BÖLÜM ŞARKISI: CEM KARACA~ SENDE BAŞINI ALIP GİTME (Güzel bir şarkı. Ama en güzel yeri ”Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar. Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar. Sende başını alıp gitme ne olur. Ne olur tut ellerimi,” dediği kısım. Sonda açıp dinlemenizi tavsiye ederim.)"Bebeklerimiz… onlara bir şey olsun istemedim."
"Maya susup beni dinleyecek misin, hayatım?" Başparmaklarıyla göz kenarlarımdaki yaşları sildi. "Kimseye bir şey olmadı Maya. Bebeklerimiz çok iyiler. Erken doğdukları için küveze aldılar ama az sonra odaya getirecekler."
"N-ne?" diyerek hemen doğrulmaya kalktığımda Arday "Hişşt! Ne yapıyorsun Maya? Yat çabuk, kızdırma beni," diyerek yalandan azarladı beni."Söyle getirsinler bebeklerimi. O-onlara bir şey oldu diye çok korktum." Saçlarımı okşadı.
''Geçti artık. Onlarda sende iyisin çok şükür." Dudaklarını alnıma bastırdı. Kapının açılmasıyla ben yine atağa geçince Arday oturur pozisyona geçmeme yardım etti. İki hemşire odaya girdiklerinde bakışlarımı kucaklarındaki minicik bebeklerime kilitledim.
Daha hemşireler yanıma yaklaşmadan kollarımı açtım. "Hadi verin. Verin çocuklarımı," diye konuştum sabırsızca. Arday kahkaha attı. Hemşire bebeklerden birini sağ diğerini sol koluma yatırıp "Allah analı babalı büyütsün," dedikten sonra çıktı.
"Kızım-"
"Maya, birinide bana mı versen diyorum?" Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ben onları ne sancılarla doğurdum biliyor musun sen? Kokularına doyana dek bende kalacaklar." Kulağıma eğilip fısıldadı. "Kokusuna doymak diye bir şey yok Maya. Ben seninkine hala doyamadım."
Söylediğiyle donup kalırken o ise donukluğuma gülümsedi. "Hadi hadi sevde bana ver." Gözlerimi kapatmış bebeklerimin kokusunu tek tek içime çekerken bir şey oldu. Gözlerimi açtığımda bütün oda tıklım tıklım dolmuştu. Herkes buradaydı.
Gözlerim kalabalığın arasından annemi bulduğunda ağlamaklı olduğunu gördüm. "Anne," dedim gözlerim yeniden dolarken. "Şimdiye kadar sen bana anne derdin. Artık sana da anne diyecekler kızım."
"Allah analı babalı büyütsün," diyen Tuğba'ya ''Darısı başınıza," diyerek gülümsedim. Kızarıp bozararak kafasını eğdiğinde Cenk bu anların hayalini kurarcasına ileriye dalmıştı. Arday kızımızı kucağına alıp kokusunu içine çekti. Onun kucağında öyle minik, öyle şirin duruyorduki kızımız.
Arday, 'oğlumu da ver,' dercesine kolunu bana doğru uzattığında "ikisinide tutamazsan…" diye endişe ettim.
"Tutarım Maya."
"Ama Umut bebeği kucağına alırken pek bir tedirgindin. Hatırla o günleri." Gözlerini devirdi. "Ama şimdi babayım. Arada çok fark var Maya. Biraz güvenir misin kocana." Son cümleye kadar fısıldasada son cümlede ses tonu fazla kaçınca Mediha anne ve annem gülüştüler kendi aralarında.
Kayıp, yatakta Arday'a yer açtığımda yanıma oturdu. "Bebekler şimdiden paylaşılamıyor hı?" Mediha annenin sorduğu soru o kadar önemliydi ki. Anında susarak Arday'a baktım ne cevap vercek diye. Arday kucağımdaki oğlumuzun yanağını okşamakla meşguldü.
Bakışlarını bebeklerden çekmeden yanıtladı annesini. "Sen… benimle Açelya'yı ayırır mıydın anne? Biriniz babanızın olsun biriniz benim der miydin?" Sorusunu tamamladıktan sonra annesine döndü bakışları. Açelya'yı hatırlamak kadının gözlerine hüznü yaymıştı ama hafifçe tebessüm etmeyi ihmal etmedi.
"Bilakis ayrımcılık yapıyormuş gibi olacak diye hep dipdibeydik babanla." Arday'da aldığı cevapla gülümsedi. Bir hemşire odaya girdiğinde herkes yapacağı açıklamayı biliyormuşcasına dışarı çıktı. "Arday, çocuğu emzireceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜRÜYEN KARİZMA
Teen Fiction*Maya Soykan* Daha 19 yaşında tercih yapmak zorunda bırakılan bir genç kız...Ünüversite tercihi değil,hayat tercihi. Yaptığı tercihe sığındı,doğru olmasını umdu. Peki seçtiği kişi,yaptığı tercih doğru muydu? Aşk,belkide Dünya'nın en güzel duygusu...