13. Bölüm: Hap

2.2K 84 5
                                    


MULTİMEDYA'YA CEREN VE MAYA'YI KOYDUM.

Hızlı bir şekilde Ceren'in peşinden bende okula girdim. Tuvalete girmiş olmalıydı. Emir ile daha sonra konuşacaktım. Öncelikle Ceren'i sakinleştirmem gerekiyordu. "Ceren," diye seslendim tuvaletteki kapıları tek tek çalarak.

Sonuncudan ağlama sesi duyunca "Ceren hadi çık canım. Çıkta konuşalım," dedim teselli etmeye çalışarak. Cevap vermeyince aklıma gelen yolu iyi mi kötü mü diye değerlendirmeden söyleyiverdim. "Ceren bak Emir gel-" Cümlemi tamamlayamadan iki kilit sesi duyuldu.

Planım işe yaramıştı anlaşılan. Ceren önümde belirip etrafa bakınmaya başladı. "Nerede o? Ha? Ne yüzle gelmiş?"

"Sakin ol. Sakin ol. Kimsenin geldiği yok. Çıkman için yaptım."

"İnanmıyorum sana Maya! Beni nasıl kandırırsın?"

"Gördüklerimizin kesin bir açıklaması vardır."

"Resmen kızı öptü. Ne açıklamasından bahsediyorsun Maya?" Kendini birdaha tuvalete kapatamasın diye önüne geçtim. "Bekle, bekle,ben Emir'e bu olanları soracağım. O...o kesin-"

"Sakın. Sakın! Sormayacaksın Maya. Bu konu ikimizin arasında kalacak. Zaten onun benim sevgimden haberi yok. Olmayacakta." Kendimi fena şekilde suçlu hissediyordum. Öyleydim de. Emir'i alev ile göndermeseydim... Hatta başında bu anlaşmayı yapmasaydım Ceren şimdi ağlıyor olmayacaktı.

Kendi istikbalim,rahatım için arkadaşımı mutsuz etmiştim. Nasıl arkadaştım ben böyle? "Özür dilerim," dedim Ceren'e sarılırken. "Aksine sen olmasaydın Emir'in gerçek yüzünü hiç göremeyecektim."

*****
               
"Gelsene sen bir."

"Ne oldu?"

"Ceren,bana neden böyle davranıyor?"

"Nasıl?"

"Bir soğuk. Yüzüme bile bakmıyor."

"Acaba neden? Bir düşün bakayım."

Emir'i düşünceleriyle yalnız bırakıp oturduğumuz masaya döndüm. "Ne konuştunuz?" Arday'ın sorusu karşısında sadece omuz silktim. "İyi misin?" dedim Ceren'e. "Burası çok gürültülü. Başım ağrıdı benim. Kalksak mı?" Semir'deydik.

Okul çıkışı Ceren ve Emir üzerlerini değiştirip buraya gelmişlerdi. Biz de odada değiştirmiştik üzerimizi. Ceren ve Emir burada bir gizli bölmenin olduğunu bilmediklerinden onlara eve gittiğimizi söylemiştik. Sinan ve Cenk'te buradaydı. Cenk kızlara sulanmakla meşguldu.

Sinan'da Ufuk ile sohbet ediyordu. Ateş' in nerede olduğunu bilmiyordum. Emir düşünmeyi bir kenara bırakmış olmalı ki yanımıza geldi. Sanki beş bilinmeyenli denklem sormuştum. Ne vardı sanki bu kadar düşünecek? Alev'i öperken Ceren'in görme ihtimali hiç mi aklından geçmiyordu?

Bu nasıl mantıksızlıktı? Emir Önce bana sonra Ceren'e bakış atıp Ceren'in yanına oturdu. "Kalkalım," dedim Ceren Emir'e yan yan bakarken. Bana dönüp minnet dolu bakışlarını yolladı Ceren. Çünkü şu an Emir'den oldukça rahatsızdı. Ceren ayaklandığında bende ayaklandım.

''Tamam,ben bırakırım sizi." Bırakırım? Ah,ama ben burada kalıyorum. Ne yapacağım şimdi? Bir bu eksikti! "Maya'yı ben bırakırım," diyerek beni kurtardı Arday. Ceren bana kaş göz işareti yapıyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. Ceren'i mecburen Emir ile gönderecektim.

"Tamam. Hadi o zaman çıkalım," dedi Emir Ceren'e bakarak. Ceren bana 'sonra görüşeceğiz!' bakışları atıyordu. Son bir kez Ceren'e bakıp dudaklarımı oynatarak  'üzgünüm' dedim. Emir ve Ceren Semir'den çıkıp gitti. "Maya otur şuraya. Ceren'i bir mafyayla göndermişiz gibi davranıyorsun."

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin