Erimiş çikolata

12.5K 218 85
                                    

Sınava giren tüm okurlarıma geçmiş olsun diliyorum. Umarım hedeflediğiniz yerleri tutturursunuz :*

Dört bin kelimelik bir bölüm yazdım ama silindi ve şuan moralim çok bozuk ama ona rağmen yazacağım bu bölümü! 

Onun dışında bir önceki bölümde anlaşılmayan kısımlar olmuş onu açıklamak istiyorum.

Deha ve Masal'ın dans ettiği kısımda Masal soruyor

"Sadece baskın kişilerin mi damgası olur?" 

Deha'da 

"Hayır. Karanlık tarafta güçlü olan ve kendini kanıtlayan kişiler isterse Damgaya sahip olabilirler. Bunlar genelde baskın kişiler oluyor. İtaatkar kişilerin damga sahibi olması ironik olurdu." diyor.

Masal ve Dehanın damgası olan kişilerden kasttettikleri Damgalama gücüne sahip olmak. Yani birine kendi imzasını atıp onları kendinin yapabiliyorlar. Mühür gibi bir şey kendilerini ifade eden bir mühre sahip olup istediklerini mühürleyebiliyorlar.

Nasıl herkesin imzası farklıysa damgaların da farklı olması gerekiyor. Karanlık taraf dedikleri yerde herkes birbirini tanıdığı ve bilgi kolay yayıldığı için kimin, ne biçimde bir damgası olduğu biliniyor.

Daha önce Demir'in karanlık tarafta çok güçlü ve oranın başı gibi bir şey olduğunu biliyorduk. Demir'in damgası D olduğu için Deha kendi damgasına melek kanadı eklemiş. Aras'ta Masal'ın annesinin sevgilisinin yüzüne A çizip gören herkes benim olduğunu anlar demişti. 

Yani damgası olan kişiler damgalanan değil damgalama yeteneğine sahip olan kişiler. 

Aklınıza takılan bir şey olursa yorumlarla veya mesaj atarak belirtebilirsiniz ki bir önceki bölüm 36 yorumla aldığım en çok  yorum oldu. Teşekkür ederim. Çok uzattım biliyorum. Seviyorum sizi iyi okumalar :*

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gözlerimi açtığımda bana bakan şaşkın çikolata ve ela gözlerle karşılaştım.

Fakat benimde onlardan bir farkım yoktu.

~~~~~~~~~~~~

Bulunduğum şekilden rahatsız olarak kendimi Savaş'ın elinden kurtardım. Bakışlarımı utançtan yere indirmiştim. Sonra bize doğru yaklaşan kızılı gördüm. Kendinden emin adımlar atıyordu ve birden Savaş'ın boynuna kollarını sardı ve vücudunu bedenine yasladı. Bari sesi kötü olsaydı diyeceğim ama şuana kadar duyduğum en melodik sesle

"Görüşmeyeli uzun zaman oldu Savaş?" derken yanaklarına uzun öpücükler bırakıyordu. 

"S-sen burada mıydın?" dedi Savaş.

Pardon ama az önce Savaş Alp kekelemiş miydi? 

"Evet buradaydım ama sen aşağıda çok meşgul olduğun için beni görmedin." dedi ve surat astı. 

Bu adam daha demin bana sarılıyordu. Afedersiniz de hala buradayım! Göz devirme isteğimi bastıramadım ve göz devirdim. Hala sarmaş dolaştılar. Bakışlarımı yerden kaldırdığımda bana bakan bir çift çikolata tepkime bakıyordu. Bana yaklaştı ve gülümser bir şekilde tam karşımda durdu. 

Savaş ve kızıl hala konuşuyordu ama onları artık duymuyordum.

Daha demin ki manzaradan dolayı utanmakla meşguldüm.

(Şuraya da bir Deha bırakayım. Bu çocuğa bayılıyoruum <3 <3 <3)

 Bu çocuğa bayılıyoruum <3 <3 <3)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin