6. Bölüm: Tehdit

2.9K 135 3
                                    

"Ne demek şimdi bu?" Beni bar masası ile vücudu arasına sıkıştırdı bir kez daha. "Senin yüzenden imajım zedelendi. Hatta karalandı. Bu senin açından hiç de iyi olmayacak."

"Açık konuş."

"Diyorum ki sana istediğimi yapma hakkım var."

"N-ne yapacaksın ki?"

"Yapacağım şeyi kabul etmiş gibisin?"

Dudağının bir kenarı yukarı kalkarken bu onu olduğundan daha da yakışıklı gösteriyordu. Dudaklarıma yaklaşmaya başladığında gözlerim fal taşı gibi açıldı. Kafamı çevirmeden önce etrafa bakındım. Herkesin gözü üzerimizdeydi ve kafamı çevirirsem bu işleri dahada çıkmaza sokacaktı.

Kimseye çaktırmadan elimle kaslarını hissettiğim karnına bastırdım. Tam dudağımın üzerindeyken kaşlarını çatarak duraksadı. "Bana karşımı geliyorsun?"

"H-hayır," dedim zorlukla. "Şu an herkes yanında getirdiği kız için bir adam dövdü diye konuşuyor ve sen bunu ödeyeceksin. O yüzden engel olma ve karşılık ver." Ellerini iki yanımdan bar masasına yasladı. Gözleri dudaklarıma kaydığında kalbimde havai fişekler patlıyordu.

"Sakın tokat falan atayım deme. İnan bana,şu an seni o Rüzgar piçine veririm ve gözümü bile kırpmadan izlerim." Tehdite bak be! Böyle saçma şeymi olur?! Zorla öpüşecek miyim yani? Ah,hayır! Dudaklarımda sıcaklık hissettiğimde hemen geri çekildim.

Ama araya mesafe koymama müsaade etmeden alnını alnıma yasladı. Dışarıdan farklı göründüğümüzün farkındaydım. Masadaki ellerinden birini belime koyup hafifçe sıkarken kendini bana biraz daha bastırdı. ''Yapma," diye fısıldadım zorlukla.

''Ben senden hiçbir şey istemedim. Sende benden isteme,lütfen Arday." Gözlerimi açıp suratına baktığımda gözlerinin hâlâ kapalı olduğunu gördüm. ''Hiçbir şey istediğim yok," dedikten sonra gözlerini yavaşça açıp yeşillerime baktı.

"O zaman lütfen bir daha bunu tekrarlama." Hiçbir şey demedi. Bardaki neredeyse çıplak olan kızlar beni öldüreceklermiş gibi bakarken erkeklerin bacak aralarındaki beyinleri ile düşündüğünden beni arzuladıklarını anlamak zor değildi. "Artık odaya gidelim...lütfen." Kafasını sallayıp elini bel boşluğuma yerleştirdi.

"Şu an sana bakıp pis hayaller kuran erkekleri öldürmek istiyorum."

"Daha az önce beni onlara verip gözünü bile kırpmadan izleyeceğini söylüyordun?" dedim gizli bölmeden geçerken. "Unut gitsin," diye mırıldandığını duydum. Gözlerimi dikmiş Arday'a bakarken odanın siyah kapısına yasladı beni.

Elinin birini kapıya yaslarken diğeriyle az önceki gibi belimi kavradı. "Senden bir şey istemiyor oluşum az önceki hareketini örtmüyor." Gözlerimi kaçırıp yere sabitledim. "O-odaya mı girsek?" Yüzüne kaçamak bir bakış attığımda o da aynı bakışları dudaklarıma atıyordu.

Dudağıma doğru yaklaştı. Milimler kala durdu ve "Ah, sen bunu istemiyordum değil mi? Unutmuşum," dedi kendini zorlarmışcasına. Kapının kilidini açıp içeri girdi. Kapıyı kapatıp sırt üstü yatağa uzandı. "Seninle bir kızla aynı odada kalmam bile tehlike yaratıyor," dediğinde koltuğa oturuyordum.

"Ah,her neyse uyuyalım. Yarın okul var," dedi kendi kendine hatırlatma yaparak. Üzerindeki tişörtünü çıkarttı. Sadece pantolonuyla. kalınca yorganı açıp yatağa girdi. Gözleriyle yan tarafı işaret ederken "Gelmeyecek misin?" diye sordu.

Onun yanına yatmayacaktım. Bunu dile getirmesi bile saçmaydı. "Saçmalama,ben burada yatacağım. Kıyafetlerini kullansam yeter," dediğimde onayladı beni. Dolabından gömlek ve eşofman altı çıkarıp banyoda giydim. Tekrar odaya döndüğümde beni baştan aşağı süzdü ve

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin