Güneşin rahatsız edici ışıklarıyla gözlerimi aralamak zorunda kaldım. Saat kaç bilmiyorum ama birazda alarmsız uyanmanın verdiği rahatsız edici duyguyla iyice huysuz yaşlı ninelere benzemiştim. Kim güneşliklerini çekmez ki hadi ama? Ben annem ciyaklamasa güneşliklerimi hiç açmayacağım. Uyandığım siyah odada ne halde olduğumu ve nerede olduğumu hatırladım. Gözlerimin yanmasına aldırış etmeden etrafıma bakındım ama yoktu. Demir yanımda yoktu. Pozitif düşün Masal belki kahvaltı ediyordur seni uyandırmaya kıyamamıştır. Şapşal şey diye salak bir gülümseme ile kalktım. Tşört gerçekten göbeğimin üstüne kadar açılmıştı. Karşımda duran aynaya bakınca yüzümün kızarmasına engel olamadım. Makyajım akmıştı tam bir gotik tipli duruyordum.
Odadaki banyoya doğru ilerledim ve kapıyı açmadan önce iyice dinledim. Şimdi aptallık yapıp pat diye girerim Demir'i bulurum hiç gerek yok. Kimse olmadığından emin olduktan sonra içeri girdim. Küçük ama ferah bir banyoydu. İçerideki odanın tam tersine burası iç açıcı bir beyazlıktaydı. Sanki karanlıktan kaçıp ruhunuzu temizlemek isterseniz buraya kaçıyormuşsunuz gibi bir hava katıyordu. İstemeden lavabonun üstündeki dolapları açtım ve dolapların içinin siyah fonda olması kıkırdamama sebep oldu.
"Şair burada ne kadar beyaz olursan ol için de bir karanlık mutlaka vardır demek istemiş" dedim kendi kendime espiri yapmaya çalışarak. Sonra bir de salak salak güldüm kendime. Demir'in parfüm şişelerini bulunca hiç düşünmeden birini aldım ve kokladım. Oldum olası erkek parfümü manyağı olduğumdan ötürü bu davranış bana doğal geliyordu. Ama bunu yaptığımı gören herkesin bana uzaylı gibi baktığına şahit olmuştum. Gerçi ben Satürnlüydüm zaten doğal. Şişenin kapağını açıp o mükemmel erkeksi kokuyu içime çektiğimde kendimden geçtiğimi hissettim. Ama bir eksiklik vardı.
"Hayır Demir böyle kokmuyor. İçtiği sigara ve teninin kokusundan olsa gerek parfüm daha etkili oluyordur." Dedim ve kapağını kapatırken yaramazca sırıttım. Kendimi şuan bildiğiniz sapık gibi hissediyorum. Taş gibi bir çocuğun banyosuna girmiş eşyalarını kurcalıyordum. Bir de onu hayal ederek şu küvette duş alayım tam olsun. Evet duş almam gerekiyordu. Bunu hissediyordum ama izin almadan ve böyle düşüncelerle değil. O sırada gözüme küvetin büyüklüğü ilişti. Bu küvet küvet değil bildiğiniz çift kişilik yataktı. Buraya bir orduyu sokup yıkayabilirdim.
"Piç işte acaba kaç kızı atmıştır bu küvete. İğrenç ya birde ben o yatakta yattım. Hastalık kapmasam bari. Kim bilir günde kaç kızı beceriyordur." Elimde olmadan biraz kıskançlık biraz sinirle açtığım dolabın kapağını sertçe kapadım. Çıkardığı pat diye sesle yerimde irkildim ve aynaya bakma gereği duydum. İşte ben o sıra da şok, iptal wefad. Kapıya yaslanmış beni eğlenerek izleyen bir Demir görmem hayatımda hiç bir zaman bu kadar rezil olamayacağımı hatırlattı.
"Sen ne zamandan beri oradasın ya. Sapık mısın sen? Bir kız banyodayken kapıya yaslanıp izlenir mi? Ruh dengen mi bozuk senin? Sen nasıl bir mahlukatsın ya? Defol! Çıplak da olabilirdim ben burada!"
Diye saçmalayarak aynadan Demir'e bağırırken bana doğru gelmeye başladı. Evet aynadan bağırma gereği duydum çünkü yüzüne bakacak cesaretim yoktu. Fazla utanmıştım ve o salak sırıtışını gerçekte görmek istemiyordum. Arkama gelip gözlerini hiç ayırmadan elini açmadığım diğer dolaba uzattı. İstemeden de olsa temas ediyorduk ve bu beni heyecanlandırıyordu. Hiç bakma gereği bile duymadan dolabı açıp içinde beyaz tozun olduğu poşeti aldı ve kapağı sert bir şekilde kapadı. Ben dolabın çarpma sesine istemsiz bir şekilde sıçrarken o elini çekmeyip dolabın kulpunda tuttu. Bu şekilde çok yakındık ve ben heyecandan istemsizce hızlı nefes alıp veriyordum. Oda bunu farketmiş olacak ki istemsizce gözleri göğsüme gitti. Başta sadece nefes alışverişime bakarken şuan oraları inceliyordu. Koyu gözlerini aynadan tekrar gözlerime çıkardığında gözlerinde ki arzuyu görebiliyordum. Diğer elini belime koyarak beni kendine bastırdı bu yaptığıyla onu hissetmem beni heyecanlandırsa da yaptığının yanlış olduğunu bilerek
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEN
ChickLitBedenim benim değildi artık. Bu tanıyamadığım vücûd benim olamazdı. Peki sahibi kimdi? (+18) (19.01.2016 tarihinde yayımlanmaya başlamıştır. )