Acıt.

17.1K 266 48
                                    

 Size bol bol  Savaş koydum bu bölüme. İyi okumalar. Elimden geldiğince uzun yazmaya çalıştım. Destekleriniz için çok teşekkür ederim tekrar :*

Gözlerimi açtığımda yan tarafımda beni inceleyen bir Savaş gördüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi açtığımda yan tarafımda beni inceleyen bir Savaş gördüm. Gözlerimi tekrar kırpıştırma gereği duydum çünkü ışık gözümü çok almıştı.

"Günaydın." dedi mahmur ve boğuk bir sesle. Uykulu ses tonu çok tatlıydı. Ne diyorum ben? 

'Yalan mı çok tatlı işte.' dedi iç sesim. Bir sussana sen ya. Aklımı karıştırıp duruyorsun, iyice kaşarlandın.

"Günaydın." dedim bende fısıltıyla. Sesim çatlardı biliyorum. Bende onun bana yaptığı gibi onu incelemeye başladım. Gözleri yeşilin en garip tonuydu. Sürekli renk değiştiriyordu. Ruh haline göre. Elmacık kemikleri çok çıkıktı. Baya baya sanki özenle eklenmiş gibi. Dudakları dolgundu ama dikkati çeken bembeyaz tenine yakışan pembe  rengiydi. Dudakları beyaz tenine çok yakışıyordu. Saçları dağılmış bir iki tel alnına yapışmıştı. Burnu.. Burnunu tarif edemiyordum. Dikkatimi dudakları çekiyordu. Tekrar gözlerine çıktığımda o açık renk gözler koyu hale gelmişti. Köprücük kemikleri tam dudaklarımı koymalıktı. Sağ omzunun üzerinde bir ben vardı.  Göğsü baya genişti ve geniş göğsüne iki tane dövmesi vardı.Beyaz tenindeki mavi dövmeleri dikkat çekiciydi.  Daha aşağı indiğimde baklavaları değilde adonisleri dikkatimi çekti. Bir erkekte en çok dikkati çeken adonisleriydi benim için. Belirgin bir şekilde kasıklarına inen adonisleri can alıcıydı. Oradan dudaklarınızla ve dilinizle bir yol izlemek çok eğlenceli olurdu. İşin güzel yanıysa bu genç adamın damarlarını çok fazla belirgin olmasıydı. İçimdeki damarlarına dokunma isteği kendimi zor tutmama neden oluyordu. 

"Lütfen daha önce insan yemediğini söyle." dedi hafif korkmuş gibi yaparak. Bense gülerek omzuna hafifçe vurdum. Elimi tam geri yatağa koyacağım sırada yakaladı ve boynuna koymamı sağladı. Buradan saçlarıyla oynayabiliyordum. Beni belimden tutup daha da yaklaştırdı bedenlerimizi. Benim kalp atışlarım hızlanırken o ela gözlerini benim mavilerime odaklamıştı. Nefesi dudaklarıma çarpıyordu ve bana aldığım nefes yetmiyordu. Dudaklarımı aralayıp derin bir nefes çektim içime. Oda gözlerini yumup burnundan derin bir nefes aldı. Sanki kokumu içine çekmek istiyormuş gibi.

"Sana o kadar çok şey yapmak istiyorum ki Melek..." dedi fısıltıyla. Gözlerimi dudaklarına odaklayıp

"Yapmanı engelleyen şey ne?" dedim aynı fısıltı şeklinde. Dudağının tek tarafı yukarı kıvrıldı.

"Çünkü daha erken kaldıramazsın hepsini. Zaten ruhen acı çekiyorsun. Fiziksel acıyı da kaldıramazsın." dedi gözlerinde şefkat vardı.

"Fiziksel acı ruhsal acılarımı dindirmemi sağlıyor." dedim gözlerimi kaçırarak.

"Biliyorum." dedi gülümseyerek. 

"Bu yüzden istediğini de biliyorum." diye devam etti. Bense gözlerinin yoğunluğunda kaybolmuştum.

BEDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin