişi lazım bize. Bildiğin mekan var mı diye tavsiye sormak istedim." dedim en masum olduğuna inandığım sesimle.

"Sen tanıdığım en şanslı kızsın galiba Masal. Çalıştığım mekanda patron geri döndü. Bir parti düzenliyor. Ortam çok güzel. Girişte kişi başı yirmi lira verseniz yeterli. " 

"Ah tanrım mükemmelsin sen. Beş dakikaya oradayız." 

"Geldiğinde ilk yanıma uğra. en azından gözümün önünde olacaksın." dedi. Ya ben rahat olamazdım ki. Gamze taksi parasını halletti ve indik

"Ya Deniz şey.."

"Ne oldu baş belası?" dedi bıkkınlıkla

"Ben mekanın adını hatırlamıyorumda biraz..." dediğimde kahkaha attı.

"Angel. Bekliyorum." dediğinde ürperdiğimi hissettim. Ne garip isimler vardı öyle Ankara'da Hell'ler Angel'lar. Sanki tam tersiymiş gibi. 

En azından kendi mekanım gibi bir yere gidiyorum diye salak bir gülüş takınıp Gamze'yi peşimden çekiştirdim. İlk bulduğum büfeye mekanın yerini sordum ve çok kolay bir şekilde bulduk. 

Girişte kocaman cüsseli iki body guardın bizi durdurması ayrı konuydu. Tabi bize kur yaparak parayı istemesi ve bizi damgalamak istemesi ayrı olay. Damga deyince bile tüylerim diken diken oluyordu. 

Gamze kolunu uzatıp karanlıkta parlayan damgasına baktı. 

"Damgalamasanız olmaz mı?" diye sordum masumca.

"Neden ki?" dedi gözleri parlayarak

"Damga işi biraz gereksiz görünüyor gözüme de ondan. Kolumda öyle bir iz istemiyorum." dedim. Gerçekten böyle bile olsa damgalanmak kelimesinden nefret etmiştim. 

"Kolunda olmasın o zaman girmek istiyorsan mecbursun." dediğinde Gamze tereddütle bana baktı.

"Of peki." dediğimde kolumu uzattım ama adam beni korkutacak şekilde boynumdan çekerek saçımı sol tarafımda toplayıp boynumun sağına damgayı bastı. 

BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin