8. Bölüm: Anne

2.4K 106 2
                                    

~~1 HAFTA SONRA~~

Her şey güzel gidiyordu. Ama hâlâ Ateş ile konuşamamıştım. Ateş ile ve başka erkeklerle konuşmadığım sürece Arday ile de aram düzelmeye başlamıştı. Hiç olmazsa eskisi kadar sesini yükseltmiyor,ikide bir tehdit etmiyordu.

Bu işime geldiği için huyuna gitmeye çalışıyordum. Haftada bir gün hariç neredeyse her gün yanımda kaldı. O son geceden beri ikili koltukta yatmaya devam ediyordum. Hâlâ bana yerini vermemişti. O koca yatakta yatıyordu. Ben ise küçücük koltukta kedi gibi kıvrılıyordum.

Belkide eklif ettiğine kabul etmeliydim? O gece hakkında bir daha konu açılmamıştı. Ben o gece çok ağlamıştım Arday ise uyumadığını derin iç çekişleriyle bariz belli etmişti. Sadece sonraki gün Arday'a imayla ''Umarım yine fotoğraf falan çekmemişsindir,'' dedim.

Arday ise ''Saçmalama. ,'' deyip kestirip attı. O gece bitmek bilmeyen gözyaşlarımı dindirende Arday'dı. Akıtanda. "Maya?" Diye seslendi matematik hocamız. "Hangi denizde gemin battı?" Anlamayarak hocaya baktığımda elini boş ver anlamında salladı.

"Ee sorumuzu cevaplamak ister misin?" Ah,bu hocalar! Şu sordukları 'ister misin?' tamamen kurmacaydı. Aslında demek istedikleri 'cevapla!' ydı Gülümseyerek tahtaya ilerledim. Bu soruyu çözmem imkansızdı. "Hadi ama akşama kadar seni bekleyemeyiz."

Hoca beni ikaz ettiğinde tüm sınıf hep bir ağızdan gülmeye başladı. Matematik hocamızın arkasından 'kel aynak' diye dalga geçtiğimden ve beni yakaladığından beri bana gıcık kapıyordu. Nerede zor soru orada ben. Nerede basit soru orada sevdiği öğrenciler. "Hocam...bu çok zor," dedim. Daha bu konuyu işlememiştk bile.

"Yani çözemezsin?" 'Hayır,çözemem,' dememi iple çekiyordu. Tam ağzımı açmıştım ki arka cebimdeki telefonum titredi. Arday'dandı mesaj. Sorunun çözümünü çekip atmıştı. Hoca şu an benimle ilgilenmiyordu. Kollarını kavuşturmuş,bir ayağını yere vurarark benim vereceğim aciz cevabı bekliyordu.

Rahat bir şekilde sorunun çözümünü tahtaya yazdım. Hoca bana 'noldu yapamadın mı?' bakışları atıyordu. Ama tahtaya bakmasıyla tüm havası söndü. "Sen...bunu nasıl yaptın?" Arday sağolsun. "Bence kolaydı," dedim şansımı zorlamadan. Bu sefer daha zor sorardı falan.

Gerçi Arday nasıl çözdü ki bu soruyu? Yerime havalı bir şekilde geçtiğimde hocanın ağzı açık kalmıştı. Sevinçle Arday'a mesaj attım.

Kime:Arday
'Çok teşekkür ederim.'

Hoca yakalamasın diye telefonumu kalem kutumun altına koydum. Masam titrediğinde mesajı açtım.

Kimden:Arday
Senin için değil,o hocayı sevmiyorum.

Zaten senin için yazsa şaşardım.

Kime:Arday
' Nasıl çözdün o soruyu?'

Hoca bana dikkatle baktığını görünce kalem kutuyu telefonumun üzerine kapatıp hocayı dinlemeye başladım. Mesaj sesini duyunca kendime hakim olamayarak baktım.

Kimden:Arday
'Boş ver. '

Hocaya dikkat ederek 'cevapla' kısmına bastım.

Kime:Arday
'kızmazsan bir şey isteyebilir miyim?'

Ateş'in böyle benimle konuşmadan oturması canımı sıkıyordu. Telafi etmeleydim.

Kimden:Arday
'Kızacağım bir şeyse isteme.'

Kime:Arday
'Ateş ile konuşabilir miyim? Sadece gönlünü alacağım. Lütfen.'

YÜRÜYEN KARİZMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin