YÜRÜYEN KARİZMA

14. Bölüm: Kurtuluş

BÖLÜM ŞARKISI: AYLA ÇELİK VE BEYAZIT ÖZTÜRK~ BAĞDAT ( Bu şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz. ) Umarım bölümü beğenirsiniz. İYİ OKUMALAR ⚫⚫⚫ ⬇l

"Evet Alev söylemek istediğin bir şey var mı?" Kurul toplanmıştı.

"Hocam bana komplo kurdular. Benim böyle şeylerle işim olmaz. Kandırdılar beni." Yok artık!

"Hadi seni kandırdılar diyelim ağzından çıkanları da onlar mı seslendirdi kızım?" dedi, bayan edebiyatçımız. Namı diğer Yargıç. "Bu kadarı Yeterli! Anlaşıldı. Yalanın kalmadı senin," dedi sert bir dille disiplin kurulundaki Nevzat hoca. "Hocam yalan değil-"

"Karar verildi. Alev Yılmaz'ın pazartesiden itibaren okula gelmemesine,okuldan atılmasına karar verilmiştir.-"

"Okuldan atılmak mı? Hocam abartmıyor musunuz? Bir kaç gün uzaklaştırma bile fazlaydı. Siz ne atmasından bahsediyorsunuz?" diye karşı çıktı Alev yasama yürütme organlarına sahip küçük mahkemize. Bugün günlerden cumaydı.

Pazartesi Alev'den kurtuluş günü olarak tarihe geçecekti. "Sen bizim kararlarımıza karşımı geliyorsun? Alev Yılmaz'ın pazartesiye kalmadan bugün derslere girmemesine ve okuldan gitmesine karar verilmiştir. Alev'e yardım ve yataklık edenlerde cezalandırılacaktır."

 ~1 GÜN ÖNCE (PERŞEMBE)~

"Beni sevdiğini biliyordum. Ama senin bana açılamamandaki en önemli etkenin Ceren ve yandaşı Maya olduğunu da biliyorum."

"Haklısın güzelim."

"Bu kadar mı? Sadece haklısın mı? Ya ben aramızdan onları çıkarmak için bin türlü dalavere yaptım. Sense sadece haklısın mı diyorsun?"

"Alev,ben her şeyi biliyorum güzelim. Arday ile benim aramı açmaya çalıştığını. Maya'nın çantasına o uyuşturucuyu koyduğunu-"

"Ama ben-"

"Sözümü kesme Alev. Benim bunları bilmem bir şeyleri olumlu yönde etkiliyor aslında. Sen beni tüm bu hileleri yapacak kadar seviyormuşsun."

"Ben seni gerçekten çok seviyorum Emir. Bu yaptıklarım daha hiç bir şey. Öncelikle Maya'nın okuldan atıldığını göreyim. Sonra sıra Ceren'e de gelecek."

"Zaten bu olanlardan sonra Maya kesinlikle okuldan atılır. Sonuçta kızın üzerine uyuşturucu suçu musallat oldu."

"Benim sayemde aşkım."

Emir telefonundaki videoyu kapayıp hepimize fikirlerimizi sordu. Ceren kaşlarını çatmış yorum yapmama modundaydı. Çünkü eğer yorum yaparsa yanlış kelimeler kullanarak kıskandığını açık edecekti.  "O kıza aşkım lafı beş beden büyük gelmiş," diye fısıldadı Ceren kulağıma.

Sinirden tırnaklarını yemeye başlamıştı. "Bir de ikide bir kıza güzelim demiş. Bari güzel bir şey olsa," diye sinirle soludu Ceren. Onu anlıyordum. Şu an kıskançlıktan gözleri kör olmuştu. "Bu iyi oldu. Bir an önce müdüre ve Hasan hocaya gösterelim şu görüntüleri," dedim sabırsızlıkla.

Emir bakışlarını yanımda olan Ceren'e çevirdi. Bir şey demesini bekliyordu. İyi veya kötü. Ceren, Emir ve Alev'i gördüğünden beri Emir ile konuşmuyordu. Hatta konuşmak bir kenara göz göze dahi gelmiyordu. Yine öyle yaptı. Boşluğa bile baktı ama Emir'e bakmadı.

''Hadi ne duruyoruz. Gidip gösterelim," dedi Arday. Hepimiz kantinden çıkıp müdürün odasının önüne geldik. "Bence Arday ve Maya girsin," diyerek sonunda ağzından bir kelime çıktı Ceren'in. "Bence hep beraber girelim," diye bir öneride bulundum. Hepsi kabul ettiğinde hep beraber kapıyı tıklayıp içeri girdik.