35. Bölüm: Yangın

1.4K 60 14
                                    

MULTİMEDYADA;

BÖLÜM ŞARKISI: ÜMİT BESEN & PAMELA- SENİ UNUTMAYA ÖMRÜM YETER Mİ? (Bu şarkıyı tüm bölüm boyunca dinleyebilirsiniz. Ama özellikle söylediğim yerde güzel oluyor.)

Damarlarımda dolanan kanın tükendiğini hissediyordum. Bir karadeliğe çekiliyordum ve ben garip bir şekilde o karadeliğe girmek istiyordum.

TEKRAR KEYİFLİ OKUMALAR!!! :)

"Bırak!" diye kükredim. "Bırak!" Ambulansta onun birinci dereceden yakını olmadığımdan Maya ile gelmeme izin vermemişlerdi. Oysa ben onun birinci ikinci hatta üçüncü dereceden yakınıydım. Onun tek yakını bendim. Diğer herkes yabancıydı bize.

Kendi arabama binmeme izin vermeyen Ateş'i ittim. "Bırak. Yanında olmam gerek,bırak." Sesimin daha önce öyle böyle aciz çıktığını hatırlamıyordum. O kadar çaresizdimki... Maya'ya bir şey olursa... yapamazdım. Yemin ederim ki yapamazdım. "Yanında olmaktan kastın kaza yapmak mı aptal?!" diye bağırarak bedenimi sarstı Ateş.

"Sikik ağzınla o ölmüş gibi konuşma!"

"Yürü. Benim arabayla gidiyoruz. Sen bu halde değil hastaneye ulaşmak şu kavşağı dönemezsin lan." Pes ederek onun arabasına bindim hızlıca. Ateş arabayı bana inatmış gibi yavaş sürüyordu sanki. Ya da her şey bana tam tersi görünüyordu. "Hızlan biraz! Kullanamayacaksan bana ver!"

"Sakin ol bir-"

"Sakin mi olayım? Sen ne anlarsınki! Maya senin hiçbir şeyin degil sonuçta. Ama benim her şeyim! Nefes alma sebebim! Sırf bu yüzden bile hızlanman gerekir." Gaza yüklendiğini gördüm. Gergin bir sesle, "Maya benim için de önemliydi," diye ekledi.

Altında yatan imayı hissedince sessiz kalmayı tercih ettim. Şu an bu konuda tartışamayacaktım. Zamansız kavgalar bizi bu hale getirmemiş miydi zaten? "Ona bir şey olursa bende...bende ölürüm."

"Konuşma böyle," dedi arabayı park ederken. Onu beklemeden koşarak merdivenleri çıktım. Danışmaya sorduğumda beşinci katta 345 numaralı odada olduğunu söyledi. Asansörlerin dolu olduğunu görünce koşarak merdivenlere yöneldim.

Beş katın sonunda onun bulunduğu ameliyathanenin önüne nefes nefese geldim. Hemen arkamdan Ateş'te geldi ve omuzlarıma ellerini koydu. "Aklından ne geçiyor senin?" dedi öfkeyle. Sırtımı duvara verirken ona baktım. "Anlamıyorsun.

Orada yatan ben olacaktım. O önüme atladı. Üstelik onu bencillikle suçladıktan sonra. O kadar boktan çıkma bir herifimki. Ne dediğime dikkat etmedim Ateş. İlk kez kırılmasını önemsemedim. Aptal gibi kelimeler kullandım. Geri dönüşü olmayan kelimeler."

Omzumu sıvazladı. "Ben eminimki geri döndüşü olacak. Aranız eskisindende iyi olacak. Sadece bu süre zarfında sabırlı olup dua etmen gerekiyor Maya için. O seni bırakmaz."

Bırakmaz...

******

Hastanenin uzun koridoru bir anda sessizleşti. Herkes gitmişti. Sadece ben ve Maya vardık. "U-uyanmışsın," dedim sevinçle. Tepki vermedi. "Bir şey söylesene Maya. Korkutma beni." Mavi ameliyat elbisesiyledi. Üzerini değiştirmemişler miydi?

Ayaklarının çıplak olduğunu bana doğru gelirken fark ettim. Ayakkabısı niye yoktu? "Ben bencil değilim," dedi üstüne bastıra bastıra. "D-değilsin." Aramızda üç adımlık mesafe vardı. Gözleri her zamankinden daha donuktu. Bu hoşuma gitmemişti. "Bencil değilim."

"Değilsin."

"Bencil olduğumu söyledin. Sadece kendimi düşündüğümü." Onu söylerken hangi kafadaydım? O kelimeleri eden dilimi eşekler siksin! "Sinirden,biliyorsun sende."

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin