25. Bölüm: Tesadüf diye bir şey yok

1.9K 81 12
                                    

ÖNEMLİ!!!

MULTİMEDYA DA MayAr ÇİFTİ VAR

Bölüm Şarkısı: Manga- Cevapsız sorular

Her şeye rağmen beynimin bir köşesine kazınıp duran onca şey vardıki. Efe'yi aradım merakla. O benim kafamdaki soru işaretlerinden sadece biriydi. Ama düğümün diğer ucu denebilecek kadar büyük bir soru işaretiydi benim için. O gün neden hiçbir gerekçe sunmadan benim yanıma gelemeyeceğini mesajla bildirmişti?
"Alo?"

"Efe görüşmemiz gerek."

"Tamam. Okuldan sonra konuşuruz."

"Efe! Okuldan önce görüşeceğiz. Yarım satte bizim okulun oradaki kafede ol," deyip telefonu kapattım. Hızlıca kalkıp buruşmuş ünüforma eteğimi ve üstümü ütüledim. Onları üzerime geçirip Arday'ın numarasını tuşladım. Telefonu kulağım ile omzum arasına sıkıştırıp elime aldığım CC kremi yüzüme sürdüm.

"Efendim?" Bir saniye! Efendim mi dedi az önce bana? Normalde 'Hımm?' veya 'Ne?' diye cevap vermesi gerekiyordu. Bir dakika hemen geri sarıyorum. "Alo Arday?"

"Efendim Maya?" Kulağımdan telefonu uzaklaştırıp ekrana baktım. Yanlış birisinimi aramıştım? Arday böyle şeyler demezdiki. Ama ekranda Arday'ın ağzını kocaman açmış esnerkenki halini görünce gülümsedim. Bu fotoğrafı o görmeden çekmiştim.

Televizyon izliyordu ve uykusu gelmiş yavru panda gibi esniyordu. Yok ya panda değil ...daha erkeksi bir şeyler. Panter! Hah,evet! Panter gibi esniyordu. Cidden oydu. Onu aramıştım ve bana 'efendim' demişti. Telefonu tekrar kulağımla omzum arasına sıkıştırıp tarağıma uzanıp saç tellerimin arasından yavaş yavaş geçirmeye başladım.

"Arday bugün okula biraz geç geleceğim." Ona Efe ile buluşacağımı söylememeliydim. "Yine neler karıştırıyorsun Maya?"

"Ya gerçekten bir şey karıştırmıyorum. Beni idare edersin tamam mı? Haber vereyim dedim."

"Maya-"

"Arday itiraz etme...lütfen." Bir süre duraksadı."Tamam,tamam." Gülerek telefonu kapattım. Tarağımı makyaj masama koyup annemin yanına indim. "Anne ben okula gidiyorum."

"Kahvaltı-"

"Annecim okulda yerim. Hem derse geç kalmamı mı istersin?"

"Tamam kızım,tamam. Sen çık," dedi yanaklarımı öperek. Bende onun yanaklarını öpüp küçük sırt çantamı taktım. Beyaz spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Efe ile bir an önce buluşmalıydım ve merak ettiğim sorunun cevabını almalıydım.

******

"Son kez soracağım Efe. Havaalanına gelmekten neden vazgeçtin?"

"Dediğim gibi-"

"Efe!"

"Maya,parmak kız,gerçekten dediğim gibi. Babam geleceğini söyledi."

"Pekâlâ. Nerede baban,hani?"

"Uçağı kaçırmış...da senin bunu bu kadar deşmendeki sebep ne? Sen bana onu söyle önce."

"Sen benim yerimde olsan ne yapardın,Efe? Sen bir anda gelmekten vazgeçiyorsun. Deniz bir anda yanımdan uzayıp gidiyor. Ne düşünürdün?"

"Haklısın. Ama inan bana dediğimden fazlası değil." Okulun büyük kapısından içeri girmeden hemen önce sarıldım Efe'ye. "Öyle olsun Efe. Ama dediğinden farklısını duyarsam..." dedim tehditkâr bir şekilde işaret parmağımı ona doğru sallayarak.

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin