GECİKMEDEN DOLAYI İKİ BÖLÜM ART ARDA ATTIM. İYİ OKUMALARRR😘
Her şey o kadar hızlı olup bitiyorduki.
Zaman gerçekten çok hızlı akıyordu. Yakalamak imkansızdı ve bunun en güzel örneğini karnımın büyümesiyle görmüştüm. İçimde büyüyen canlar olduğunu bilmek güzeldi. Şimdilik kafaya taktığım nokta fazla kilolarımdı ama doktor onun doğumdan sonra kolayca verilebileceğini söylemişti. Mide bulantılarım içinde doğal bir kaç kür ve bitki çayı önermişti.
Arday ile bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeye gittiğimizde bir değil iki sürprizle birden karşılaşmıştık. Bizim bebeğimiz değil bebeklerimiz olacaktı. Doktor daha önce ultrosonda görünmemelerini yaramazlıklarına veriyordu. Bebeklerimiz cinsiyetlerini öğrenmemizi pek istemiyordu herhalde. İki hafta üst üstte hastaneye gelmek zorunda kalmıştık sadece cinsiyetlerini öğrenmek için. Ve öğrenmiştikte!
Bir oğlumuz birde kızımız olacaktı.
Allah gerçekten herkesin gönlüne göre veriyordu. Benim için ikiside fark etmezdi önemli olan sağlıklı olmasıydı ama yinede erkek olsun isterdim. Babasına benzesin, onun gibi olsun… Huyu suyu her şeyi ona benzeyebilirdi. Arday'da aynı şeyi kızımız için düşünüyordu. 'Senin gibi cesur ve güzel olsun,' diyordu bana her seferinde. Şimdi ikimizinde istediği oluyordu.
Doktor, çift yumurta ikizi olduklarını söyledi.
Bize bebeklerimizin kalp atışlarını dinletti. O an hayatımda yaşadığım en huzurlu andı. Kalp atışları o kadar seriydiki… İlk başta Arday'da bende bundan endişe duyduk ama doktor bunun doğal olduğunu söyleyince içimiz rahatladı. Cinsiyeti öğreneli baya bir zaman olmasına rağmen ben hâlâ ikizlerimin olacağına inanmıyordum.
Ben neysede… Arday hâlâ baba olacağına inanmıyordu.
Bebeklerimiz ikiz oldukları için beni normalinden daha fazla yoruyorlardı. Ayakta durmakta bile zoruluk çekiyordum ki, bunda aldığım kilolarında etkisi büyüktü. Karnım yarım dünya gibi büyümüş ve artık tamamen 'karnı burnunda' deyimine uygun bir biçime girmiştim. Arday bunu dert etmediğini söylesede ben beni eskisi gibi beğenmemesinden endişe duymuyor değildim.
Helede televizyonda manken gibi kadınlar gördükçe iyice kafayı yiyiyordum. Bir kadın hamile kaldığında sanmayınki sadece göbeği büyüyor. Arkadan önden her yerden şişiyorsun. Şiştikçe daha çok yiyiyorsun. Yedikçe daha çok şişiyorsun.
Bazen otur otur sıkılıyordum. Arday'ı dışarı çıkalım diye yalvar yakar zorlada olsa çıkarmayı başarıyordum ama bu seferde fazla ayakta durmaktan ayaklarım şişiyor ve fazlasıyla ağrıyorlardı. Doktor çok gezmeminde çok oturmamında iyi olmadığını kararında hareket etmemi aksi halde ayağımda valis oluşabileceğini söyledi. Neyseki Arday benden daha çok ilgiliydi bu konuda.
Ayaklarım için bir masaj aleti bile almıştı. Kimin düşünceli kocası tabii ya.
Benimle yürüyüşünü yapıyor. Oturulacaksada benimle oturuyordu sırf sıkılmayayım diye. Tabii birde gece gece gelen kasılmalar, sancılar… Siz bunu benden değil asıl Arday'dan dinleyin. Neler çekti, neler… Beni hastaneye yetiştireceğim diye öldü adam. Pestili çıktı resmen. Hepside yalancı sancıymış.
Doktorun dediğine göre bu yalancı sancılar sık sık yoklarmış böyle. Ama ne olur ne olmaz diye Arday her seferinde beni hastaneye götürdü. İkimizde bir seneliğine okulu dondurmuştuk. Arday'a dondurmasına gerek olmadığını söylesemde yanımda kalmak istediğini aklı bendeyken ders falan dinleyemeyeceğini söyledi. Doğrusu… bu hareketleri beni mest ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜRÜYEN KARİZMA
Teen Fiction*Maya Soykan* Daha 19 yaşında tercih yapmak zorunda bırakılan bir genç kız...Ünüversite tercihi değil,hayat tercihi. Yaptığı tercihe sığındı,doğru olmasını umdu. Peki seçtiği kişi,yaptığı tercih doğru muydu? Aşk,belkide Dünya'nın en güzel duygusu...