BEDEN

Teker Teker Gidenler.

Şarkı önerisi için  willathecatcher'a teşekkür ederim. Yeni okuyucularıma ve her zaman bana destek olan okuyucularıma çok teşekkür ederim. Sizin oylarınızı gördükçe mutlu oluyorum. Ayrıca gün geçtikçe okunma  sayım artıyor ve bu benim için çok şey ifade ediyor. Hepinize çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız. Bölüm gecikti biliyorum. Özür dilerim ama uzun zamandır görmediğim ailem geldiği için yazamadım bölümü. İyi okumalar.. :*

~~~~

Gözlerimi araladığımda bana bakan bir çift ela gözle karşılaşmayı beklemiyordum. Her hücrem, her kasım, kısacası her yerim ağrıyordu. Kafasını elinin üzerine koymuş yan dönmüş bir şekilde beni izliyordu. 

"Pardon ama sapık mısın?" dediğimde gülümsedi 

"Ah pardon sen gerçekten sapıktın değil mi?" dedim. 

"Nasıl adlandırmak istersen..." dedi eliyle önüme düşen bir saçı kulağımın arkasına attı. Kalkmaya çalışınca ağrıyan vücudumdan dolayı yüzümü buruşturdum. 

"Kalkma canın çok yanıyor olmalı." dedi yataktan kalkarken. Altında baksırı vardı. Ne ara giymişti de ben çıplaktım? Masanın üstündeki telefonu alıp banyo olduğunu düşündüğüm odaya girdi. Bense kendimi sırt üstü yatağa bıraktım ve tavanı izlemeye başladım. Çok küçük ve iğrenç hissediyordum. Bu histe biraz hırpalanmamın da payı vardı galiba. Ama kabul etmeliyim mükemmel hissettiriyordu. Bu yüzden ayrı utanç duyuyordum. Gözlerimi kapadığımda Demir'in gözlerini görmeyi bekledim ama tam tersi banyoda yerde yatan halini buldum.

"Eğer sana değer verseydi senin için yaşardı.." demişti ŞEYTAN. Gerçekte adı neydi acaba? Ve bu kadar çok şey nasıl biliyordu. Hızla yatakta doğrulduğumda popomda hissettiğim ağrıyla yüzümü buruşturdum tekrar. Saate bakmalıydım. Annemlerin yanına gidecektim. Bilardo masasına yaslanmış beni izleyen birisini beklemiyordum tabi ki. Aniden görmemle küçük bir 

"Hiğğ" Yaptım. Oda gülümseyerek yanıma geldi. Vücut hatları çok güzeldi. Niye son zamanlarda hayatıma giren herkesin benden güzel vücudu vardı ki? Sessizce birbirimize bakıyorduk fakat ben sürekli bakışlarımı kaçırıyordum. Sonra kendi tarafındaki yastığı dikleştirip bir sigara yaktı tek elini de başının arkasına koydu. Hala hiç gözlerini ayırmadan beni izliyordu. Üzerimde bir şey olmadığını fark ettim ve yorganı üzerime doğru çektim. Bu yaptığıma güldü. Ne çok gülüyordu öyle. Gamzelerini belli etmekten çekinmiyordu. Aslında o  gamzeler yüzüne çok yakışıyordu. Ama ona karşı bir şey hissetmiyordum. Aslında şimdi düşününce Demir'in de sadece bana ilgi göstermesini sevdiğimi fark ettim. Ya da bana farklı davranmasını. Soğuk kişiliğini benim yanımda değiştirmesi hoşuma gidiyordu belki de. Bildiğim ve emin olduğum tek bir şey vardı Demir'i çok önemsiyordum. Kolay kolay unutmayacağıma da emindim. 

"Eve gitmeliyim.." dedim sessizce 

"Saatin kaç olduğundan haberin var mı Melek?" dedi. 

"Hayır.Kaç?" dedim biraz merakla ve endişeyle. 

"On bir ve ben bu saatte seni dışarı göndermem." dedi sigarasından içine çekerken. Bense panikle çantamda telefonumu arıyordum. Yorganı kendi etrafımda toplamayı akıl etmiştim.

"Sıçtım ya." dedim seslice.

"Niye?" dedi merakla. 

"Çünkü annem ağzıma sıçıcak." dedim. 

"Annen ne zamandan beri seni önemsiyor." dedi dalgayla. Bense ona bakakalmıştım. Telefonu yatağın üzerine geri bırakıp ciddiyetle oturdum. Sonra sürekli açılıp duran yorgana sinirlenince yerden bluzumu aldım ve üstüme geçirdim. Şimdi daha rahat hareket edebilirdim.