Değişik tecrübeler

46.6K 425 46
                                    

Yumuşak...

Hissettiğim tek şey yumuşak satenin vücudumda bıraktığı etki. Gözlerimi açmak satene hakaret edecekmişim gibi hissettiriyor. Bulutların üstünde uyuyormuşum gibi.

En son ne olmuştu?

Halil. O sarışın piç bana tecavüz edecekti. Kim kurtardı beni hatırlamıyorum. Başım da çok ağrıyor. Bayıldığımı hatırlıyorum. Ya biri gelip kurtarmadıysa? Şuan Halil'in yatağında yatıyor olma ihtimalim ne?

Gözlerini aç Masal. Gözlerini aç!

Karanlık. Gözlerimi açmama rağmen hala karanlık. Demek ki sabah olmadı? Yada oldu ve o günün akşamındayım? Peki şuan Demir'i istemem normal mi? Yan tarafımda veya oda da kimseyi görmemem yalnız olduğum anlamına geliyor. Yatakta doğrulup dolabın kapağındaki ayna ile karşılaşınca dağılmış saçlarımı görmem bir oldu. Ve görüntüme yüzümü buruşturdum. Saçımı ellerimle düzeltmeye çalışıp kapıya yöneldim.Soğuk zemin ayaklarımın altında sallanıyor gibi olsa da o kadar aç karnına içkiden sonra doğal olduğuna karar verdim.

Kapıyı açınca iki katlı bir evde olduğumu anladım. Yan taraflarda da kapılar vardı. Bende karşımda duran merdivenlerin ucunda yani aşağıda yanan ışığa doğru gitmeye başladım. Olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordum. Eğer aşağıda ki Halil ise evden kaçmaya çalışabilirdim. Son merdivene geldiğimde tam karşımda dış kapı sağda da geniş bir salon bulunuyordu. Üçlü koltukta siyah tşört giymiş bir adam sarışın bir kızın üstünde onu yemekle meşguldü. Aklıma gelen düşünce ile bir adım geriledim. Düşmemek için merdivenin korkuluğundan destek almak zorunda kaldım.

Demir olmazdı değil mi? Hayır, hayır beni kurtarıp bir de kız götürecek hali yoktu ya? Ya da niye olmasın ben kimim ki zaten? Sarışın kızdan

"Ya yapma kız uyanıp bizi bu halde görücek şimdi ayıp olacak" demesiyle kalbimi birinin avuçlarının içine alıp sıkması bir oldu. Neden canım bu kadar yanıyordu? Daha iki gün önce tanıştığım ve daha kim olduğunu bile bilmediğim çocuğu neden kıskanıyordum? Kapıya doğru adım atacakken

"Ah uyanmış bile. İyi misin tatlım?" sarışının heyecanlı ve içten sesi ondan tiksinmeme neden oldu. Bildiğin Demir benim haha diyordu resmen. Kafamı onlara çevirmemle ikisininde bana bakması bir oldu. Tek bir sorun vardı. Çocuk Demir değildi. Mutlu mu olsam, üzülsem mi bilemedim. Bir de kızı kötüledim o kadar. Sarışın ayaklanıp bana doğru yürümeye başladı.

"Gelsene. İyi misin? Gel otur şöyle" Salona doğru yürüyerek etrafı incelemeye koyuldum koltuğun karşısında lcd bir televizyon, televizyonun olduğu duvarın yan tarafında raflarda kitaplar, koltuğun arka tarafında benim merdivenlerin oradan göremediğim kısımda amerikan usulü bir mutfak. Epey geniş bir salondu ve mükemmel düzenlenmişti. Sarışın kız her hareketimi izliyordu. Sesimin çıkmasını umarak

"su alabilir miyim" dedim ama sesim kısılmıştı ve fısıltı halinde çıkmıştı. Boğazım kuruduğu için boğazımı temizleme ihtiyacı oluşturuyordu. Bir- iki öksürdükten sonra biraz daha duyulacak seviyeye gelmişti ve benim diyebildiğim tek şey

"su" oldu. Halbuki ben rica edecektim. Kız hemen

"Elbette" diye heyecanla mutfağa gidip büyük boy bir bardağa su koyup getirdi. Bende yan taraftaki koltuklardan birine oturup suyu içtim. İkisi de gözlerini hiç benden ayırmıyorlardı ve bu çok rahatsız ediciydi.

"Beni siz mi kurtardınız?" dedim elimden geldiğince yüksek çıkmasını umduğum bir sesle.

"Evet. Yani şey. Ben tuvalete geldim. Arızalı yazısını gördüm ama kusmak üzereydim. Kilit üstündeydi zaten sonra senin sesini duydum. Kapıyı açtığımda Halil'i görünce çok şaşırdım sen de bir anda yere yığıldın. Ne olduğunu anlamadım sonra Halil'e sen ne yapıyorsun diye çıkıştım. Sesime Ufuk geldi sonra seni alıp evime getirdik."

BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin