Bugün okuldaki manşetimiz Sinan'ın Gizem'e yaptığı 'hödükçe evlenme teklifi'yfi. Gizem bu duruma epeyce bozulmuştu belliki ama Sinan'a da laf söyletmiyordu. Bir diğer manşet değerindeki haber ise Sinan ve Gizem'in Emir ve Ceren ile beraber düğün yapacakları konusuydu.Çok uzakta değil çok yakında çifte düğünümüz vardı. Bu duruma benim kadar Arday'da çok sevinmişti. Kardeşim dediği Sinan evleniyordu. Sonunda muratlarına ereceklerdi. Bize ise keremetine çıkmak kalacaktı. Esnemekten ağzımın kenarlarının yırtılacağını düşündüğüm vakit izlediğimiz filmi durdurup Arday'a döndüm.
"Uykum geldi." Alnımdan öpüp kumandayı elimden aldı ve televizyonu kapattı. "Uyuyalım güzelim." Yukarı çıkarken anlamsız şekilde gergindim. Merdivenlerden çıktığımızda Arday kolunu belime dolayıp beni kendine çekti. Odaya girerken ayaklarımı parkeye bastırıp durduğumda o da durup suratıma baktı.
"Bir şey mi oldu güzelim?"
"Arday ben yine hazır değilim." Kolunu belimden çekip bir adım kadar geriledi. "Bir haftadır her akşam bana bunu söylüyorsun Maya. Ben seni zorluyor muyum?"
"Öyle değil de-"
"Farkında mısın? Sanki ben sana her gün bunu soruyormuşum gibi görünüyor. Ben sana her gün bunu soruyor muyum Maya?"
''Hayır Arday ama ben-" Yine sözümü kesti. "Beni nasıl bir duruma düşürdüğünden haberin var mı senin? Bir haftadır tamam diyorum. Gitme kızın üstüne. Ama bu son noktaydı. Sen her Allah'ın akşamı beni ne konuma sokacağını düşünmeden konuşurken ben üzülme diye sustum. Bu akşam da sussaydım senin yolunda ezdiğim gururum bu sefer beni ezecekti."
"Arday ben öyle demek istemedim. Bir dinlesen…" deyip gözlerine bakmak için sustuğumda gözlerini benden kaçırdı. "Gir odaya Maya."
"S-sen?"
"Sen şu aptal düşüncelerinden vazgeçip her akşam bana bunu söylemekten vazgeçene kadar yalnız kalsan iyi olacak." Arkasını döndüğünde kolunu tuttum. "Gitme Arday."
"Ben sana kıyamıyorum lan. Ama sen beni düşünmeye itiyorsun. Acaba bu kadar hassas davranmakla doğru mu ettim diye düşünüyorum senin yüzünden. Ben seninle sırf birlikte olmak için mi evlendim sanıyorsun sen? Nefesinle uyanmak için, seni sevdiğim için ve ömrümün kalanında seninle yaşamak, yaşlanmak için evlendim ben seninle."
İki saniyede olsa gözlerime baktı.
"Ama sen öyle bir lanse ediyorsunki. Dışarıdan biri görse sanki ben seni… ben seni zorluyormuşum gibi… Bu çok kötü Maya. Bir haftadır bana iyi gelmiyorsun sen. Biraz yalnız kalıp düşün." Bu konuşmadan sonra benimle odaya gelmedi. Kapının kapanma sesini duymamıştım gitmemiş miydi acaba?
~~ARDAY'DAN~~
Bende karıma bağırmak, onu üzmek istemezdim ama son bir haftadır bana nasıl davrandığından bir habersiniz tabii. Onu öpmeme bile tahammülü yok. Anında kendini geri çekip bunun için hazır olmadığını söylüyor. Fakat ben ondan böyle bir şeyi hiç istemedimki.
Sadece karımı öpmek istemiştim. Ama o her hareketimi yanlış yorumluyor. Biliyorum, korkuyor. Anlıyorumda. O yüzden bir haftadır susuyorum zaten. Bu akşam ise gerçekten susacak gibi değildim. Kafaya fazlasıyla taktığım bir konuyken Maya'nın davranışı üstüne tuz biber olmuştu.
Karım benden korkuyordu. Ben ne kadar seversem sanki o da bir o kadar korkuyordu. Bunun nasıl acıttığını bilemezsiniz. Kapının koluna uzanmışken bundan vezgeçip az önce film izlediğimiz geniş koltuğa oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜRÜYEN KARİZMA
Teen Fiction*Maya Soykan* Daha 19 yaşında tercih yapmak zorunda bırakılan bir genç kız...Ünüversite tercihi değil,hayat tercihi. Yaptığı tercihe sığındı,doğru olmasını umdu. Peki seçtiği kişi,yaptığı tercih doğru muydu? Aşk,belkide Dünya'nın en güzel duygusu...