Hatırlatma: Maya 19 yaşında lise son öğrencisi.
BÖLÜM ŞARKISI: CEM ADRİAN~BENİ AFFET BU GECE
~İyi okumalar ~
"Onu nerden tanıyorsun?" dedi Arday sert bir şekilde. "O,neden burada?" Ateş'i döven o değildi, öyle değil mi? O olamaz! "Sana onu nereden tanıdığını sordum!"
"Bende sana onun neden burada olduğu sordum!" İkimizde fazlasıyla yükselmiştik. "Kes sesini!" diye kükredi Arday.
"Maya sen bu iti nereden tanıyorsun?" diye sordu Ateş. "Efe?" dedim tekrar yerde kendinden geçmiş bir halde uzanan Efe'ye. Ben sorumun cevabını almadan sorulara cevap vermek gibi bir niyetim yoktu. Yere oturup Efe'nin kafasını dizime koydum.
"Niye böyle bir şey yaptın Efe?" dedim fısıldayarak. O gece barda Ateş ile neden kavga etmişti? Üstelik birbirlerinde kalıcı izler bırakmışlardı. Efe'nin kolundaki derin çiziğe baktım. O gece olmuş olmalıydı. Ateş'inde kolunda bu şekilde oldukça derin bir yarası vardı.
O gece aralarında tam olarak ne geçmiştide böyle bir şey yapmışlardı birbirlerine? Peki şu an hesap sormak için doğru bir zamanmıydı? Ah,hiç değil! Arday kolumdan tutup sertçe çekti beni. Yere yapışmamak için seri bir şekilde doğruldum.
"Siktir! Seni buraya neden getirdim ki?!" diye tısladı Arday,beni kenara dogru fırlarlatırken. Ateş şaşkınlığı üzerinden atıp kolumu tuttu. "İyi misin?"
"Onun burada ne işi var?"
"O kim? Nereden tanıyorsun onu?" Ateş'i ve sorularını takmayıp tekrar yere-dizlerimin üzerine-çöktüm. "Ya görmüyor musunuz her yeri kan içinde. Hastaneye götürmemiz gerek."
"Maya kes artık saçmalamayı! O it,o gece sarhoş-"
"O gece ne oldu inan bilmiyorum Ateş! Ama tek bildiğim ikinizinde birbirinize zarar verdiği! Kör müsün Allah aşkına? İkinizinde kolunda belkide ömür boyu geçmeyecek bir iz var! Ne bok yediniz böyle?!" İkiside bunları benden beklemiyordu.
Özellikle küfür kısmını. Ama bende her kız gibi küfür biliyordum. Fakat kullanmıyordum. Arada sırada..."Hiç bir şey bildiğin yok! İlk o saldırdı!"
"Cidden mi Ateş ya? Çocuk gibi ilk o yaptı diye şikayetmi edeceksin? Herkesle kavga etmeler falan! Nesin sen mafya mı?" Efe'nin boynundan tutarak kafasını kaldırdım. "Kalkabilecek misin?" diye saçma bir soru sordum. Çocuk bilincini kaybetti kaybedecekti.
Nasıl kalkabilirdiki? Şimdiye kadar tuttuğum gözyaşlarımı serbest bıraktım. Nasıl bir arkadaştım ben böyle? O bana yardım etmişti. Benim kahramanım olmuştu. O beni kurtarmıştı ama benim tek yapabildiğim başında böylece durmaktı. Başında durup salak salak ağlamak...
"Özür dilerim. Çok özür dilerim," dedim hıçkırıklarım arasında. O beni yıllar önce kurtarmıştı. Üstelik ben onun şu an ki halinden daha çaresizdim. O yine de bana yardım etmişti. Hemde bir kez değil. Birçok kez...
"Özür dilerim."
~10 Yıl Önce~
"Baba dur vurma. Sırtım çok acıyor," dedim çaresizlikle. Babam beni dinlemeyip kahverengi deri kemerini çıkardı. Attığı tokatlar kesmemişti anlaşılan. "Neden vuruyorsun baba bana? Ne yaptım ki ben sana?" Babam beni umursamayıp kemeri sırtıma sertçe vurdu.
Acıyla yüzümü buruşturup halının üzerine yığıldım. "Yapma babam," dedim yalvararak. "Sus! Ne demek komşunun çocuğu ile kavga etmek?! Bıktım lan senden! Bıktım!"
"Baba ilk o vurdu. Yemin ederim ilk o-ah!" Çocuk beni dövmüştü zaten. Birde babam dövüyordu. Ben bunları hak edecek ne yapmıştım? "Cidden mi Maya?! Çocuk gibi ilk o yaptı diye şikayetmi edeceksin?! Herkesle kavga etmeler falan! Nesin sen Mafya mı?! Ha?!" Babamın 'Maya' demesine şaşırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜRÜYEN KARİZMA
Roman pour Adolescents*Maya Soykan* Daha 19 yaşında tercih yapmak zorunda bırakılan bir genç kız...Ünüversite tercihi değil,hayat tercihi. Yaptığı tercihe sığındı,doğru olmasını umdu. Peki seçtiği kişi,yaptığı tercih doğru muydu? Aşk,belkide Dünya'nın en güzel duygusu...