60. Bölüm/part2: Denizatı ve Penguen

1.6K 58 22
                                    

FİNALLL⬇⬇
BU BÖLÜMDE ATEŞ🔥-ECRİN'E🎁 VEDA EDİYORUZ.

BÖLÜMDE KULLANILAN ŞİİR: CAN YÜCEL~EĞER

BÖLÜM ŞARKISI: BONNİE TYLER~TOTAL ECLİPSE OF THE HEART

MULTİ:ATEŞ♥ECRİN

~~ATEŞ'TEN~~

"O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!"

Günlerdir dinmeyen gözyaşımı silip avuçladığım toprağı bıraktım. "Ecrin… biliyorum şimdi ne kadar söylesemde ismini… duyamazsın beni. Ba-bakamazsın gözlerime eskisi gibi mavi mavi. Bazı şeyler için geç kaldım ben Ecrin. Ben sana çok geç kaldım. Şimdi istesemde telafi edemem, biliyorum."

Derin bir nefes alıp soğuk havayı ciğerlerime hapsettim.

"Hani bazen… yüzüne aşırı rüzgar çarparda gözlerin kamaşır nefessiz kalırsın ya. Öyle hissetmiştim seni ilk öptüğümde. Sonrası fırtına. Nereye olduğunu bilmeden sürüklendim peşinden. O kapıldığım fırtına seni benden alırken elim kolum bağlıydı. Hiçbir şey yapamadım. Oysa…"

"Oysa düşlediklerim farklıydı. Daha yaşanacak çok şeyimiz vardı. Bisiklete binecektik havalar güzelleşince, hayal ettiğimiz ülkelere uçacaktık, kağıtlara yazdıklarımızı gerçekleştirecektik, ben sana uyurken şarkı söyleyecektim sende beğenmiş gibi yapacaktın, yaralarına merhem sürecektim… ''

"Sonra sana romantik bir evlenme teklifi yapacaktım. Sende kabul edecektin. Hem Türkiye'de hemde burada bir düğün yapacaktık. Yaşayacağımız çok şey vardı Ecrin. Gitmek için erkendi. Biliyorum, dönmek içinde çok geç. O yüzden sen biraz bana geleceksin… ben birazdan fazla sana."

Burukça gülümseyerek üzerini kapatmak için biriktirdiği topraktan çok ona kefen olan toprağını sıktım. Burnumu toprağa direyerek kokladım ama ıslak toprak kokusu haricinde bir koku gelmedi burnuma.

"Hani hiçbir koku unutulmazdı? Bu toprak unutmuş senin kokunu. İlkinki gibi güzel kokmuyor artık. Son… Sonunda kokunuda çaldılar benden. Bir o vardı. Son bir kez sana sarılamadım, tenini koklayamadım, elini tutamadım ya artık dünya yansa umurumda değil kimse. Dönüpte ardıma bakmam."

Onun gidişi beni kara kışa sürüklemişti. Kalbim,aklım, bütün hücrelerim kışı yaşıyordu şimdi.

"Bana acımadılar Ecrin. Ben o gece hastaneyi birbirine kattım, polis çağırdılar. Sevdiğini kaybetmiş demeyip nezarete attılar beni. Bundan sonra bendende merhamet beklemesin kimse. Ama söz… sana söz şu dünya üzerinde sana zarar veren, ikimizi ayıran kim varsa ayak izini bile bırakmadan geleceğim yanına. Bu dünyayı tertemiz yapıp öyle… geleceğim yanına. Hatta başladım bile."

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin