27. Bölüm: İyiki

2.2K 92 7
                                    

MULTİMEDYA: ACAS GRUBU NAMI DİĞER ♥MUHTEŞEM DÖRTLÜ ♥

"Sikeyim! Şifren ne?" diye söylendi Arday. O benim telefonumu ne ara almıştı? Ve ne zamandır şifreyi deniyordu? Telefonum bloke olacaktı. "Arday ver şu telefonumu." Telefonumu yukarı kaldırdı. "Okuldayız," diye tısladım. "Şifre?"

"Niye vereyim?"

"Çünkü sevgilinim aptal." Ne zamandır sevgililer birbirine aptal diyordu? Yeni moda mı bu? "Özelim var. Bakamazsın." Sinirle bana baktı. "Sikerim özelini! Ne demek özel lan? Ben neyim?" Sınıfa birkaç kişi girmeye başlayınca telefonumu almaya çalışmaktan vazgeçtim.

Geri çekilip sırama oturdum. "Hayırdır?" dedi Arday kulağıma eğilip. "Sınıftayız ve birileri girdi."

"Bana sakın amaçsız arkadaşın gibi sevgili olduğumuzu saklamak istediğini söyleme," dediğinde Emir ve Ceren girmişti sınıfa. Ceren sınıfta birkaç kişinin olduğunu görünce elini Emir'den kurtarmıştı ve kızların bakışları anında Emir'e dönmüştü.

Bende ilişkimi saklarsam böyle mi olacaktı? Benden cevap alamayınca elinde telefonumla tahtaya ilerledi. Herkes sınıfa girmişti. Sınıf tıklım tıklım olduğunda Arday'ın yanına önlerden Peri adında sevgili(!) sınıf arkadaşım geldi. Kız, Arday'a bir şeyler söyledi ama ben arkada olduğumdan seslerini duyamıyordum.

Arday çarpık bir gülüşle kızdan uzaklaşıp bana baktı yine. "Benim partnerim başka Peri'cim. Üzgünüm…derdimde değilim," dedi piçimsi bir sırıtışla. "Kimmiş partnerin?" dedi Peri bozularak. "Maya. Onunla geleceğim o partiye."

"Sevgili misiniz?" Kızın üzerinden tır geçmiş gibi çıkan sesiyle sınıfta uğuldamalar oldu. "Sevgiliyiz," dedi Arday hâlâ bana bakarken. Şaşırmamıştım. Arday'dan böyle bir şey bekliyordum. Zaten saklamakta saçmaydı. Annem zaten biliyordu.

Arday içinde sorun olmazdı herhalde. Ama ne partisiydi bu? Sınıftaki dedikodu kazanı kaynamaya devam ederken Arday elindeki telefonumu havaya kaldırdı. "Benim olduğunu herkese duyurduğuma göre…ne bunun şifresi Allah aşkına?" Güldüm.

Yanıma gelip Ateş'in yerine oturdu. 12.12. de sevgili olmuştuk. Biliyorum biliyorum çok özel ve güzel bir tarih. O yüzden şifremi '1212' koymuştum. Elinden telefonumu alıp şifremi girdim. "Bana söylemek yerine giriyor musun?" dedi kaşlarını çatarak.

Şifremi '1212' yaptığımı bilse dalga geçerdi. Bir şey diyecektimki Ateş'in sesi doldurdu kulaklarımızı. "Orası benim yerim."

"Umrumdamı sanıyorsun?" dedi Arday umursamaz bir tavırla. Ateş omuz silkti. "Birincisi yerimden kalkmam. İkincisi ne halt yerseniz yiyin." Arday kolumdan tutup kaldırdı. "Sen değil biz kalkacağız zaten." Arday sırasında uslu uslu oturan Sinan'ı, Ateş'in yanına ittirdi ve "Yeni sıra arkadaşına 'Merhaba' de," dedi.

Ateş gözlerini devirip önüne döndü. Gözlerimi Emir ve Ceren'e çevirdiğimde kavga ediyolardı. Sesleri şu anlık buraya gelmesede yükselecek gibi bir halleri vardı. İçimde suçluluk duygusu oluşmuştu. Bizim yüzümüzden mi kavga ediyorlardı?

"Arday baksana sen bizi açıkladın diye kavga ediyorlar." Emir'de saklamak istemiyordu. Ceren'in çekindiği bir şeyler vardı ama söylemiyordu işte. "Hep senin o arkadaşın olacak kız yüzünden. Ne diye saklıyorlarki?"

"Öyle söyleme. Eminim onunda geçerli nedenleri vardır." Omuz silkti. Gözleri sıranın altında takılı kaldı. Bir süre kaşları çatık öylece baktı. Sonra koyulaşmış gözlerini bana çevirdi. "Sana daha önce bu eteğin kısa olduğunu söylemiş miydim,Soykan?"

Sevgili olduğumuz günden beri bana sinirlendiğinde soyadımla hitap ediyordu. Bu ona göre aramıza mesafe koyma şekliydi. "Hatırlamıyorum. Ayrıca kısa falan değil. Ve bu konuyu kapatabilirmiyiz lütfen." Kafasını salladı."Şimdilik tamam. Ama bunu sonra konuşacağız,Soykan." Gözlerimi devirdim.

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin