10. Bölüm: Kavga

2.5K 98 13
                                    

~~Arday'dan~~

Adamı resmen linç etmiştim. Son bir yumruk daha atıp küfrederek Maya'nın yanına gittim. Çaresiz,savunmasız ve suçluydu(!) İlk defa böyle bir durumda ağlamıyordu. Aklı sıra her şeyi unuttum havalarına giriyordu kendince. Duvara yasladığı sırtını çeker çekmez koluna yapıştım.

"Ne halt yediğini sanıyorsun lan?! Sana Semir'den ayrılmamanı söyledim! Sen ne yaptın?! Neredeyse kendini bu adama..." Öfkemi dizginlemeye çalışıyordum. Öfkeli zamanlarımda çoğu kişi gibi bende ağzımdan çıkanlara mani olamıyordum.

Hızla nefes alıp veriyordum ama pek başardığım söylenemezdi. "Kendine zarar verince ne olacak sanıyorsun?! Annen 'ayy kızım kendine zarar vermiş' deyip seni affedecek mi?! Ya da baban bütün bu yaşananları unutacak mı?! Lan baban seni baygın bir halde bırakıp gitti!

Şimdi ölmüşsün kalmışsın umurumda olur mu sanıyorsun?!" Söylediklerim can yakıcı hatta nefes kesici denecek kadar gerçekti. Ama Maya'nın pek umrumda olduğu söylenemezdi. Ne ağlıyor ne de tepki veriyordu. Babasıyla ilgili konularda haklıydım.

Ne yani her şey bundan sonra toz pembe mi olacak sanıyordu? Daha ilk engelinde bu kadar çabuk pes mi ediyordu? Üstelik ortada çok ciddi bir şey yokken. "İçtin mi sen?!" Sesim yine yüksek çıkmıştı elimde olmadan. "Hemde Tekila?" Sonunda bir tepki vererek gözlerini koluna çevirdi.

Ah,farketmedende olsa kolunu çok sıkmıştım. Kolunu tamamen serbest bıraktım. Gözlerimi sıktığı eline çevirdim. Avcunu açıp içine baktım. Tam tahmin ettiğim gibi kendisine zarar vermişti. Avcunun içinde kuruyan kanı peçete ile temizledim.

Yüzünü buruşturdu. "İyi misin?" Konuşmuyordu ama midesi bulandığı açıktı. O zıkkımı içerse olacağı buydu! Salak kız! "Yürü. Gidelim artık buradan." Beline kolumu koydum. İlk defa konuşarak, "Ben gelmiyorum," dedi. Oflayarak kucağıma aldım.

Şimdi de bana mı tavır alıyordu? Ne hakla? "Sana gelmiyorum dedim! Ne hakla bana yardım edersin?!"

"Bıraksaydımda ite kopuğa yem mi olsaydın?!"

"Sana ne?!" Bağırdıkça dudağı dudağıma yaklaşıyordu. Biraz daha bağırmasını sağlayıp oyuna getirmeyi düşünmedim desem yalan olurdu. Ama bu sarhoş halinden yararlanmak olacağından bu düşünceyi hızlıca kafamdan attım.

"Bana sesini yük-" devamını getiremeden başı omzuma düştü. Yarın sabah bu geceyi hatırlamayacaktı bile. Hatırlamayacak ve bir daha böyle bir şey yaşanmayacaktı.

Umarım...

*****

~~MAYA'DAN~~

Gözlerimi yüzümü huylandıran nefes yüzünden açmak zorunda kaldım. İlk başta görüntü bulanık olsada sonra Arday ile burun buruna oldğumuzu gördüm. Biz birlikte mi uyumuştuk? Ben...en son Semir'deydim. Sonra ne oldu? Nasıl buraya geldim?

Daha da önemlisi Arday'la bu kadar yakın olmamızın sebebi neydi? Kaşlarımı çatıp "Arday?" diye seslendim. Kolları beni hapsetmişti resmen. Uyanmayınca tüm gücümü kullanarak göğsünden ittim. Yataktan düşer düşmez gözlerini açtı ve saşkınca küfretti.

Neler olduğunu kavrayınca kaşları çatık bir vaziyette yerden kalkıp yatağa geri oturdu. "Derdin ne senin?!" Bağırmadan güne başlasa olmazdı zaten. "Gece benimle mi uyudun sen?" Telefonunu alıp saate baktı. "Saat dokuz Maya. Beni sabahın köründemi uyandırdın?"

Görende saat sabahın altısı falan sanardı. "Başım çok ağrıyor. Dün gece ne oldu?" dedim sorusunu es geçerek. Bir anda sırıtmaya başladı. "Hatırlamıyor musun?"

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin